Sözcü'de ödüllü haberci Sibel Gülersöyler imzasıyla yayınlanan haberi okuyanlar dedektör reklamına doydu! Sözde tarihi mirası savunan metin tamamen dedektör satışları üzerine kurgulanmış ve 'işler kesat' imajı veriyor. Güya "görüşlerine başvurulan" isim ise malum şahıs, yani dedektör pazarlamak için defineciler derneği dahi kuran U.K.
Bilinçli midir, bilinçsiz midir bilinmez ama definecilik ve tarihi miras konulu dedektör pazarlama haberlerine bir yenisi eklendi.
Sözcü'de Sibel Gülersöyler imzası ile yayınlanan sözde tarihi mirası korumayı içeren haber, dedektör fiyatlarını vermekle kalmayıp ne kadar ucuza satın alınabileceğini işaret ederken, definecilere buldukları hangi tarihi eserlere devletin para ödeyeceğine de vurgu yapıyor.
"Ekonomik krizle dedektör satışları düştü... Ekonomik krizle birlikte define avcılığı da gözden düştü. Dedektör satışları azalırken Türkiye elindeki dedektörleri yurt dışına satmaya başladı" diye başlıyor haber ve "Arama derinliğine göre bir dedektörün fiyatı 5 bin TL ila 50 bin TL arasında değişiyor. Kültür varlığı kabul edilmeyen tarihi eserler için devlet ödeme yapıyor" diye sürüyor..." Yani daha haberin spotunda bir pazarlama söz konusu. Evet, gel vatandaş gel, ucuza dedektör var" denmiyor ama lisanı münasiple insanların 5 bin lira dedektör alabilerek, define arayacağı ilan ediliyor...
Peki habercinin görüşlerine başvurduğu isim kim dersiniz?
Define hayalleri kuran insanlara ulaşıp onlara dedektör satmaya çalışan arsız dedektör tüccarı Uğur Kulaç! (Bu haberle dahi adının geniş kitlelerce duyulmasına vesile olduğunuz için utandığımız ve teşhir etmek için dahi ismini kullandığımızdan dolayı okurlarımızdan özür dilediğimiz tüccarın adı haberimizde bundan sonra adı U.K. olarak geçecektir)
Dedektör taciri U.K. Sözcü'ye de reklamını yaptırdı! Tebrikler Sibel Gülersöyler!
Sözde tarihi mirası koruyan haber görünümlü metninde dedektör reklamı yapan U.K., dedektör pazarlamak için defineciler derneği dahi kuran ama aldığı yoğun tepkiler üzerine Anadolu Definecileri Eğitim ve Araştırma Derneğini kapatmak zorunda kalan definecilik taciri....
U.K. her zaman olduğu gibi güya defineciliğin yasallaşması için mücadele veren bir imajla çıkıyor bu tarz haberlerde karşımıza ama her zeminde olduğu gibi dedektör reklamını yapmayı başarıyor. Defineciler Derneği de güya defineciliğin yasallaştırılmasını hedefliyordu. (Ki yasa dışı olan bir şeyin yasallaşması için bir derneğin nasıl kurulabildiği hâlâ cevap bekleyen bir muamma)
Define hayalleri kuran insanların umutlarını sömürmede sınır tanımayan U.K. daha önce de gazete ve televizyon kanallarına kendini konuk ettirerek, defineciliği özendirerek dedektör pazarlamaktan dolayı tepki ve kınamalara maruz kalmıştı...
Genellikle bu tarz haberlerde tepki gösterdiğiniz haber metinlerini de alıntılıyoruz... Ancak "Şu an bir dedektör özelliklerine göre 5 bin TL ile 50 bin TL arasında değişiyor. Kulaç'ın verdiği bilgilere göre ilkbahar ve yaz aylarında dedektöre talep artıyor. Şu an iç talep azaldığı için Türkiye dedektör ihracatına da başlamış. Dedektörler daha çok Almanya, Hollanda, Suriye, İran ve Irak gibi ülkelere satılıyor" metninin de yer aldığı bir haberin diğer kısımlarını alıntılamaya gerek dahi görmiyoruz.
Haberin dolgu kısımları da ihmal edilmemiş
Başlığı, spotu, ara başlıkları ile dedektör satışı içeren haber kılıfına o denli güzel uydurulmuş ki "hayrı bu reklam değil, kültürel miras piyasası haberi" denildiğinde kimse itiraz edemez.
