Dareios

Dareios kimdir?

1. Dareios I: MÖ 550-486. MÖ 522-486 arasında hüküm süren Pers imparato­ru.

Hystaspes’in oğludur. Heredotos’a göre imparatorluğunun son yılların­da Kyros II(büyük)’un Dareios hakkında şüpheleri vardı zira tahtına göz dik­tiğini düşünüyordu. Daha sonra Kambyses II döneminde ordu içinde yükseldi. Onun ölümünden sonra Smerdis’i bertaraf ederek Pers kralı oldu. Tahta çıktıktan sonra tüm dünyaya egemen olmayı amaçlayan yayılımcı bir politika izledi. MÖ 513’de Trakya’nın kuzeyine sefer düzenledi. İskitleri denetim altına almak ve Yunanlıların ticari bağlantılarını zayıflatmak ama­cındaydı ancak kesin sonuç alamadı. Buna karşın Trakya’yı egemenlik alanı­na kattı. MÖ 511’de Hindistan’a sefer açtı, Indus bölgesinde yeni bir eyalet kurarak geri döndü. Birkaç kez Yunan anakarasını ele geçirme girişiminde bulundu ancak MÖ 492’de donanmasının bir fırtınada batması, MÖ 490’da da ordularının Pers-Yunan Savaşları’na dahil Marathon Çarpışması’nda Atinalı­lara yenilmesi yüzünden başarılı olamamıştır. Pers tarihine en büyük katkıyı yöneticiliğiyle yaptı. Kyros’un başlattığı, impa­ratorluğun satraplıklara (valiliklere) bölünerek örgütlenmesi işini tamamladı.Satraplıkların yıllık vergi ödemelerini kurala bağladı. Yaptığı vergi düzenle­meleri dolayısıyla İranlıların ona tüccar dediklerini Herodotos aktarır. İmparatorluğun bünyesindeki değişik halkları bir arada tutabilmek için dini konularda hoşgörülü davrandı. Mısır’da tapınaklar yaptırdı, Yahudilere Kudüs Tapınağı’nı onarma izni verdi. Zerdüşt dininin İran’ın resmi dini ol­ması genellikle Dareios’a bağlanır. Bayındırlık işlerinde Akhamenid haneda­nının en büyük hükümdarı oldu. Başkentini Persepolis’e taşıdı, kentin ima­rı sırasında binlerce işçi çalıştırdı. Ayrıca Susa’da yeni bir kraliyet ikametga­hı yaptırdı. Ekbatana ve Babil’de onun döneminden kalma yapılar vardır. Nil Nehri’ni Kızıl Deniz’e bağlayan bir kanal yaptırdı. Sardeis’e uzanan Kral Yolu’na işlerlik kazandırdı. Heredotos’a göre adı ‘icra eden’ an­lamına geliyordu. Ölümünden sonra yerine oğlu Kserkses geç­miştir. MÖ 480’deki Yunanistan seferinden önce ölmüş bulunan Dareios’un ruhu, Aristophanes’in Persler adlı oyununun baş kişilerinden biridir.

2. Dareios II Okhos: MÖ 404. Akhamenid hanedanına mensup olan ve MÖ 423-404 arasında hüküm süren Pers imparatoru.

Artakserkses I’in gayri meş­ru oğlu ve halefidir. Babası imparator iken Dareios Hyrkania satrabı idi. Artakserkses’in ölümünden sonra kardeşi Sogdianus’u öldürerek tahta çıktı. Dö­nemine ait bilgi veren az sayıdaki kaynak arasında bulunan Ksenophon’dan MÖ 409’da Medlerin ona karşı bir isyan çıkardığını öğreniriz. Di­ğer bir kaynağımız da Knidos’lu hekim ve tarihçi Ktesias’ın yazdığı Persika (Pers Tarihi) adlı eserdir. Bazı başka yazarların alıntıladığı bu esere göre Da­reios’un hükümdarlığı döneminde hırslı bir kadın olan eşi Parysatis’in saray­da önemli bir ağırlığı vardı ve çeşitli saray entrikalarında yer aldı. Lidya satrabı Tissaphernes ile Daskyleion satrabı Pharnabazos arasındaki mücadeleyi önlemek için küçük oğlu Kyros’u(genç) geniş yetkilerle Sardeis’e gönderdi. Ölümünden sonra yerine oğlu Artakserkses II Memnon geçti.
 

3. Dareios III: MÖ 330. Akhamenid hanedanının MÖ 336-330 arasında hü­küm süren son Pers imparatoru.

Artakserkses III’i öldürten Bagoas adındaki saray görevlisi önce onun oğlunu Artakserkses IV Arses adıyla tahta geçirdi. Artakserkses IV’in başına buyruk davrandığını görünce onu da öldürtüp yeri­ne Dareios III’u geçirdi.Tahta geçişinden kısa süre sonra Makedonya Krallığı Asya seferini başlattı. Büyük İskender’e karşı, önce Granikos Savaşı’nda (MÖ 334), sonra da Issos Savaşı’nda (MÖ 333) iki kez yenilerek Anadolu’nun tü­münü kaybetti. İskender’in rehin aldığı ailesi için fidye ve Fırat’ın batısındaki tüm toprakları teklif ettiyse de kabul görmedi. Son kez bugünkü Musul yakın­larında gerçekleşen Gaugamela Çarpışması’nda yenilmesinden 11 ay sonra Baktriane satrabı Bessus tarafından öldürüldü. İskender onu Persepolis’te kraliyet töreni ile toprağa verdi. Arrianus onun için şöyle yazar: “Askeri so­runlarda insanların en zayıfı ve en beceriksiziydi. Başka bakımlardan hiçbir kabahati yoktu, ama belki de, fırsatı olmadığı için, çünkü tahta çıkış anı Makedonyalıların ve Yunanlıların ona saldırıyı başlattıkları andı... Yaşamı tahta çıktığı andan başlayarak kesintisiz bir yıkımlar dizişiydi.”


Benzer Haberler & Reklamlar