Doğu Türkistan'ın Kuçar kentinde antik Qiuci kentinin sınırlarını belirlemekte çaresiz kalan arkeologlar jeologlardan yardım istedi. Arkeoloji çalışmaları için özel yöntem geliştiren Çinli jeologun hedefi Mısır ve Mezopotamya'da çalışan arkeologlarla çalışmak.
Asıl işi yer altında petrol ve mineral aramak olan Çinli jeolog Guo Ziqi, arkeolojiye hizmet ederek, İpek Yolu'nun kumlarına gömülmüş antik şkentlerin ve devletlerin kültürel mirasını ortaya çıkartmaya çalışıyor.
Guo Ziqi ve Çin Bilimler Akademisi Havacılık Bilgi Araştırma Enstitüsü'nden arkadaşları, Çin'in kuzeybatısındaki Doğu Türkistan olarak bilinen Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bugünkü adı Kuçar (Kuqa) olan yerleşim alanında 2 bin yıl önce hüküm süren Qiuci devletine ait kalıntılar arayan arkeologlarının yardımına koştular...
Xinhua haber ajansının haberine göre; aslında onları yardıma çağıran Sincan Kültürel Miras ve Arkeoloji Enstitüsü arkeologları oldu. Arkeolojik araştırmaları için geleneksel yöntemler yetersiz kalınca Jeologları yardıma çağıran arkeologlar, antik Qiuci kenti surlarının genişlik ve derinliğini jeofizik araştırma teknolojileri kullanarak saptamayı başardılar.
Arkeologlar üç yıl boyunca geleneksel yöntemlerle çalıştı ama başaramadılar
"Arkeologlar, arkeolojik bulguları keşfetmek için teknolojilerimizi kullanmak için arayıp, yardım etmemizi istediğinde, kendimizi top bombardımanıyla sivrisinek avlayacakmış gibi hissettik" esprisiyle görüşlerini açıklayan Guo Zigi, "Biz teknolojilerimizi yeryüzü katmanlarının derinlerine gömülmüş kaynakları bulmak için kullanırız. Yüzeye nispeten çok yakın olan ve güçlü sinyaller arzeden kalıntıları aramak çok daha kolay oalcaktı. Antik kalıntıları arama fikri bana cazip geldi. Kaybolan medeniyetlerin gizemlerini açığa çıkarmaya katkıda bulunmak gurur vericiydi. Ancak jeofizik araştırma teknolojilerini doğrudan arkeolojiye uygulayamadık. Bazı uyarlamalar yapmamız gerekiyordu. Biz de öyle yaptık. Ve başardık" dedi.
Arkeologlar üç yıl boyunca geleneksel yöntemlerle Qiuci devletine ait kalıntıları aramışlardı. Arkeoloji araştırmalarının başında tarihi kayıtlara güveniyor ve Luoyang küreği ile (küreğe benzer geleneksel Çin kazı aracı ancak deyim olarak kazma-kürek anlamına geliyor) tarihi kalıntılar bulacaklarına inanıyorlardı.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Kazma Kürek betonların arasında kaybolmuş tarihi varlıkları bulmakta yetersiz kaldı.
Yere nüfuz eden radar ve yüksek yoğunluklu direnç ölçer alet imdada yetişti
Bunun üzerine Guo Zigi ekibi yardıma çağrıldı. Yere nüfuz eden bir radar ve yüksek yoğunluklu direnç ölçer alet getirildi.
Guo Zigi "Yeraltında kalmış şehir duvarlarının kalıntılarını saptamaya yardımcı olacak bu iki araç birbirini tamamlıyordu. Yere nüfuz eden radar yüksek çözünürlüklü ve santimetre ölçeğinde objeleri görebiliyor, yüksek yoğunluklu direnç ölçme aleti ise nehir yatakları, mezarlar, duvarlar ve yapı temellerinin düzenlerini tespit edebiliyordu" dedi.
Jeolojik aletlerin yardımıyla Qiuci'nin dış sur duvarının 15 ila 18 metre genişliğinde olduğu tespit edilebildi. Hatta yer yer daha da kalınlaştığı ve duvarının en geniş kısmının 30 metreye ulaştığı görüldü. Duvarın büyük bölümü yeraltına 2.5 metre gömülmüştü. Araştırmacılar surların kuzeydoğu köşesini buldular. Surların güneybatısı ise köşeli değil yay şeklindeydi.
Hatta antik sarayın yerinin de kabaca saptanıldığına inanılıyor. Ancak saptanan binanın gerçekten saray olup olmadığı şüpheli. Bunun ilerleyen zamanlarda yapılacak arkeolojik kazılarla kesinleştirilmesi gerekiyor.
Çin, Hint, İslam ve Avrupa kültürlerinin eridiği bir pota
Sincan Uygur Özerk Bölgesinin bugünkü Kuçar ilçesi, eski İpek Yolu üzerinde, Çin, Hint, İslam ve Avrupa kültürlerinin eridiği bir potaydı.
Qiuci, Çin'deki Han Hanedanlığı yıllarında (M.Ö. 202 - MS 220), Yumen Geçidi'nin batısındaki bölgeler için, bugünkü Sincan ve Orta Asya'nın bazı bölgeleri için kullanılan terimdi ve civardaki 36 kentten biriydi.
İpek Yolunun nimetlerinden yararlanarak yaklaşık 1000 yıl büyük refah içinde yaşayan Qiuci halkı; şarkı, dans, müzik, grotto, halk gelenekleri, sanat ve edebiyat alanları dahil pek çok alanda göz kamaştıran Qiuci kültürünü oluşturdular.
Ancak, zaman içinde seller, coğrafi koşullar, insani faaliyetler, modern bina inşaatları, kaldırımlar ve drenaj boruları onların muhteşem kültürüne ait eserleri ortadan kaldırdı. Modern yerleşimler nedeniyle kalıntıların çoğu yok olduğu için eski şehir surlarının neredeyse tamamının kaybolması, arkeologların onların kalıntılarını tespit etmesini zorlaştırıyordu. Jeologlar sayesinde işleri kolaylaşmıştı.
Guo Zigi kendi yöntemlerinin arkeolojide işe yaradığı konusunda çok iddialı
Guo Zig, Jeofizik keşif olarak adlandırdığı ikili sistemin Qiuci'de başarısını kanıtladığını ve teknolojilerin gelecekteki aramalarda kullanılabilecek bilimsel kanıtlar sunduğunu savunuyor.
Ekibinin Temmuz ayında İran'da İpek Yolunda bulunan antik bir şehri keşfetmeye çalışan arkeologların yardımına gidecek.
Ama Guo Zig'in hedefleri çok daha fazla: "Metodolojimizin, Mezopotamya ve Mısır'ın eski uygarlıklarını araştıran arkeoloji ekiplerince kullanılması halinde, daha fazla keşif yapmalarına yardımcı olacağına inanıyorum. Aslında kaybolan medeniyetleri araştırmak bizim mesleğimiz değil ama bilimsel yöntemimizin insanlık çalışmalarındaki problemleri çözmeye yardımcı olabileceğine inanıyorum."
arkeolojikhaber.com