Adnan Menderes Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Akdeniz ile Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sedat Akkurnaz'ın editörlüğünde hazırlanan “Aydın'da Bir Dünya Kültür Mirası: Latmos” başlığını taşıyan kitap Aydın Büyükşehir Belediyesi!nin katkılarıyla yayımlandı.
Arkeoloji Bölümü'nün Araştırma Görevlisi Arzu Özver, Araştırma Görevlisi Nihan Aydoğmuş ve Araştırma Görevlisi Nihal Akıllı'nın da yazarlık yaptığı kitap uzun yıllarını Latmos (Beşparmak) Dağları'ndaki kültürel zenginliklerin keşfedilmesini adayan ünlü Alman Bilim İnsanı Dr. Anneliese Peshlow'a ithaf edildi.
Beş bölümden meydana gelen kitapta Latmos (Beşparmak) Dağları'nın arkeolojik zenginlikleri ele alınıyor.
KİTABIN BÖLÜMLERİ
Özveriyle hazırlanıp kaleme alınan kitabın bölümleri şöyle; Latmos ve Herakleia, Coğrafya, Tarih ve Araştırmalar, Prehistorik ve Protohistorik Dönemlerde Latmos, Latmos ve Herakleia Yerleşimleri, Latmos’da Ölü Gömme Gelenekleri ve Mezar Türleri , Sonsöz, Dünya Kültür Mirası Olarak Latmos
Kitapla ilgili olarak görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Engin Akdeniz ile Dr. Öğr. Üyesi Sedat Akkurnaz, günümüzde Beşparmak Dağları adıyla anılan antik dönemdeki ismiyle Latmos Dağları'nın pek çok farklı döneme ait kültürel zenginlikler barındırdığını, fakat bunlar arasında en önemli iki tespitin Son Neolitik-İlk Kalkolitik döneme tarihlenen çok sayıdaki kaya resmi ile Suratkaya anıtı olduğunu vurguladılar. Gerek bu kaya resimlerinin, gerekse çevresinde Luwi hiyerogriflerinin yer aldığı kaya anıtının Batı Anadolu arkeolojisi açısından önemine değindi. Sayıları 170'e ulaşan kaya resimlerinin Bafa Gölü ile Çine Çayı Vadisi arasında kalan geniş coğrafyada saptandığını, bu resimlerin Tarih Öncesi insanın yaşayışı, gelenekleri, törenleri hakkında önemli bilgiler içerdiğini, Suratkaya anıtının ise çevresindeki Luwi hiyerogliflerinin okunmasıyla (büyük Prens Kupanta Kuruntiya) Son Tunç Çağı'nda Millawanda (Miletos ve çevresi) Ülkesi ile Mira Ülkesi arasındaki sınırı belirlediğini belirtti. Uzun yıllar burada araştırmalar yapan Alman Bilim İnsanı Dr. Anneliese Peshlow tarafından keşfedilen bu kalıntılarla, diğer dönemlere ait çeşitli eserlerin Latmos'un yer aldığı olağanüstü güzellikteki doğal yapısı ve stratejik konumuyla ilgili olduğunu ayrıca yörenin botanik ve zooloji açısından da endemik ve farklı türleri barındırması dolayısıyla çok zengin olduğunu, bu sebeple Bafa Gölü ve çevresindeki sınırlı alanların değil, koruma alanının genişletilerek hem kültür hem de tabiat SİT alanı kapsamında koruma altına alınması gerektiğini ifade etti.
Ayrıca, Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri, yakın zamanda Latmos Bölgesinde incelemelerde bulunduklarını dile getiren Akdeniz, “ Suratkaya Anıtı’nın son zamanlarda tahribe uğradığını ve acilen koruma altına alınması gerekli. Suratkaya çevresindeki Luwi hiyerogriflerinin Aydın ve Muğla bölgesinin bilinen en eski yazılı belgeleridir. Yörenin tarihi coğrafyasına büyük katkı sağlıyor.Yakın zamanlarda, Kemalpaşa ile Torbalı arasındaki doğal yol güzergahında yer alan Karabel anıtında meydana getirilen ve geriye dönüşü mümkün olmayan tahribata da dikkat çekmek lazım. Bu eşsiz tarihi eseri korumamız gereklidir. Kaçakçıların bölge hafızasını silmesini engellemek için herkese sorumluluk düşüyor” dedi.
ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ HAKKINDA
Arkeoloji Bölümü'nün diğer çalışmaları hakkında da bilgi veren Akdeniz, “Bilindiği üzere ülkemizdeki arkeolojik çalışmalar Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün verdiği izinler kapsamında sürdürülmektedir. İzni alan öğretim üyesi kurumu adına bu çalışmaları sürdürmektedir. Arazi çalışmaları genel olarak kazı ve yüzey araştırmaları şeklinde sürdürülür. Bölümümüzün Bakanlar Kurulu kararıyla devam etmek olan kazısı olan Manisa'nın Akhisar İlçesindeki Thyateira ve Hastane Höyüğü kazıları 2011 yılından itibaren Prof.Dr.Engin Akdeniz'in başkanlığında her sene sürdürülmektedir. Burada örneğin 2017 ve 2018 kazı sezonunda fiili kazı yaklaşık altı ay devam etmiş, sonrasında ise Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Akhisar Belediyesi'nin sağladığı imkanlarla halen restorasyon çalışmaları da sürdürülmektedir. Thyateira kazısında çok sayıda akademisyen ile öğrenci bilimsel çalışmalar yapmaktadır. Bir bakıma derslerdeki teorik eğitim okullar kapandıktan sonra yaz aylarında bu kazı sayesinde uygulamaya dönüşmekte ve özellikle öğrenciler tecrübe kazanmaktadırlar. Benzer şekilde önceki yıllarda bölümümüz öğretim üyeleri benzer çalışmaları Aydın merkezdeki Tralleis ve Çine ilçesindeki Alabanda kazılarında da sürdürmüşlerdir. Çakırbeyli yakınlarındaki Küçüktepe Höyüğü ise bölümümüz ile Aydın Müze Müdürlüğü tarafından kazılmaktadır. Bu kazılar dışında İzmir'in Aliağa ilçesi yakınlarındaki Myrina, Gryneion ve Tisna yüzey araştırmaları, Akhisar Karahöyük Dağı ve çevresi yüzey araştırmaları bölümümüz öğretim üyelerinin başkanlığındaki ekipler tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Aydın il sınırlarındaki bazı alanlarda Adnan Menderes Üniversitesi adına yüzey araştırması yapmak amacıyla Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulunulmuştur.” İfadelerini kullandı.
Ayşe Yılmaz - Aydındenge.com.tr