Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenecek Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu, 24- 26 Haziran tarihleri arasında Koç Üniversitesi’nin Beyoğlu’ndaki ANAMED binasında gerçekleştirilecek.
Türkiye'de ve yurtdışında sürdürülen Bizans araştırmalarını uluslararası platformda paylaşmak ve kültürel miras bilincini artırmak amacıyla üç yılda bir düzenlenen Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu, bu yıl 5. kez gerçekleştirilecek.
“Bizans Anadolu’su: Mekân ve Topluluklar” konusunun ele alındığı sempozyum kapsamında, uluslararası alanda önde gelen Bizans araştırmacıları 24-26 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da buluşacak. Sempozyum kapsamında, düzenlenecek olan“Arşivin Belleği: Marcell Restle’nin Anadolu Araştırmaları” sergisi de ziyaretçilerle buluşacak. 25 Haziran 2019 tarihinde kapılarını açacak olan sergi, 1 Aralık 2019’a kadar ziyaret edilebilecek.
Sempozyum 3 ayrı temayı kapsayacak
Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM) tarafından bu yıl 5.si düzenlenecek olan Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu, 24- 26 Haziran tarihleri arasında Koç Üniversitesi’nin Beyoğlu’nda bulunan ANAMED (Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi) binasında gerçekleşecek. “Bizans Anadolu’su: Mekân ve Topluluklar” konusunun tartışılacağı 3 ayrı temayı kapsayan sempozyumda, “Yerleşme ve Çevre”, “Mekân Kavramları” ve “Etkileşim, Ağlar ve Hareketlilik” başlıkları ele alınacak.
Bizans Anadolusu konusuyla ilgilenen yerli ve yabancı bilim insanlarının katkıları bir araya gelecek
5. Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu’nda neredeyse bin yıl süreyle Bizans İmparatorluğu’nun merkezi olan Anadolu’da yaşanan yoğun entrika, çatışma ve siyasete rağmen çevresel, sosyal ve ekonomik şartlarla değişen, zengin ve karmaşık bölgesel bir yerleşme ağı olması ve bölgenin karakterinin de etkin olan toplulukların sanat, kültür ve politikalarında ifade bulması konuları gündeme gelecek. Sempozyum; fikirlerini paylaşmak, yerleşmiş fikirlere meydan okumak, yeni saha çalışmaları, tarih ve sanat tarihi araştırmalarıyla gelişen materyal zenginliğini sunmak üzere çeşitli disiplinlerden gelen yeni seslere yer verecek. Sempozyumda Bizans Anadolusu konusuyla aktif olarak ilgilenen yerli ve yabancı bilim insanlarının katkıları bir araya getirilerek gelecek araştırmalar için yeni bir referans yaratılması hedefleniyor.
Bizans düşünce yapısında mekân ve doğa algısı
Sempozyum boyunca odaklanılacak temalardan biri olan “Yerleşme ve Çevre”de mütekabiliyet ve birbirine bağımlılık konularına, toplumsal kimliklerin Anadolu’nun kentsel ve kırsal peyzajına yansıtılma biçimlerine yer verilecek. Bu tema, toplulukların çevreleri üzerindeki -ve çevrenin topluluklar üzerindeki- etkilerini maddi kanıtların, mimari kalıntıların, teknolojik analizlerin, peyzaj, su ve toprak yönetimi araştırmalarının ışığında inceleyecek. “Mekân Kavramları”nda ise; Bizans düşünce yapısında mekân ve doğa algısı, diğer bir deyişle Bizanslıların Anadolu’yu nasıl algıladığı; kırsal ve kentsel peyzajın, yapıların görsel sanatlar ile edebiyattaki tarifleri ve betimleri üzerinden takip edilecek. Bu tema sanatsal pratiklerde ve bu pratiklerin kutsal olanla ilişkisinde karşımıza çıkan kültürel alan tanım ve yorumlarına odaklanacak. Sempozyumun son teması olan “Etkileşim, Ağlar ve Hareketlilik”te, makalelerle Anadolu’daki toplulukların birbirleriyle ilişkilerinin yanı sıra bunların, yerinden edilmeler ve mevsimsel göçler de dahil olmak üzere hareketleri keşfedilecek.
Arşivin Belleği: Marcell Restle’nin Anadolu Araştırmaları sergisi sempozyuma eşlik edecek
“Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu” çerçevesinde düzenlenecek olan “Arşivin Belleği: Marcell Restle’nin Anadolu Araştırmaları” sergisi de ziyaretçilerle buluşacak. 25 Haziran 2019 tarihinde kapılarını açacak olan sergi, 1 Aralık 2019’a kadar ziyaret edilebilecek. Sergi, bir yandan alanının önde gelen araştırmacılarından sanat tarihçisi Marcell Restle’nin sistematik çalışma yöntemini gösterirken, diğer yandan Anadolu’daki Geç Antik Çağ, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait kültürel varlıkları incelemeye yaşamını adamış bu tutkulu araştırmacının onlarca yıl boyunca oluşturduğu zengin arşivini gözler önüne seriyor.