Çintemani nedir? Çintemani motifi nasıldır?
Çintemanî; üç yuvarlak benekten oluşan bir motiftir. Genellikle İkisi üste, biri altta ya da birisi üstte, diğer iki tanesi altta olan ve şekil itibariyle üçgen oluşturan üç yuvarlak benekten ve yan yana uzanan iki dalgalı çizgiden oluşmuştur. Çintema Motifi; bazen sadece üç yuvarlak benek halinde veya beneklerin içine daireler çizilerek hilal şeklinde, bazen de şimşek, bulut, dudak veya kaplan postu şeklinde yorumlanan dalgalı çizgilerin tek olarak kullanılır.
Çintemani motifi; Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğünde “İçiçe birbirlerine aynı noktada teğet
olarak değen üç daireden oluşan ve bu biçimde üç öğenin bir üçgenin köşelerini merkez olacak konumda
yerleştirilmesiyle oluşan bezeme örgesi. Çin ve Japon sanatında Buda’nın simgesi olarak kullanılan
Çintemani, Osmanlı bezemesinde bu işlevinden arınmış olarak geniş çapta uygulanmıştır. Özellikle
kumaşlarda ve çinilerde görülür” şeklinde tarif edilmektedir.
İlk kullanımı Uygur Türklerine kadar tarihlendirilen Çintemani motifi; günümüzde tekstil, halı, çini, seramik, tezhip, ahşap ve sedef işlemeciliği gibi sanatlarda hala yaygın olarak kullanılmaktadır. Tarihte farklı medeniyetlerde çeşitli inançlarda sembol ve dekor amacıyla farklı şekil ve kompozisyonlarda kullanılmış olan motif; Uygur Türkleri’nin kullanımından sonra Uzakdoğu‘da kutsal bir hale gelmiş ve daha sonra Osmanlı süsleme sanatında da çoklukla kullanılmıştır. Bereket, koruyuculuk, güç gibi kavramları temsil eden ve görsel olarak üçgen şeklini hatırlatan Çintemani motifi; ikisi altta biri üstte üç yuvarlak ve iki dalgalı çizgiden meydana gelmektedir.
Üç yuvarlak, Üç yuvarlak, pars postundaki beneklere, iki dalgalı çizgi ise kaplan postuna benzetildiğinden Osmanlı döneminde padişah ve şehzade kaftanlarında sıkça kullanılmıştır.
Çintemani motifi, duvar uygulamalarında, çini tabaklarda, halılarda, eccadelerde, dönemin
kullanılan pek çok günlük eşyasında, tekstil ve geleneksel sanatların pek çoğunda bezeme ve işleme
olarak karşımıza çıkmaktadır. Tezhip sanatında kullanılan motiflerdendir. Bugünkü bilgilerimize göre,
TSMK-EH 1512’deki 921/1515 tarihli Mantı-ku-t-tayr adlı eserin sahife kenarlarında en erken örnek
olarak görülmektedir. Bu tarih Yavuz Sultan Selim’in Tebrizi alıp (1514) buradaki sanatkarları İstanbul’a
getirmesinden sonraya rastlamaktadır. Orta Asya kaynaklı olan bu motif; san’atımıza büyük bir ihtimalle
Tebriz’li Türk San’atkarların armağanıdır’
Çintemani motifi ile ilgili çok farklı görüşler sunulmaktadır. Timur’un üç kıtadaki hükümdarlığını
temsil eden Çintemani motifinin, bu sebeple Timur devri sikkelerinde kullanıldığını,zaten Timur’un
ihtişamlı döneminden de bir tek Çintemani motifinin kaldığından söz edilmektedir. Motife İt ayağı da denilmektedir.
Bir başka görüşe göre de güç ve kuvveti simgeleyen bu motife Kaplan Gözü ya da Leopar Beneği denmektedir.
Kıyafetlerde kullanılarak saraylı ve halktan olan bireyleri ayırabilmek amacıyla kullanılmıştır.
“Osmanlılar bu motifi, dairelerin ve şeritlerin birbirlerine olan pozisyonlarını değiştirerek ve çeşitli
şekillerde kullanmışlardır. Örneğin şeritler kaldırılmış ve ekstra dairelerle tasarlanmış üç daireden
oluşan kümeler bulunmaktadır. Bunlardaki en büyük daire, yarım ay oluşturacak şekilde düzenlenmiş
ve Osmanlı bayrağını andırır bir kompozisyona dönüşmüştür”
Osmanlı sultanları, Çintemani motifini imparatorluk amblemi olarak kullanmışlar, padişahların
kıyafetlerinde, kaftan ve kavuklarda daha sonrada halı kitap ciltleri ve özellikle İznik çinilerinde, sıklıkla
kullanılmıştır.
Geçmişten günümüze üretilen sanat yapıtlarını incelediğimizde; Seramik, çini, tezhip; her türlü el
işlemeciliğinde hep belirli bir aşama kaydedilerek günümüze ulaşılmıştır. Bu tarihsel süreç içerisinde
sanatkarlar hep geçmişten ilham almış, zengin kültürümüzden etkilenerek çalışmalar üretmişlerdir.
Geleneksel sanatlar ve bu sanatlarda kullanılan motifler her yüzyılda toplumların duygu ve
düşüncelerini günümüze aktarmış, üretildikleri dönemin yaşam biçimlerini, ekonomik ve siyasi
durumlarını, kültürel değerlerini ve dünya görüşlerini işlemişler, bu konular hakkında bizleri
bilgilendirmişler, böylelikle de aynı zamanda geleneksel sanatların çizgisini belirlemede önemli bir etken
olmuşlardır. Çintemani motifi de bu süreçte pek çok sanatçıya ilham vermiş, öncelikle klasik olarak çini
tabak ve karolarda çalışılmıştır. Çini ve seramik sanatı, tarih öncesi dönemlere kadar uzandığı için
kültürümüzdeki en eski değerlerdendir. Bu sebeple de Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve günümüze kadar pek
çok desen ve biçim zamanımıza ulaşmıştır. Farklı zamanlarda saraylarda, camilerde, kervansaraylarda
hem seramik, hem de çini örneklerle her zaman yerlerini almış; sıklıkla kullanılmışlardır.
Kaynak: Bengutay Hayırsever "Geleneksel el sanatlarında kullanılan çintemani motifive seramik sanatına yansımaları" - Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi / Yıl 2020, Sayı: 50, 9 - 22, 30.12.2020