Arkeolog Cevdet Merih Erek, insanların Paleolitik çağda mağaraya her geldiklerinde aynı yerde, aynı ocağı kullandıklarına dikkat çekerek, "Bu mağaraya yabancı değiller. Tesadüfen gelmiyorlar. Bilerek ve isteyerek buraya geliyorlar" dedi.
Kahramanmaraş'ın Döngel Mahallesi'ndeki Direkli Mağarası'nda, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cevdet Merih Erek'in girişimiyle 2007'de başlayan kazılar devam ediyor. Erek başkanlığında yürütülen çalışmalara, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra üniversite öğrencileri de katılıyor.
Kazı başkanı Dr. Öğr. Üyesi Cevdet Merih Erek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Direkli Mağarası'nda yürütülen kazılarda, her yıl yeni bulguların ortaya çıktığını, bunun da Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağladığını söyledi.
Direkli Mağarası'nın Epipaleolitik (MÖ 14000-9500) dönem içerisinde yılda iki defa iskana tabi tutulmuş bir yer olduğunu belirlediklerini ifade eden Erek, Doğu Akdeniz'den kuzeye doğru giden dönemin insanlarının, Kafkaslara ve Orta Anadolu'ya doğru giden rota üzerinde bulunan mağarayı mola noktası olarak kullandıklarını aktardı.
Paleolitik (Yontma Taş Çağı) ve Pleistosen (Buzul Çağı) dönemlerine ait kalıntılar ve aletlerin bulunduğu Direkli Mağarası'nın, o çağlarda Doğu Akdeniz'den Orta Anadolu'ya giden insanlar tarafından mola noktası olarak kullanıldığı saptandı.
Erek, mola noktasını mağarada ortaya çıkan bulgulara göre tespit ettiklerini dile getirerek "Çünkü Orta Anadolu'ya ait opsidyenden yapılmış dilgilerin Direkli Mağarası'ndan çıkıyor olması, ayrıca Doğu Akdeniz kökenli olan deniz kabuklularının boncuk olarak burada bulunması, insanların Orta Anadolu ve Doğu Akdeniz arasında gidiş gelişleri sırasında Direkli Mağarası'nı kullandığının en önemli kanıtıdır." dedi.
Cevdet Merih Erek: Bilerek ve isteyerek buraya geliyorlardı
Bu yılki kazılarda ortaya çıkardıkları ocağın 7. arkeolojik seviyenin başından 10. arkeolojik seviyenin başına kadar kesintisiz olarak aynı yerde ve süreklilik sağlayan bir şekilde kullanıldığına dikkati çeken Erek, şunları söyledi:
"Yani mağaranın yerleşimcileri, her sene geldiklerinde aynı yerde, aynı ocağı kullanmışlar, sürekliliği sağlayan bir tür alışkanlıklarını yerine getirmişler. Yani bu mağaraya yabancı değiller. Yanlışlıkla her sene gelmiyorlar. Bilerek ve isteyerek buraya geliyorlar. Yılın belli bir ayını da burada geçiriyorlar. Orta Anadolu'dan dönerken de mağarayı tekrar iskan edip, yeniden belirli bir süreyi burada geçiriyorlar. Yani burası bilerek ve isteyerek mola noktası olarak kullanılmış."
Erek, arkeozoolojik çalışmaların en önemli verilerinden birinin de hayvan kemiklerinin yaşlarının tayin edilmesi olduğunu ifade ederek hayvanın hangi yaşta ve kimler tarafından avlanıldığının saptanmasının önemine işaret etti.
Araştırma ve bulgularda bunun yılda iki kez olduğunu çok açık şekilde gördüklerini kaydeden Erek, "Kemiklerdeki kesi ve sıyırma izleri çok önemli. Bunlardan dolayı da biz diyebiliyoruz ki burası gruplar tarafından gelinip iskan edilen bir mağara. Tesadüfen kullanılmış, gelip geçilmiş bir mağara niteliği taşımıyor." dedi.
İsmail Hakkı Demir- AA