Gün geçmiyor ki ülkemizde bir kaçak kazı haberi olmasın... Öte yandan sosyal medyada kaçak kazı canlı yayınları söz konusu. Türkiye'de umut tacirliğini diri tutarak, definecilik hayallerini besleyen ve halkı kaçak kazılara yöneten sosyal medya yayınları dedektör tacirlerinin reklam alanı! Sosyal Medyada canlı yayında kaçak kazı görüntülerinin perde arkasına odaklanan bu haberin dikkatle ve ibretle okunmasını dilerken, yetkili mercilerin de bu aşamadan sonra nasıl adımlar atacağı merak ediliyor.
Son yıllarda Kültür Ve Turizm Bakanlığı yetkilileri kaçak kazı ve definecilikle ilgili oldukça önemli adımlar attı. Hazırlanan reklam filmleri pek çok mecrada yayınlarak, kaçak kazı ile suç işlendiği algısı geniş kesimlere ulaştırılmaya çalışıldı. Öte yandan eskiden gözaltına alınıp, ifadesi alındıktan sonra bırakılan definecilerin tutuklanmaya başladığı haberleri de arttı.
Ancak definecilikten beslenen ve hatta Türkiye'de bir dönem defineciler derneği kurmaya kalkışacak kadar ileri gidenler de boş durmuyor hatta halkı defineciliğe özendirme yöninde çok daha ilerideler... Sosyal medyada kaçak kazı görüntüleri yoğun izleyci çekiyor... Peki o görüntüler aslında ne?
Şimdi size olayın perde arkasını gösteren Hürriyet'ten Salim Uzun'un haberini sunuyoruz...
(Peşinen belirtelim ki haberi önemine binaen alıntılıyor ve muhabirin başarısını takdir ediyoruz ancak, bu haberde dedektör resmi ve hatta markası kullanan gazetecileri de kınıyoruz... Eğer bu görseller sadece dikkatsizlik eseri olarak bu habere konulmuşsa kınamakla yetiniyoruz...Peki, o görüntülerin perde arkasını aydınlatan takdirlik bu habere o görselleri koyanlar ne kadar masum? Bu haberde ürün yerleştirilme ile dedektör markasının gizli reklamı yapılma ihtimaline karşı da gerekli mercileri incelemeye yapmaya davet ediyoruz)
Yaptıkları kaçak kazılarla Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış olan kültür mirasına geri dönüşü olmayan zararlar veren define arayıcıları, sosyal medya platformlarına yönelik ürettikleri içeriklerle tahribatın boyutunu her geçen gün artırıyor. Başta Instagram, Youtube, Tik Tok ve Facebook olmak üzere, neredeyse sosyal medyanın tamamına yönelik içerik hazırlayan defineciler, 250-300 bine ulaşan takipçi sayıları ile dikkati çekiyor.
Anadolu’nun farklı coğrafyalarında çekilen videolarda kazma, kürek, hilti hatta patlayıcı madde bile kullanan, nitelikli eserlere canlı yayınlarda zarar vermekten çekinmeyen defineciler, sosyal medya hesaplarına ekledikleri linkler aracılığıyla da fiyatları 1500 TL’den başlayıp 6 bin TL’ye kadar ulaşan dedektörlerin reklamlarını yapıyor.
VİDEOLARLA İNSANLAR DEFİNECİLİĞE ÖZENDİRİYORLAR
Çeşitli alanlarda kazı yapıp, yüksek çözünürlükte video ve fotoğraf çeken defineciler, önceden yerleştirilmiş sahte eserleri ilk kez buluyormuş gibi davranarak hep takipçi kazanıyor hem de dedektör satışı yapıyor. Ayrıca video izlenme sayılarıyla da kendilerine ayrı bir gelir kapısı oluşturuyor. Videolara yorum yapanların büyük çoğunluğunun daha önce hiç kazı yapmadığı ancak içerikleri izledikten sonra online olarak dedektör siparişi verdiği görülüyor.
KAZILAR RESMİ YALANI
Bazı hesap yöneticileri yasal uygulamalar yapıyormuş gibi davranmaktan da geri durmuyor. Hatta bu kazıları “Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile yapıyoruz” demekten bile çekinmiyorlar. Sosyal medyanın etkisi ile tahribat hızının arttığı uyarısını yapan arkeoloji bilimi temsilcileri ise bu alanın daha sıkı denetlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
PROF. NECMİ KARUL: KAÇAKÇI MUAMELESİ YAPILMALI
Hürriyet’e konuşan Göbeklitepe - Karahantepe Kazı Heyeti Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Tarih öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, “Kültürel mirasın tahrip edilmesini teşvik edici tüm yayınların suç olarak kabul edilmesi gerekiyor. Hatta hiçbir şikâyete bile gerek duyulmadan bu hesapları yönetenler hakkında yasal işlem başlatılmalı. Gerekirse konuyla ilgili yasal düzenleme yapılmalı. Tarihi eser kaçakçılarına ne muamele yapılıyorsa bu insanlara da aynısı yapılmalı. Türkiye’de definecilik yasak. Dolayısıyla definecilikte kullanılan araçların da kolayca satılması uygun değil. Gerekirse bu aletler ruhsatla satılmalı. Bu videoların gerçekliğine inanın insanlara da ayrıca sesleniyorum; dolandırılıyorsunuz” dedi.
HAVVA HOCA DA İSYAN ETTİ: HESAPLAR KAPATILMALI
Define avcılığının tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve Patara kazı başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, “Biz bu konuyu defalarca gündeme taşıdık. Yetkili kurumlarımız da hassasiyet göstererek bu işi kontrol altına almaya çalışıyor. Aslında belli bir aşamaya da ulaşılmıştı anca sosyal medya etkisi tahribatın boyutunu artırdı” dedi.
Işık, şöyle devam etti: “Kaçak kazı yapanlar sosyal medyanın neredeyse tamamını kullanıyor. Ben de bu kişileri izliyorum. Adam hiç çekinmeden canlı yayına geçip kaçak kazı yapıyor, dedektör satıyor. Bu alanla ilgili çok özel tedbirler alınmalı. Çünkü bu videoları izleyenler inanılmaz derecede etkileniyor. Bu insanların dedektörle hazine bulduğuna inanan yüzlerce insan var. Anadolu’daki kültür mirasının en büyük tehdidi dedektör kullanımı ve kaçak kazılar. Bana göre hızla dedektör satışı yasaklanmalı, söz konusu bu hesaplar da kapatılmalı.”