Türk Tarihi Kurumu'nun organize ettiği Belgeler ve Resimlerle Ayasofya Sergisi, törenle açıldı. Serginin görselleri türbeler bölümü bahçesinde sergilendi.
Türk Tarihi Kurumu (TTK) tarafından organize edilen "Belgeler ve Resimlerle Ayasofya Sergisi" törenle açıldı.
TTK Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, sergide 100 aşkın belge ve resim yer aldığını ve bunların Ayasofya'nın tarihine ışık tuttuğunu belirterek, sergideki belgelerin farklı nitelik ve içeriğe sahip olduğunu anlattı.
Turan, "Ayasofya'nın, Osmanlı hükümranlığına alındıktan sonra bunu belirleyen ilk vakfiye belgesinden tutun da birçok dönemine ait değişik belgeler mevcut. Sergideki belgeler Ayasofya'nın dönem dönem geçirdiği evrelere ilişkindir." dedi.
Ayasofya'nın uzun süre yaşatılması için zaman zaman tamire tabi tutulduğunu, bazı belgelerin bu tamir, bakım ve onarımı yansıtan vesikalar olduğunu dile getiren Turan, Ayasofya'nın tarih ve kültürün büyük bir şaheseri olduğunu, tarihi yapının kaymasını engelleyen Mimar Sinan'ın çabalarını yansıtan belgelerden, camiden müzeye çevrilmesi, vakıf senedi, sonradan eklenen yapıların rölöveleri ve daha sonra bazı mimarların çizimlerine kadar tüm tarihi vesikaların sergilendiğini belirtti.
En son belgeden ilk vakıf senetlerine kadar birçok belgeyi bir araya getirdiklerini ve bu konuda Türk Tarih Kurumunun organizatörlük yaptığını ifade eden Turan, belgelerin bir kısmının Vakıflar Genel Müdürlüğünden, Devlet Arşivlerinden, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden alındığını, bir kısmının da zaten kendilerinde bulunduğunu bildirdi.
Sergiyle Türk gençlerinde farkındalık hedeflediklerini aktaran Turan, şöyle konuştu:
"Tabiri caizse Ayasofya bir dünya markası. Bin 500 yıldır insanlığın belleğinde, benliğinde var olan bir yapı ve bu bin 500 yıl içerisinde en az 1.000 yıl Bizans İmparatorluğu'nun milletinin ruhaniyetine şekil veren yer burasıydı. Ayasofya, en büyük ibadethane idi ama sadece bir ibadethane olarak görmemek lazım. O zaman ki Bizans İmparatorluğu'nun da almış olduğu hayati kararların merkezi burasıydı. Önemli kararların alındığı bir yerdi. Hatta 1453'te Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederken Bizans halkının sığındığı bir mekandı. 'Bu belgeler ve resimlerle biz bu şahesere sahip çıktık' derken bir de bugünkü Türk gençlerinde bir hassasiyet oluşturmak ve farkındalığı güçlendirmeyi amaçladık."
Sergiye dikkati çekmek için bir grup bisikletlinin Ankara'dan İstanbul'a gelmesini de sağladıklarını vurgulayan Turan, sözlerini, "Kurum olarak, zaman zaman dış kaynaklı Ayasofya ile ilgili değişik saldırılara kısmen de olsa cevap vermeyi hedefledik." diye tamamladı.
Konuşmaların ardından 18 Temmuz'da Ankara'dan, Türk Tarih Kurumu önünden hareket ederek İstanbul'a ulaşan bisiklet ekibine çeşitli armağanlar, sergiye destek veren Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yetkililerine de plaketler sunuldu.,
Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Prof. Dr. Turan, konuklara sergideki belge ve resimler hakkında bilgi verdi.
Sergi, 30 Temmuz Pazar gününe kadar açık kalacak.
Adem Demir- AA