Azerbaycan'ın Gobustan Ulusal Parkı'ndaki tarihi kaya sığınağı yanındaki deliklerin ne olduğunu anlamaya çalışan Azeri arkeologlara, arkeolojik alanlarda bulunan antik oyunları araştıran ABD'li bir arkeolog yardımcı oldu. Deliklerin eski çağlarda oynana bir oyunu oynamak için açıldığı ileri sürüldü.
Görünen o ki M.Ö 2000 yıllarında ve belki daha uzun süre önce; göçebe çöl çobanları, dağ başında bir kayanın üzerine oturarak, bugün içeriğinş çözemediğimiz bir oyun oynuyorlardı.
Söz konusu oyunun oynandığı zemin Azerbaycan'da bulundu.
Azeri arkeologlar, bir kaç yıl önce Gobustan Ulusal Parkı’nda bulunan tarihi bir kaya sığınağının zemininde açılmış delikleri keşfetmişti ancak ne işe yaradığını tahmin edemiyorlardı.
Zeminde iki sıra halinde sarmallaşan, bir kısmı dışarı çıkıntılı delikler eşit aralıklarla dizilmişti. 5., 10, 15 ve 20. delikle delikler diğerlerinden biraz daha büyüktü. Deliklerin neden açıldığı uzun süre anlaşılamadı.
Bu esnada 58 Delik veya Hounds and Jackals (Tazılar ve Çakallar) adı verilen antik oyun üzerine araştırmalar yapan New York'taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi araştırma görevlisi Walter Crist, Azerbaycan'da yayınlanan bir dergideki fotoğrafı tesadüfen gördü. Geçen yıl Azerbaycan'daki milli parkta bulunan kaya sığınağını ziyaret eden arkeolog Walter Crist söz konus deliklerin, ’58 Delik’, ‘Tazılar ve Çakallar’ (Hounds and Jackals) adı verilen ve geçmişte Mısır, Anadolu ve Mezopotamya’da oynanan bir oyunun kalıntıları olduğuna inanıyor.
Walter Crist konuyla ilgili tezini, Kasım ayında Denver'daki Oriental Oriental Research Yıllık Toplantısına sundu.
Azerbaycan'daki buluntular diğer bulgulardan daha eski
Antik oyuna dair bulunan ilk arkeolojik buluntu, İngiliz arkeolog Howard Carter’ın, günümüzden 3 bin 800 yıl önce yaşamış Mısır Firavunu 4. Amenemhat’ın mezarındaki arkeoloji kazısında bulduğu kalıntılardı. Ancak Walter Crist'in Live Science dergisine verdiği demece göre oyunun Azerbaycan versiyonu, firavun mezarında bulunan oyun setinden daha eski görünüyor.
Crist “Bu oyuna ait bulgular Mısır, Anadolu ve Mezopotamya'da bulunmuştu. Oyun hemen hemen aynı zaman dilimlerinden birçok bölgede görülüyor. Azerbaycan'daki oyun zemini ile Mısır’da buluna oyun tablası arasında fazla çok fazla fark yok. Eski Mısır tahta oyunları Senet ve Mehen'i andıran bir oyun bu" diyor.
Oyunun nasıl oynandığı bilinmiyor
Oyunun tavlanın atası sayılabilecek tarz bir oyun olduğu tahmin ediliyor ama günümüzde oynanan tavla oyunun Romalıların oynadığı Tabula'dan türetildiği biliniyor. 58 Delikli oyun ondan daha eski. Daha eski oyunlar da var. Örneğin Siirt'teki Başur Höyük'te bulunan ama nasıl oynandığı hâlâ çözülemeyen oyun ve 3 bin yıllık Ur Kraliyet Oyunu gibi....
Oyunun ne zaman nerede ortaya çıktığı ve nasıl yayıldığı şimdilik tarihi bir gizem.
Oyunun kuralları da oldukça gizemli. Bazıları oyunun tavla gibi birbirine rakip iki grup piyonla oynandığını ve amacın bu piyonları belirli bir noktaya ulaştırmak olduğunu iddia ediyor.
58 Delik kuralları bilinmemesine rağmen, birçoğu modern tavla gibi oynandığı düşünülüyor. Piyon gibi kullanılan tohumlar veya taşların bir zar yardımı ile hedefe ulaşıncaya kadar tahta üzerinde sürüldüğü sanılıyor. Oyuncular, tahtadaki sayaçların hareketini düzenlemek için zar veya döküm çubukları kullanmış olabilirler, ancak şimdiye kadar 58 Holes veya Hounds ve Jackals oyuna ait hiçbir zar bulunamadı.
Genel olarak tarihi masa oyunlarını onlara dair yazılı bir metin olmadan çözmek imkansız gibi. Oyunlarda çok fazla değişken var. Örneğin gelecekte arkeologlar, günümüze ait bir Monopoly tahtası, birkaç tane kart, bir kaç piyon bulsalar ve ellerinde oyunun kural kitapçığı olmasa bugün bizim Monopoly’yi nasıl oynadığımızı tahmin etmeleri imkansız...
Oyunun mantığını çözmek zor ama insanların bu oyunu neden oynadığını anlayabilmek daha kolay diyor Walter Crist ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Oyunlar muhtemelen sadece eğlenmek ive vakit geçirmek çin değil insanların birbirleri ile etkileşim kurmasını sağlamak ve muhabbeti artırmak için de kullanıyordu. Yerdeki boş kutucuklarda taşları gezdirmenin günümüz hayatımıza pek karşılığı yok ama o zamanın insanlarının hoş zaman geçirmesni sağladığı ve birbirleriyle iletişimini artırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz"
arkeolojikhaber.com