Babil'in Asma Bahçeleri ile yarışacak kadar görkemli ve yaklaşık aynı yıllarda inşa edilmiş Okyanusya'nın teraslı anıtsal yapıları olan Palau'nun 'Asma Bahçeleri' nasıl inşa edildi?
Dünyanın Yedi Harikası arasında yer alan Babil’in Asma Bahçeleri, M.Ö. 605 yılında Kral Nebukadnezar tarafından Irak'taki çöle, eşi Semiramis'in sıla hasretini hafifletebilmek için inşa edilmişti.
Babil’in Asma Bahçeleri'nin hemen herkes biliyor ama neredeyse aynı yıllarda çok uzaklarda bir adada benzer şekilde bir bahçe kurma faaliyeti yapıldığından neredeyse kimsenin haberi yok.
Yerel mitolojiye göre; Palau adasının tepelerini sarmalayan devasa bir yılanın vücudu, verimli tarımsal topraklar içeren terasları oluşturmuştu. Ancak arkeologların araştırmaları söz konusu terasların insan eliyle ve yaklaşık M.Ö. 6. yüzyılda inşa edildiğini göstermişti.
Okyanusya'nın batısındaki ada ülkesi Palau'nun Babil’in Asma Bahçeleri ile yarışacak görkemdeki teraslarındaki arkeoloji kazıları, Almanya'nın Kiel Üniversitesi(CAU) Ekosistem Araştırma Enstitüsü ve Alman Arkeoloji Enstitüsü (DAI) işbirliği ile sürüyor.
Son kazılarda Palau teraslarının yapımına dair yeni bilgiler elde edildi.
'Palau Piramitleri' ve 'Yeşil Piramitler' olarak da adlandırılan Palau'nun verimli topraklar içeren anıt terasları, Okyanusya adalarında rastlanan anıtsal yapı örneklerinden. M.Ö 500'lü yıllarda bu yapıların nasıl inşa edildiğini anlamak isteyen Alman paleoekolog ve arkeologlar, tarım ve toprak türleri hakkında uzman bilim adamlarının yardımını alarak, Jeo-arkeolojik yöntemler kullandı.
Araştırmalar, bahçecilik ve tarım yapılması için humus toprak kullanılan terasların üst katmanlarını yükseltebilmek amacıyla, mimarların sağlam temeller inşa ettiğini gösteriyor. Temelde çok miktarda çanak çömlek parçaları gibi seramik serpilmiş toprağın yanı sıra tonlarca volkanik kaya kullanıldığı tespit edildi.
Araştırma koordinatörü ve kazı lideri Dr. Annette Kühlem; “Bir kaç nesil boyunca süren çalışma ile ve neredeyse hayal bile edilemeyecek miktarda milyonlarca ton toprak ve kaya işçiler tarafından taşınmış olmalı. Temel sağlam volkanik kayalardan ve seramikle desteklenen dolgulardan oluşurken, bahçecilik ve tarımsal üretim için kullanılan teraslar verimli topraklardan oluşuyor. Böyle bir organizasyon için siyasi açıdan çok iyi örgütlenmiş güçlü bir yönetim yapısı gerekli" dedi.
Babeldaob'un güneyindeki bazı zirvelerin aynı zamanda mezarlık olarak da kullanıldığına dikkat çeken Dr. Annette Kühlem; "araştırmacılar karmaşık mezar alanları olarak kullanılan yerlerde altı iskelet buldu. İskeletler oldukça iyi korunmuş kafatasları sayesinde, bize bugün bölgede yaşayan nüfusla onların arasındaki bağı karşılaştırabilme şansı sunuyor. Belki DNA analizleri sayesinde daha da sağlıklı araştırmalar yapabilmek mümkün olabilir. Bu araştırma sayesinde ipuçlarının izlerini sürerek potansiyel olarak Okyanusya'daki yerleşim tarihinin boşlukları da kapatabilir.” açıklamasında bulundu..
Arkeolojikhaber.com.