Bayburt'ta geçimini kalaycılıkla sağlayan Hanefi Sarıkaya, 54 yıldır emek ve sevgiyle mesleğini sürdürüyor.
Merkeze bağlı Veli Şaban Mahallesi'ndeki 20 metrekarelik iş yerinde kalaycılık yapan 65 yaşındaki Sarıkaya, mesleğe 11 yaşındayken çırak olarak başladı.
Bayburt'ta yetişen son kalaycılardan olan 4 çocuk babası Sarıkaya, işi öğrendikten sonra ustalaşıp kendi iş yerini açtı ve mesleğinden elde ettiği kazançla ailesinin geçimini sağladı.
Kentte mesleğini yaşatma gayreti veren son iki kalaycıdan biri olan Sarıkaya, bu yıl Bayburt'ta "yılın ahisi" seçilmenin de mutluluğunu yaşadı.
Mesleğini ilk günkü sevgiyle sürdüren Hanefi Sarıkaya, çırak olarak başladığı kalaycılıkta 54 yılı devirdiğini söyledi.
Kalaycılığa, bakırcılar çarşısında ayakkabı boyacılığı yaptığı sırada merakla başladığını anlatan Sarıkaya, "O zaman ki ustam bana 'gel ayakkabılarımı boya' dedi. Boyadıktan sonra baktım orada kazan dövüyorlar. Tokmağı aldım vurmaya başladım. Akşam usta geldi bizim eve, babama dedi 'bu çocuğu bana vereceksin.' Babam da beni yanına verdi. Bazı çıraklar vardı 2-3 yıldır çalışan, 1 lira haftalık alıyorlardı. Ben bir haftalık çıraktım ben de 1 lira aldım. Böylece 5-6 yıl ustamla çalıştım." diye konuştu.
Köylerde de bir süre kalaycılık yaptığını belirten Sarıkaya, kazandığı para ve babasının da desteğiyle kendi iş yerini açtığını ifade etti.
Sarıkaya, mesleğine olan sevgisini "para sevdası değil, sanat sevdası" sözleriyle dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bakırcılık dediğin zaman eskilerin şöyle bir lafı var, 'altının gramı, bakırın kilosu' bu çok önemli yani para sevdası değil, sanat sevdası. 6 yıl bu mesleğe gönül verdim, 1 lira haftalık alarak çıraklık yaptım. Akşama kadar ustamla çalışır hava kararınca da ustamla gidip nal yapardık. Panayırlara giderdik, nal döverdik ve 1 lira alırdık."
Mesleğe ilginin azaldığına dikkati çeken Sarıkaya, "Önceden vatandaş getirip çocuğunu verip, 'usta, bunun eti senin kemiği benim' derdi. Şimdi çırak yok, iş yetiştiremiyoruz ama kimse çocuğunu bu tür işleri yapması için vermiyor. Benim bir oğlum var onun elinden geliyor. İstese bu işi yapar ama sevdalığı yok." dedi.
- "Eşyaları eski haline kavuşturunca mutlu oluyorlar"
Teknolojik yenilikler nedeniyle bakır ürünlere ve kalaycılığa ilginin azaldığına ancak son yıllarda özellikle ata yadigarı ürünleri kalaylatmak isteyenlerin yoğunlaştığına işaret eden Sarıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eskiden çok iş vardı. Hafta başı olduğunda 10-15 kazan kalaylardık. Uzun zaman duraksadı ama son 3 yıldır bakır işi biraz arttı. Bunlar sevdalık, ana baba yadigarı. Şimdi getiriyor tenceresini, kazanını 'annemden kaldı, babamdan kaldı, bunu eski haline getir.' Ben diyorum ki artık bundan iş geçmiş ama 'ne yap et bunları eski haline getir' diyorlar. Ben de elimden geldiğince yapıyorum. Tabi eşyaları eski haline kavuşturunca mutlu oluyorlar. Parasını verince, 'helali hoş olsun' diyorlar. Onlar mutlu olunca ben de seviniyorum."
Sarıkaya, bu yıl kentte "yılın ahisi" seçildiğini anımsatarak, mesleğin yaşatılmasına verilen destekten dolayı Bayburt Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği yetkililerine teşekkür etti.
AA Beşir Kelleci