Halikarnas Balıkçısı mahlaslı gazeteci, yazar, şair, ressam Cevat Şakir Kabaağaçlı, dünyanın gözde turizm kenti Bodrum'a yaptığı katkılarla gönüllerde yaşamayı sürdürüyor.
Girit'te, 17 Nisan 1890'da doğan Kabaağaçlı, çocukluğunun ilk yıllarını babası Şakir Paşa'nın vali olarak görev yaptığı Atina'da geçirdi. İlköğrenimini Büyükada'da, ortaokulu ve liseyi Robert Kolej'de tamamlayan Kabaağaçlı, Oxford Üniversitesinde tarih bölümünden mezun oldu. 1913'te İtalya'da evlenen Kabaağaçlı, bir süre burada yaşayarak resim eğitimi aldı.
İstanbul'a döndüğünde gazete ve dergilerde yazılar yayımlamaya başlayan Kabaağaçlı, 1925 yılında bir yazısı nedeniyle suçlu bulunarak Bodrum'a sürgün edildi. Üç yıllık cezasının yarısını Bodrum'da, son bölümünü de İstanbul'da tamamlayan Kabaağaçlı, insanlarını ve doğasını çok sevdiği Bodrum'a dönerek burada 25 yıl yaşadı.
Kabaağaçlı, o yıllarda bir balıkçı kasabası olan Bodrum'a onlarca çeşit tohum ekti, fidan dikti. Kabaağaçlı'nın neredeyse bir asır önce diktiği bu ağaçlar, günümüzde ilçenin çarşı merkezlerinde heybetli görünümleriyle dikkati çekiyor. 13 Ekim 1973 yılında hayatını kaybeden Kabaağaçlı'nın mezarı, Gümbet Gönül Tepesi'nde yer alıyor.
- "Yokuş başına geldiğinde Bodum'u göreceksin"
Balıkçının yazdığı, "Merhaba" ile başlayan, "Yokuş başına geldiğinde Bodrum'u göreceksin, sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin/ Senden öncekiler de böyleydiler, akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler" şiiri de Türkçe ve İngilizce olarak Bodrum'un girişinde ilçeye gelen yerli ve yabancı tatilcileri selamlıyor.
Kabaağaçlı'nın Bodrum'a katkıları dolayısıyla Bodrum Belediye Meydanı'nda bir de büstü bulunuyor.
Yazdığı roman ve hikayelerle Bodrum'a büyük katkılar sağlayan Kabaağaçlı, 17 Nisan'da ve 13 Ekim'de düzenlenen çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Halikarnas Balıkçısı Forumu Üyesi Yazar Sönmez Taner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 25 yıl önce geldiği Bodrum'da Kabaağaçlı'yı sadece yazar olarak tanıdığını söyledi.
Bodrum'da yaşadığı bu süre içerisinde, bütün farkındalığının değiştiğini ifade eden Taner, Kabaağaçlı'nın Bodrum'a oldukça değer kazandıran bir insan olduğunu görüp, dinlediğini ve okuduğunu anlattı.
Kabağaçlı'nın değerli bir insan olduğunu, ancak kendisi hakkında çok az bilgi bulunduğunu belirten Taner, "Ne kapsamlı bir biyografi, ne eserleriyle ilgili bir bibliyografik çalışma yoktu. Bu beni çok üzdü. İnternet araştırmasında da hiçbir şey yoktu. Ben kendisiyle ilgili araştırmalar yaptım. 2012 yılında karar verdim ve kaynak toplamaya başladım." dedi.
Belgelere dayalı bir kitap hazırlıyor
Dipnotlardan, gazete arşivlerinden ve pek çok makale ve kitap düzeyinde kaynağa ulaştığını belirten Taner, şöyle konuştu:
"Okuyorum, yazmaya çalışıyorum, okudukça şaşırıyorum, beğenim artıyor, duygularım taşıyor. O bir duygu adamı, sanat adamı, çevre adamı. Bodrum'a kazandırdığı onca bitki var. 'Halikarnas Balıkçısı' sadece bir yazar değildi. Beni en çok etkileyen yanı Anadolu konusundaki düşünceleri. Balıkçı'nın son kitabı 'Hey Koca Yurt' beni iyice etkiledi. Bu kitapta sadece Bodrum'u değil, Anadoluyu anlatıyor. Birçok arkeoloğa, birçok yazara esin kaynağı olmuş. Bodrum'a çok değer kazandırmış bir kişilik. Benim merakım, yaşam öyküsünün minik ayrıntıları, bunun üzerinde çalışıyorum. Belgelere dayalı bir kitap hazırlıyorum. Deniz kenarında yürürken, ağaçların altında dolaşırken, portakal suyu içerken. Ben her mevsim 'Halikarnas Balıkçısı'nın varlığını hissediyorum. Gerçekten heyecanlanıyorum. Yazılarını okuyorum, Bodrum'u bu kadar güzel anlatan birisi olabilir mi?" Ben Bodrum'u tanıdıkça 'Halikarnas Balıkçısı'na daha çok bağlanıyorum, balıkçıyı tanıdıkça da Bodrum'u daha çok seviyorum."
