Barselona Sözleşmesi

Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz'in Deniz Çevresinin ve Kıyı Alanlarının Korunması (Barselona) Sözleşmesi'nin 22. Taraflar Konferansı (COP22) 7-10 Aralık tarihlerinde Türkiye'de yapılacak.

Antalya'da düzenlenecek COP22 zirvesinin teması, "Mavi Bir Akdeniz'e Doğru: Çöpsüz Miras Bırakmak, Biyolojik Çeşitliliği Korumak, İklim Dengesini Sürdürmek" olarak belirlendi.

Konferansa Akdeniz'e kıyısı olan 21 ülkeden çevre bakanları, bakanlık temsilcileri, delegeler, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileri katılacak.

Barselona Sözleşmesi kapsamında, Akdeniz çevresinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için kıyıdaş ülkeler arasında iş birliği çalışmaları yürütülüyor.

Akdeniz'de kirliliğe odaklanan Sözleşme; etkili kıyı yönetimi, biyolojik çeşitlilik ve sürdürülebilir kalkınmanın başarılı bir şekilde sürdürülmesini hedefliyor.

- Türkiye Büro Başkanlığını devralacak

Türkiye'nin 1982'de taraf olduğu Sözleşme'nin 22. Konferansında, Akdeniz için Orta Vadeli Strateji Belgesi'nin onaylanması, Akdeniz'de biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik 2020 sonrası eylem planının uygulamaya konulması ile Akdeniz'in çevresel açıdan korunması ve iyileştirilmesine yönelik önemli kararların alınması bekleniyor.

Toplantı sonrası Türkiye, iki yıllığına Barselona Sözleşmesi Sekretaryası Büro Başkanlığı görevini İtalya'dan devralacak.

Program kapsamında, 8 Aralık akşamı bakanlar resepsiyonu düzenlenecek. Resepsiyonda BM Çevre Programının (UNEP) 50. yıl etkinliği gerçekleştirilecek. Programın 3'üncü günü olan 9 Aralık'ta ise bakanlar oturumu düzenlenecek.

Bakanlar oturumu günü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ev sahipliğinde BM Çevre Programı İcra Direktör Yardımcısı Joyce Msuya'nın katılımıyla "Akdeniz'deki Kadın Liderler Yuvarlak Masa Toplantısı" yapılması planlanıyor.

- Akdeniz dünyada bilinen deniz türlerinin yüzde 18'ine ev sahipliği yapıyor

Akdeniz okyanus yüzeyinin yüzde birini kaplamasına rağmen 17 binden fazla deniz türüne ev sahipliği yapıyor.

Dünyada bilinen deniz türlerinin yaklaşık yüzde 18'ini barındırıyor ve bunların yaklaşık yüzde 25'inden fazlası dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen canlılar sınıfında bulunuyor.

Kıtalararası kıyılarda yaşayan ulusların kullanımı nedeniyle büyük baskı altındaki kırılgan bir kıyı ve deniz ekosistemi olan Akdeniz, nispeten sığ ve yarı kapalı bir deniz özelliği taşıyor.

İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel baskılar altındaki Akdeniz yoğun balıkçılık, arıtılmamış atık su deşarjı, yoğun gemi trafiği ve yoğun turizm faaliyetlerinin getirdiği yükleri barındırıyor.

Sözleşmeye taraf ülkeler, Akdeniz'i su altındaki deniz yaşamıyla da paylaştığı için biyoçeşitliliği ve ekosistemleri koruma ve muhafaza etme noktasında neler yapılabileceği de COP22'de masaya yatırılacak.

Orman yangınları, deniz çöpleri, kara ve deniz kaynaklı kirlilik, biyolojik çeşitlilik kaybı ve iklim değişikliğinden kaynaklanan doğal afetler, Akdeniz için dikkate alınması gereken güncel bir sorun haline geldi.

Yakın zamanda yayınlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Raporu'na göre, Akdeniz, deniz seviyesinde ve deniz yüzeyi sıcaklığında ve orman yangınlarının sayısında artışla yakın dönemde karşı karşıya kalacak.

Uluslararası raporlar, Akdeniz bölgesinin bugün ciddi sorunlar yaşadığını gösterirken çalışmalar, Akdeniz Havzası'nın biyolojik çeşitliliğini etkileyen deniz çöpü, iklim değişikliği, kara ve deniz kaynaklı kirlilik gibi çevresel değişikliğin hakim faktörlerinin ve olumsuz etkilerinin azaltılmasıyla korunabileceğine işaret ediyor.

Bu noktada, Akdeniz bölgesinde gelecekteki yol haritasının kıyı ülkelerince belirlenmesi hedefleniyor.

Salgın ile kullanımı artan tek kullanımlık plastikler ve deniz çöpü sorununun da bertaraf edilmesi konusu da konferansta ele alınacak.


Benzer Haberler & Reklamlar