Cezeri'nin el yazmalarındaki makineler, makine mühendisi Durmuş Çalışkan tarafından yeniden yapıldı.
Müslüman bilim adamı Cezeri'nin makinelerini, kurduğu atölyede yaptığı çalışmalarla günümüze taşıyan makine mühendisi Durmuş Çalışkan, "Avrupalı profesörler Cezeri'nin dört tane buluşu olduğunu söylerler. Ben Cezeri'nin teknik çizimlerini incelediğimde değil 4, belki 44 buluşu olduğunu gördüm." dedi.Makine mühendisi Durmuş Çalışkan, yaptığı açıklamada, 1200 yılı dolaylarında Hasankeyf Artukluları döneminde yaşamış olan Cezeri'nin çalışmalarına bakıldığında bugünkü anlamda bir makine mühendisi olarak tanımlanabileceğini belirterek, "Cezeri, olağanüstü bir makine mühendisi. Diyarbakır'da yaşayan, asıl adı İsmail olan Cezeri, o tarihlerde Cezire bölgesi denilen yerde doğup büyüdüğü için, Cezeri adını kullanmış. Genç yaşta o dönemin Artuklu Sultanı'nın sarayında baş mühendis olarak görev yapmış."
Çalışkan, Cezeri'nin yaptığı onlarca icadı, Artuklu Sultanı Nasuriddin Mahmud’un isteği üzerine el yazması kitabında topladığını, dünyada bilinen 14 el yazmasından 5 tanesinin Türkiye'de bulunduğunu kaydetti.
Cezeri'nin hayatı hakkında detaylı bilgi bulunmadığını ifade eden Çalışkan, şu bilgileri verdi:
"Ben üniversite öğrencisiyken TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik dergisini alırdım, orada bazı sayılarda bazı isimlerin Cezeri'den bahsettiğini görürdüm. Mühendislik fakültelerinde hala derslerde maalesef Cezeri'den bahsedilmiyor ama teknoloji tarihi kürsülerinde incelemeler yapılırken adı geçer. İncelendikçe daha çok yerde geçmesi gerektiği anlaşılıyor. Yaptığı çalışmalar bir ömre sığmaz ama nasıl yaptıysa sığdırmış. İleri düzeyde teknik çalışmaları var. Yaptığı aletlerden her birisi o günkü teknolojiye göre kendisinden önce hiçbir şekilde yapılmamış, kendinden sonra da uygulanamamış çalışmalardır."
Çalışkan, yıllar boyunca Cezeri hakkında okuduklarından bilgi sahibi olduğunu, çocuklarının ısrarı üzerine ortaya çıkan "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri" kitabında, Cezeri'nin yaptığı teknik çizimleri modern teknik çizimler haline dönüştürerek, ifadelerini günümüzde daha anlaşılır bir dile uyarladığını aktardı.
Kitap çalışmasının ardından, atölye çalışmalarına başlandığına dikkati çeken Durmuş, şunları anlattı:
"Kitap çalışmasının ardından ilk iş olarak Cezeri'nin yaptığı çizimleri hesaplayarak, kitaptaki aletlerin hepsini gerçekten yapmış ve çalıştırmış olduğunu ispatladık. Sonra sıra bu aletleri yapmaya geldi. Daha büyük, daha küçük ya da bakırdan yapılması gereken şeyleri plastikle, suyla çalışan şeyleri elektrik kullanarak yapmadık bu çalışmaları. Onun çizdiği mekanizmalar neyse, birebir ölçülerinde tıpatıp aynısını yapıyoruz. Hatta imal usulü bakımından da aynı malzemeleri kullanıyoruz. Mesela bakır boru koymuş Cezeri, gidip piyasadan hazır bakır boru alıp kullanmadık, Cezeri içine kurşun tozu dökmüş, biz de aynı o şekilde yaptık."