Kabaağaçlı'nın 45 yıldır anma etkinliklerinde yer alan ve doğma büyüme Bodrumlu olan forum üyesi emekli öğretmen 73 yaşındaki Hatice Yücel Kabaağaçlı'nın kendisine 'Hayatını özetle' diyenlere "Doğdum, sevdim ve öldüm" dediğini, ancak kendisinin ölmediğine, bıraktıklarıyla yaşatıldığına işaret etti.
"Hem Anadolu gibi bir yurdumuz, hem de Balıkçı gibi bir dostumuz var" ifadesini kullanan Yücel, "Bu kadar meslek hayatımda bunu anladım ve onu yaşatmaya çalıştım. Ona bir minnet borcumuz var. Kurduğumuz forumda bunun üzerine." dedi.
- "Sevgisiyle yeni bir Bodrum yaratmaya çalışmış"
Kabaağaçlı'nın isminin önüne birçok sıfat koyduğunu aktaran Yücel, şöyle konuştu:
"Ben ona 'Bodrum aşığı, tarihçi, yaşam ustası, doğa sever, rehber' diyorum. İnanılmayacak kadar o insanın önüne konulan sıfatlar var. Ne mutlu ki 'Halikarnas Balıkçısı' gibi bir dostumuz var. Sürgün olarak geldiği bu yere, bütün acılarını silerek, altyapısının üstüne kondurduğu sevgiyle yeni bir Bodrum yaratmaya çalışmış. Ben Bodrumlu olarak ona minnetimi iletiyorum."
İstanbul'dan 33 yıl önce ilçeye yerleşen ve birçok sivil toplum kuruluşunda faaliyet gösteren turizmci Rüştü Tezcan da Kabaağaçlı'yı hümanist bir düşünür, coşkulu bir yazar, tutkulu bir çizer, ressam, grafik sanatçısı, karikatürist, botanikçi, çevreci ve filozof olarak nitelendirdi.
Kabaağaçlı'nın bir koltukta birçok şey taşıdığını anlatan Tezcan, "Mavi yolculuk efsanesinin öncüsü. Bodrum Belediyesinin kadrolu bahçıvanı. Bodrumlu çocukların isim babası, 'Cevat amcası'. Bodrumlu gelinlik kızların çeyiz nakışları tasarımcısı. Turizm rehberlerinin piri ve Bodrum sevdalısı. Kısaca yaşadığı yöreye ve insanlara katkıda bulunanların en güzel örneği." diye konuştu.
Tezcan, dünya çapında marka olmuş bir ürün olan "mavi yolculuğun" da 1945'lerde "Halikarnas Balıkçısı"nın başlattığına değinerek, şunları kaydetti:
"Dünya mavi yolculuğun Ege'de, Türkiye'de olduğunu bilir. Kabaağaçlı 7,5 metrelik tek direkli teknesiyle dolaşmış ve gecelemiş. Sonra da 'Bu güzelliği paylaşmak lazım.' deyip bütün Türkiye'nin aydınlarını, düşünürlerini mavi yolculuğa çağırmış. Hatta, 'Gelmezseniz, küserim, darılırım.' diye de şart koşarak çağırmış. Buna da uymuşlar, iyi ki de uymuşlar. Bugün binlerce tekneyle, on binlerce yerli-yabancı turistin gezdiği mavi yolculuk diye bir ürünümüz olmuş."
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Bodrum Şubesi Başkanı ve Halikarnas Balıkçısı Forumu Üyesi Meral Saraçbaşı da Kabaağaçlı'nın Bodrum'a sürülmüş olmasını, Bodrum açısından bir şans olduğunu belirtti.
Saraçbaşı, "Bodrum bugün gönüllü sürgünlerle dolu. Bodrum'a gelip yerleşmek isteyenler, 'Halikarnas Balıkçısı'nı okusunlar, onun gözünden görsünler istiyorum. Kendi sürgününü Bodrum'a yerleştirmeye çalışanlar, para uğruna Bodrum'a başka bir çehre vermeye çalışanlar, 'Halikarnas Balıkçısı'nı lütfen okusun. Bodrum'u sevmek, gerçekten onun gözünden sevmek." değerlendirmesini yaptı.
Ali Ballı - AA