Haberde kendi arazisinde define bulan biri ne yapacak sorusu ile Avukat Rıdvan Yıldız yasal mevduata dair görüşleri ve İstanbul Arkeologlar Derneği (doğrusu Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi'dir... Haberi yapanların arkeoloji ile ne kadar ilgili olduğunu gösteren bir işaret olabilir) üyesi Dr. İlknur Türkoğlu'nun bir arkeolog ile definecinin anlaşmasının eşyanın tabiatına aykırı olduğunu belirtten ifadelerine de yer verilmiş....
Hatta konuyla ilgili ulaşılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri ve İstanbul Arkeoloji Müzesi yetkililerinin de konuşmadığı vurgulanıyor...
Bu reklam kokan haber Sözcü'de bedava mı yayınlandı?
Peki Sibel Gülersöyler neden U.K'nin reklamını yapıyor? Ülkede başka dedektör satıcısı mı yok?
Haberin bir diğer ilginç noktası ise şu: Konusu dedektör ve definecilik olan bir haberde aynı zamanda defineci olan tek bir dedektör tüccarının görüşleri yeterli bulunmuş ve ana eksene oturtulmuş. Ama dolgu malzemesi olarak kullanılan metinler için elden geldiğince çok sayıda yetkili isim ve arkeologa ulaşılmaya çalışılmış! İster istemez okuyanın aklına, acaba kılıfı sağlamlaştırmak için mi gayret etmişler, sorusu geliyor.
Sizce bu bir kurgu faciası veya gazetecilik hatası mı?
Acaba Sibel Gülersöyler, böyle bir hataya haber aşkına farkında olmadan mı düştü? Hata yaptığının farkında mı?
Eğer böyle bir hata yok ise ve 5 kuruş para almadan bu reklamı yapıyorsa Sibel Gülersöyler hayli saf bir gazeteci demektir ya da bu haberi yaparken 'eşref saati'nin tam zıttında yer alan saatlerindeymiş demektir....
Çünkü Sibel Gülersöyler, Uyuşturucu ile Mücadele ve Eğitim Derneği (UMDER)’den ‘Altın Kalem Ödülü’almış bir isim. Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelenin bayrak isimlerinden emekli narkotik polisi ve ünlü yazar İsa Altun'un elinden ödül alan bir ismin böyle bir haberde imzasının bulunması ayrıca tartışılması gereken bir rezalet...
Eğer Sibel Gülersöyler haberini masum diye savunacak olursa, kendisinden şu iki soruya cevap bekliyoruz:
Uyuştucu ile mücadele içeren bir haberinde, uyuşturucunun yasallaşmasını talep eden bir uyuşturcu tacirini bu şekilde bir uzman olarak öne çıkartır ve sattığı malların fiyatlarını açıklayabilir miydi? "Ekonomik krizle birlikte dişi kenevir tohumu da gözden düştü. Kenevir tohumu satışları azalırken Türkiye elindeki dişi kenevir tohumlarını yurt dışına satmaya başladı. Hollanda, Almanya ve İran gibi ülkelere dişi kenevir tohumu gönderiliyor" gibi absürt bir metne imza atar mıydı?Bir an habercimiz için bunun bir sipariş olduğunu ve "emir demiri keser" diyerek üstlerinin yaptırdığını kabul edelim. Peki, bu durumda elinde dedektörle bir defineci ile karşı karşıya gülerek verdiği pozun açıklaması var mı?
Haydi, Sibel Gülersöyler acemi bir haberci olsun ya da eşref zamanında değilken böyle bir metin kurgulamış diyelim. Sözcü'nün sayfa yöneticileri, editörleri ve reklam departmanı da bu haberin pazarlama içerdiğini nasıl fark etmedi?
Arkeolojikhaber.com olarak Sözcü'ye de soruyoruz: Bu haber Sözcü'de bedava mı yayınlandı?
Vatan, Millet, Sakarya edebiyatında bayraktarlığı kimseye kaptırmayan, Tarihi Miras ve Kültürel değerlerin korunmasında mangalda kül bırakmayan Sözcü çalışanlarının bu haberi okurken yüzleri kızarmadı mı?
Ödüllü haberci Sibel Gülersöyler ve Sözcü'den bu haber için özür bekliyoruz.
Başta U. K. olmak üzere arsız define tüccarları ve onların pazarlama stratejilerine alet olan habecilerle mücadelemiz sürecek
Yasaları delmeyi başararak Defineciler Derneği kuracak kadar gemi azıya almış, uyanık pazarlamacı U. K. başta olmak üzere definecilerin umutlarını sömürerek onları kaçak kazılara özendiren dedektör tüccarları ve define tacirlerini uzman gibi gösterip dedektör satışları ile ilgili "bilinçli ya da bilinçsiz" haberler yapan basın mensuplarını buradan bir kez daha kınıyoruz.
Yaşar İliksiz - Arkeolojikhaber.com