25 yıl boyunca kazıların nasıl yapıldığına dair detaylar, güncel ve interaktif sergileme teknikleriyle ziyaretçilere aktarılacak.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan sayılı prehistorik yerleşim merkezlerinden biri olan Çatalhöyük arkeolojik kazı ekibi, Kuzey ve Güney Alanı’nda gerçekleştirdiği çalışmalarla bölgedeki en erken yapıları ortaya çıkarmaya biraz daha yaklaştı. Geçen yıl çok ilginç buluntular elde edildi, kazılar bu yıl da devam edecek.
Çatalhöyük arkeoloji kazılarında geçen yıl kazı bağlantı alanında bir topuz başı, şu ana kadar görülen en yüksek kalitede dört çift yüzlü obsidyen ok, Kuzey Alanı’nda kemik ve seramik objeler; Güney Alanı’nda ise çok sayıda gömü bulundu. ‘Bina 1’ olarak adlandırılan bölgede ise iki adet çakmaktaşı hançer ve bir deniz kabuğunun da içinde bulunduğu, bugüne kadar bulunan en değerli gömüye ulaşıldı.
Çok detaylı bir çalışma yürütülen Kuzey Alanı’nda, ‘Bina 132’ bölgesinin dışında ise aktivite alanları, ateş yerleri ve çalışma alanları en ince detaylarına kadar belirlendi. Dış mekânların nasıl kullanıldığına dair bilgiler elde edildi.
Çatalhöyük kazılarında son durum…
Bölgedeki kazılarda görevli arkeologlar, Çatalhöyük’te 1999 yılında Doğu Höyük’ün en alt katmanına ulaştıklarını ancak en erken yapıları bulamadıklarını belirttiler.
Çatalhöyük Kazı Başkanı Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ian Hodder, kazı sezonu hakkında şu değerlendirmede bulunuldu:
“Doğu Höyük’te 1999’da yaptığımız çalışmalarda evler yerine çöp alanları ve ağıllar bulmuştuk. Geçtiğimiz sene en alt katmana ve en erken yapılara ulaşma hedefiyle 12 kazıcı, 15 laboratuvar ve destek uzmanından oluşan bir çekirdek ekiple çalışmalarımızı yürüttük. Ancak kazı sezonunun kısa sürmesinden dolayı kazıları 2017’de sürdürme kararı aldık. 2016 kazı sezonunda yine ilginç buluntular elde ettik. Doğu Höyük üzerinde iki kadın figürini bulduk. Yaptığımız değerlendirmede bunların toplumda prestij elde etmiş ve saygınlığı olan kadınlara ait olduğu sonucunu elde ettik. 2016’da Güney Alanı’nda en alt katmana ulaşmak amacıyla çalışmalarımız devam etti. 2017’de gerçekleştireceğimiz çalışmalarla da Çatalhöyük’ün en erken yapılarını ortaya çıkaracağımıza inanıyoruz.”
Çatalhöyük dijitale taşınıyor
Yine geçen yıl Çatalhöyük’ün geniş kitlelerce bilinmesi amacıyla sosyal medyada da çalışmalar başlatıldı. Çatalhöyük ziyaretçileri için bir mobil uygulama geliştiriliyor. Ayrıca alanla ilgili video oyun dizayn ediliyor. Çatalhöyük’ün son kazı sezonuna özel olarak ayrıca bu sene 21 Haziran 2017’de Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’nde (ANAMED) bir sergi düzenlenecek.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Çatalhöyük’ün hiç bilinmeyen tarafları, 25 yıl boyunca kazıların nasıl yapıldığına dair detayları güncel ve interaktif sergileme teknikleriyle ziyaretçilere aktarılacak. Çatalhöyük’ü bilinir kılan arkeologların verilere nasıl ulaştığı ve laboratuvarlardaki merak uyandıran bilimsel analizler deneyime dayalı sergileme yöntemleriyle ziyaretçilere sunulacak. Sergide, her bir katılımcıya MÖ 9000 yılına tarihlenen Çatalhöyük’teki kazı çalışmalarında adeta bir araştırmacı olma olanağı sağlamak amaçlanıyor.