"Leonardo da Vinci'nin buluşları kendisinden önce yaşamış Cezeri'de var"
Durmuş, Cezeri'nin icatlarından ilhamla dünyada birçok makine yapıldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Avrupalı profesörler Cezeri'nin dört tane buluşu olduğunu söylerler. Ben Cezeri'nin teknik çizimlerini incelediğimde değil 4, belki 44 buluşu olduğunu gördüm. Kitabın sonunda da bunları tek tek açıkladık ve listeledik. Cezeri'den sonraki ara dönemde ondan etkilenerek araç gereç yapmış birçok insan var. Mesela, 1400'lü yıllarda yaşamış Leonardo da Vinci'nin birçok eseri, bazı çizimleri vardır ki 'Bu Leonardo da Vinci'nin buluşları' denir ama benim incelemelerim sonucunda görüldü ki birçoğu kendisinden önce yaşamış Cezeri'de var. Şimdi da Vinci, Cezeri'den haberi olmadan bunları bulmuş olabilir mi, yoksa da Vinci, Cezeri'nin buluşlarını bir şekilde görerek bunları yapmış olabilir mi, bu bir inceleme konusu. Bilim tarihçileri bunları incelesinler."
Cezeri'nin şifreli, dört sürgülü kapı kilidi, şifreli kasa, dünyaca ünlü filli su saati gibi birçok çalışmasını birebir yeniden yaptıkları bilgisini veren Durmuş, Cezeri'nin yaptığı aletler içerisinde ondan evvel aynı seviyede yapılmış bir araç olmadığını vurguladı.
Durmuş, Cezeri'nin el yazmalarında kendi çalışmaları hakkında "benden evvelkilerin yapmadıklarını yapmaya çalıştım" ifadesini kullandığının altını çizerek, şu yorumu yaptı:
"Cezeri'nin çalışmalarını yaptığı dönem 'Orta Çağ' olarak adlandırılan bir dönem ve sadece İslam bilimi var, diğer taraflar ise karanlık. Yaptığı çalışmalarda, kitabındaki notlarında o dönemki başka bilim adamlarının, çalışmalarının adı geçmiyor."
"Cezeri Müzesi İstanbul'da olacak"
babil.com Yönetici Direktörü Mehmed Ali Çalışkan da, Durmuş Çalışkan imzası ile iki cilt halinde yayımlanan "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri" kitabının babil.com çatısı altında hizmet veren Papersense Yayınları'ndan çıktığını dile getirerek, şunları aktardı:
"Kitap, babam Durmuş Çalışkan'ın uzun yıllar süren çalışmalarının bir ürünü ve şu an atölyede çalışmaları yapılan Cezeri aletlerinin de bir parçası. Bu kitapta Cezeri ile ilgili bugüne kadar yapılmış en detaylı çalışmalar mevcut. Kitap, İhsan Fazlıoğlu ve Şükran Fazlıoğlu'nun Cezeri'nin el yazmasının orijinalinden yaptıkları çeviri ve Durmuş Çalışkan'ın Cezeri'nin çalışmaları hakkında yıllar boyunca yaptığı teknolojik, diğer bir anlamda arkeolojik çalışmaları ile ilgilisine sunuldu."
Cezeri'nin ana metinlerinin daha önce Türkçe'ye çevrildiğinin altını çizen Çalışkan, "Daha önce yapılan çalışmalarda hem çeviriler hatalıydı hem de makinelerle ilgili yorumlar, deşifreler hem hatalı hem yetersizdi. Bu kez bir makine mühendisi gözetiminde, uzun yıllara yayılmış ciddi araştırmalar içerisinde, makinelerin hesapları, çalışma usülleri tek tek denenerek bütün makineleri deşifre edilmiş oldu." diye konuştu.
Çalışkan, "Cezeri'nin çalışmaları ile ilgili karanlık bir taraf kalmadı." diyerek, şu bilgileri verdi:
"Çok yakında hem Türkiye'de hem de dünyanın pek çok yerinde atölyede çalışmaları süren makineleri sergileme fırsatı bulacağız. Bir yandan da Cezeri Müzesi hazırlıklarımız sürüyor, eserleri daha sonra İstanbul'da oluşturacağımız müzede sürekli olarak sergilemeye devam edeceğiz. Müze konusunda çeşitli kurumlardan talepler var, görüşmelerimiz devam ediyor."
A.A.