İstanbul'da Beşiktaş metrosu inşaatında bulunan arkeolojik kalıntılar arasında dikkat çeken yuvarlak planlı yapılar; Bursa'dan, Balkanlara uzanan kültür bağlantılarına ışık tutabilir.
Geçtimiz aylarda gerçekleştirilen 3. Milli Kültür Şurası'nda Kültür varlıkları, Arkeoloji ve Müzecilik Komisyonu Başkanlığını üstlenen Arkeoloji ve Sanat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Arkeolog Nezih Başgelen, Beşiktaş'taki kazılarında bulunan arkeolojik kalıntıların önemine vurgu yaparken, kalıntılar arasında yer alan yuvarlak planlı yapıların bilhassa önem arz ettiğini belirtti.
Başgelen, Aktopraklık Höyüğü’ndeki Neolitik Dönem’e ait köy kalıntılar arasında da rastlanan yuvarlak planlı yapıların Trakya ve Balkanlarda da görüldüğüne dikkat çekti.
Boğaziçi ve çevresindeki arkeolojik kazılarda Demir çağı öncesi yaşanan çağlar ile Demir çağı arasındaki boşluğun Beşiktaş'taki arkeolojik kazılarla doldurulma ihtimalinin büyüklüğüne inanan Arkeolog Nezih Başgelen konuyla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Karadeniz havzası ile Ege-Akdeniz dünyasını birleştiren çok önemli bir su yolu olan Boğaziçi’nde bugüne kadar tarihöncesine ait yerleşim izlerine rastlanmamış olması açısından Beşiktaş metro kazılarında ortaya çıkan ve çıkabilecek yerleşim kalıntıları büyük önem taşımaktadır.
ARKEOLOJİK BULUNTULAR IHLAMURDERE'NİN DOLDURDUĞU KIYI HATTINDA
Halen Beşiktaş'ta metro kazısının sürdürüldüğü yer 1950'lerde üstü kapatılan, arkalardaki vadilerden gelip bugün Deniz Müzesinden olduğu yerden denize dökülen Ihlamurdere’nin alüvyonlarıyla doldurduğu kıyı hattına yakın bir konumdadır.
Daha önceleri Istanbul çevresinde Yenikapı, Fikirtepe, Pendik , Ayamama, Yarımburgaz , Bathonea - Küçükçekmece ve Ağaçlı’da bulunan tarihöncesi buluntular Istanbul’un bu dönem açısından sıradışı değerlere sahip olduğunu göstermiştir. Istanbul’un Karadeniz kıyı kesimindeki buluntu topluluklarındaki Gravette gelenekli aletlere dayanarak M.Ö 8. binyıl içine tarihlenen bu yöredeki Ağaçlı kültürüne karşın Boğaziçi’nde ise bugüne kadar herhangi bir tarihöncesi yerleşim izine rastlanmamıştı. Buna karşılık son yıllarda Bulgaristan kıyılarında yapılan sualtı araştırmalarında bugünkü deniz seviyesinin 8-12 metre altında tarihöncesi yerleşimlerinin ilginç izlerinin saptandığı da görülmüştü.
YUVARLAK YAPILARIN İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR
Beşiktaş Metro kazısında çıkmaya başlayan yuvarlak yapılar bu açıdan değerlendirilmesi gereken ilginç bulgulardır. Marmara bölgesinde bu tarzda yuvarlak yapı geleneği açısından Bursa – Ulubat gölü Akçalar mevkiinde bulunan Aktopraklık Höyüğü’ndeki Neolitik Dönem’e ait köyün yapıları ilginçtir. Yaklaşık 3 metre çapında, tabanları çukurlaştırılmış bu yuvarlak planlı mekanlarda ahşap dikmelerin araları dallarla örülerek yapılan duvarlar her iki yönden kerpiç çamuru ile sıvandığı görülmektedir. Beşiktaş'ta da rastlanan bu erken dönem yuvarlak yapı geleneğinin Trakya ve Balkanlarda da devam ettiği bilinmektedir. Beşiktaş buluntuları bize İstanbul'un kıyı kesimlerindeki temel kazılarında ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha göstermektedir.
Beşiktaş metro alanındaki kazıların sistematik biçimde İstanbul Arkeoloji Müzelerinin ve ilgili bilim dalının uzmanlarınca sürdürülmesi ve daha alt tabakaların titizlikle incelenmesi bize İstanbul Boğazı’nın bugüne kadar bilmediğimiz erken tarihini aydınlatacak buluntuları ve bilgileri sağlayabilir. Boğaziçi ve çevresindeki Mezolitik ile Demir çağı arasındaki boşlukları da doldurabilir. Tarihi kaynakların verdiği bilgiler de Boğaziçi’nin yerleşim tarihi boyunca Beşiktaş’ın ayrıcalıklı konumunu ortaya koymaktadır."
Kazı alanında şu ana kadar tespit edilen yapı kalıntıları, Trakya'da daha önce gün ışığına çıkartılan kurgan kültürüne ait merkezlerde bulunan kalıntılarla da benzerlikler gösteriyor."
arkeolojikhaber.com