Birleşmiş milletler, kültürel mirası ve arkeolojik keşifleri ilgilendiren önemli bir karara imza attı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), kabul ettiği yeni yasa tasarısıyla kültürel mirasın yok edilmesinin "savaş suçu" olabileceği uyarısında bulundu.
Fransa ve İtalya'nın girişimiyle İngiltere'nin başkanlığında toplanan BMGK, ilk defa kültürel mirasa odaklanan bir tasarıyı oybirliğiyle kabul etti.
BMGK, cuma günü yaptığı "Uluslararası barış ve güvenliğin korunması: silahlı çatışma durumlarında, kültürel mirasın terörist gruplar tarafından imha edilmesi" konulu toplantıda kabul ettiği 2347 sayılı tasarıyla, kültürel mirasın kanunsuz şekilde yok edilmesini kınadı.
Terör örgütleri DEAŞ, El Kaide ve diğer grupların kültürel mirasa yönelik saldırılarının "savaş suçu" olabileceği uyarısında bulunan yeni tasarı, din, eğitim, sanat, bilim veya hayır amaçlı tarihi anıtlar, siteler ve binalara saldırı düzenleyenler ile yasa dışı kazı, yağmalama ve çalıntı malların kaçakçılığını yapanların kınanıp, yargı önüne çıkarılması çağrısında bulunuyor.
Tasarının kabul edildiği toplantıda konuşan BM Genel Sekreterinin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman, oylanan tasarının, teröristlerin finanse edilmesinin engellenmesi için uluslararası iş birliğini güçlendirmeyi ve aynı zamanda tüm din, inanç ve medeniyetler için bir anlayış ve saygı sembolü olarak kültürel mirasın korunması amacını taşıdığını söyledi.
Tasarıyı "tarihi karar" olarak niteleyen UNESCO Başkanı Irina Bokova ise gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kültürel mirasın korunmasında barış ve güvenliğin önemi yeni bir biçimde tanımlandı." dedi.
Bokova, tasarıyla barış ve güvenliğin kültürel miras açısından öneminin yeniden kabul edildiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Miras kimliğe aittir. Mirasın kasıtlı olarak imhası bir savaş suçudur. Kültürel temizliğin küresel stratejisinde bir savaş taktiği haline gelmiştir. Bu yüzden kültürel mirasın savunulması, insan hayatının korunmasından ayrı olamayacak bir güvenlik zorunluluğudur."
Tasarı çerçevesinde UNESCO, INTERPOL, BM Uyuşturucu ve Suçla Mücadele Bürosu, ülke gümrükleri, özel sektör ve müzeler koordineli şekilde iş birliği yapacaklar.
1. Dünya Savaşı'na kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan ve 1946'da bağımsızlığını ilan eden Suriye devletinin himayesine giren Palmira Antik Kenti ve 7 bin yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan Halep'te bulunan Emevi Camisi, el-Medine Çarşısı ve Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Suriye'de 2011 yılından bu yana devam eden iç savaşta büyük yıkıma uğrayan kültürel miraslardan sadece bir kaçını oluşturuyor.
Afganistan'daki tarihi Buda Heykeli saldırılar sonucunda tahrip edilirken, Irak'ın Tikrit ve Musul kentlerindeki cami ve türbelere yönelik saldırılar da bölgedeki binlerce yıllık kültürel mirasın ve tarihin izlerinin silinmesi olarak değerlendiriliyor.
AA Selçuk Acar