Çanakkale'de Troas Sempozyumu düzenlendi

Çanakkale Kültür Yolu Festivali etkinlikleri kapsamında Troya Müzesi'nde 3. Troas Sempozyumu düzenlendi.

Sempozyumda, Parion Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş, Parion'un bölgedeki en zengin nekropollerden birine sahip olduğunu belirterek, geçen yılki kazılarda kiremit, ahşap tabut, basit toprak, çömlek ve urne olmak üzere 18 adet 5 farklı mezar tespit ettiklerini söyledi.

Prof. Dr. Keleş, "Parion Antik Kenti Kazısı 2023 Yılı Çalışmaları"na ilişkin sempozyumda yaptığı sunumda, merkeze biraz uzak lokasyonda yer alan Parion'un, Güney Marmara'nın çok da fazla bilinen yerlerinden biri olmadığını, 1995 yılında başlayan hikayenin bu sene 20. yılını doldurduğunu anlattı.

Kuzey Troas kenti Parion'un aynı zamanda liman kenti olduğuna dikkati çeken Keleş, "Antik dönemin ve günümüzün en önemli su yollarından biri olan Çanakkale Boğazı üzerinde, Anadolu yakasında, Marmara Denizi'ne biraz daha yakın bir kent. İki tane limanı var. Bir güney limanımız, bir de bu seneki su altı çalışmalarında tespit ettiğimiz bir kuzey limanımız var. Dolayısıyla Parion, bu lokasyonunu Antik Çağ'da kurulduğu dönemden itibaren çok iyi kullanmış ve bölgeye hakim olmak isteyen egemen güçlerin önem verdiği bir kent olmuştur. Kuruluşu MÖ 709. Kurulduğu tarihten MS 12. Yüzyıl'a kadar sürekli yerleşim görmüş bir antik kentten söz ediyoruz." diye konuştu.

- "Bölgedeki en zengin nekropollerden bir tanesi Parion Nekropolü"

Geçen sene 31 Mayıs'ta başlayan çalışmaların güney nekropolü, Roma hamamı, agora, tiyatro, dükkanlar, depo binası, odeon, Kemer köyündeki Osmanlı hamamı sektörlerinde devam ettiğini anlatan Keleş, çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bölgedeki en zengin nekropollerden bir tanesi Parion Nekropolü. Burada geçen sene kiremit mezar, ahşap tabut mezar, basit toprak mezar, çömlek mezar ve urne mezar olmak üzere 18 adet 5 farklı mezar tespit ettik. Kiremit mezarlarda bir kremasyon, 10 inhumasyon, ahşap tabut mezarlarda 2 inhumasyon, basit toprak mezarlarda 3 inhumasyon, çömlek mezarda bir inhumasyon, urne mezarda bir kremasyona rastladık. Bunların zamansal grafiğine baktığımızda 3 klasik ve 3 Helenistik mezar ile MS 1. ve 2. yüzyıl mezarlarımız tespit edildi."

Keleş, çalışma yaptıkları mezarlardaki buluntulara ilişkin de bilgi verdi.

Kentin çekirdek merkezindeki Roma hamamında da çalışma yürüttüklerini belirten Keleş, "Parion'da şu ana kadar tespit edilmiş iki hamam, bir tanesi de hamam cimnasyum olabilecek bir başka yapımız var. Roma hamamındaki çalışmalar daha önce daha çok planı çıkarmaya yönelik olduğu için aşağı doğru derinleşilmemişti. Geçen sene dolguyu kaldırmak ve kesitte kalan parçayı çıkarmak amacıyla çalışmaları gerçekleştirdik." dedi.

- "Parion, Grek kentinden Roma kentine dönüşümünü Sezar döneminde başlatmış bir kent"

Kentin tiyatrosunda da çalışma yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Keleş, geçen sene kentin kuzey surlarında deniz kıyısındaki kuleye uzanan, tiyatronun sahne binası üzerinden geçirilen surun devamında bu çalışmaları gerçekleştirdiklerini, burada tamamı geç dönemlere tarihlenen 6 mekanın ortaya çıkarıldığını dle get

Keleş, Parion'un hem İstanbul'a yakınlığı hem de liman kenti özelliği nedeniyle tahribatın çok fazla yaşandığı bir kent olduğunu ifade etti.

Agora ya da depo binası olarak adlandırdıkları binada Rus meslektaşlarıyla çalıştıklarını belirten Keleş, sözlerine şöyle devam etti:

"Burada çekirdek alandaki buluntularımızın çoğu hem MS'ye aitti ama Helenistik bir duvarla karşılaştık. Roma'nın tahrip ettiği bir duvar. Bu da bizim aslında yıllardan beri düşündüğümüz Roma'nın kendinden önceki dönemi tahrip etmesi olayını belgeleyen arkeolojik bir buluntu oldu bizim için. Parion, bir Grek kentinden Roma kentine dönüşümünü Sezar döneminde başlatmış bir kent, koloni statüsü verilmesiyle beraber. Grekli kent kültüründen Latin tarzı yaşam periyoduna geçen bir kent. Bu da Roma'nın yoğun bir kentleşme uygulamasında, kendinden önceki dönemi bu şekilde tahrip ettiğinin ilk belgesi olarak burada karşımıza çıkıyor."

Keleş, Parion Antik Kenti'nde 2023 yılında yapılan kazılanda 37 seramik, 39 figürin, 7 sikke, 5 metal eser, 5 kemik eser, 6 cam eser ile 2 binden fazla etütlük eseri Troya Müzesi'ne kazandırdıklarını belirtti.

Geçen sene kentin güney nekropolünün üst tarafında kalan, köye ve bölgeye hakim bir yerde yuvarlak bir mezar ile karşılaştıklarını, bunun benzerlerine Trakya'da rastlandığını anlatan Keleş, iki adet de urne tespit ettiklerini söyledi.

- "Aşağı şehrin bazı alanlarını ziyarete açmayı düşünüyoruz"

"Troya Antik Kenti Kazısı 2022-2023 Yılı Çalışmaları"na ilişkin sunum yapan Troya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan da Troya Antik Kenti'nde ilk kazıların ne zaman ve nasıl başladığına ilişkin bilgi verdi.

Troya Antik Kenti'nde daha çok höyüğün içinde çalışmaları yoğunlaştırdıklarını ancak Kalafat köyüne kadar arkeolojik dolgunun devam ettiğini gördüklerini anlatan Aslan, "Önümüzdeki yıllarda bazı sorunları aşabilirsek kazı çalışmasını aşağı şehirde yoğunlaştırmayı, aşağı şehrin bazı alanlarını ziyarete açmayı düşünüyoruz." dedi.

Sempozyuma Çanakkale Belediyesi Başkanvekili Bülent Şarlan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Çağman Esirgemez, Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük ile kazı başkanları, arkeologlar ve yüzey araştırmacıları katıldı.

AA Çiğdem Münibe Alyanak
 


Benzer Haberler & Reklamlar