Davud kimdir? Hz. Davud kimdir? Davud Peygamber kimdir?
Davud ( David, Hz. Davud - Davud peygamber); MÖ 962. İsrailoğullarının peygamberi ve Saul’dan sonraki ikinci kralı. İbrânîce’de “en çok sevilen kişi, göz bebeği” anlamına gelen isim, Kitâb-ı Mukaddes’te Dâvid veya Dâvîd şeklinde yer alır ve yalnızca Hz. Dâvûd için kullanılır.
MÖ 1000-962 arasında hüküm sürmüştür.
İsrail’deki bütün kabileleri kendisine bağladı, Kudüs’ü Fenikelilerden aldı ve başkenti yaptı.
Ahd-i Atîk’e göre Dâvûd, Yahuda sıbtının ileri gelenlerinden ve Beytülahm’de (Beytlehem) ikamet eden Yesse’nin oğludur. Onun Hz. İbrâhim’e kadar varan şeceresi Kitâb-ı Mukaddes’te ve İslâmî kaynaklarda şu şekilde verilmektedir: Dâvûd, Yesse, Obad, Boaz, Salmon, Nahşon, Aminadab, Ram, Hetsron, Perets, Yahuda, Ya‘kūb, İshak, İbrâhim.... Yesse’nin bir rivayete göre yedi oğlu ve iki kızı, Taberî ve Sa‘lebî’ye göre ise on üç oğlu vardır ve Dâvûd en küçükleridir
Ahd-i Atîk’te “kızıl, kırmızı yüzlü, güzel gözlü ve hoş bakışlı,“iyi çeng çalan cesur bir yiğit, cenk eri, sözünde tutarlı ve yakışıklı şeklinde nitelendirilen Dâvûd, İslâmî kaynaklarda “bedeni ve saçı kızıl, mavi gözlü, az saçlı ve kısa boylu, sarı benizli ve mavi gözlü, gür ve güzel sesli, iyi huylu, temiz kalpli, çok anlayışlı ve çok güçlü olarak tavsif edilir. Babasının koyunlarını otlatırken aslan yahut ayı geldiğinde bunları vurup kaptıkları kuzuyu ağızlarından kurtarmakta, onları tutup yere çalmakta, sapanıyla attığı her şeyi vurmakta, rastladığı aslanın üzerine binip kulaklarından tutmakta, fakat aslan ona bir şey yapmamaktadır...
İslam inancına göre kitap getiren dört peygamberden biridir ve Zebur adlı kitap ona vahyedilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerde Hz. Dâvûd’un çeşitli özellikleri belirtilmekle beraber gerek soy kütüğü gerekse hayat hikâyesiyle ilgili ayrıntılı bilgi yoktur. Bu konuda diğer İslâmî kaynaklarda yer alan bilgiler de İsrâiliyat türünden olup Ahd-i Atîk’teki mâlûmatla büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Dâvûd’dan ilk defa, Câlût’u (Golyat) öldürmesi münasebetiyle şu şekilde bahsedilir: “Tâlût’un askerleri Câlût ve askerlerine karşı çıktıklarında şöyle dediler: ‘Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam tut ve o kâfir millete karşı bize yardım et’. Derken Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar, Dâvûd Câlût’u öldürdü” (el-Bakara 2/250-251).
Kur’ân-ı Kerîm’de, Câlût’u öldürmesinden sonra Dâvûd’a hem hükümdarlık hem de hikmet (nübüvvet) verildiği bildirilir (el-Bakara 2/251).
İsrâiloğulları’nın tarihinde peygamberlikle hükümdarlık ilk defa Hz. Dâvûd’un şahsında bir araya gelmiştir