UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak tescillenen Diyarbakır Surları'ndaki 71. burcun, Mervani hükümdarı Ebu Tahir Yusuf bin Dimne'nin sarayı olduğu belirlendi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, Sur ilçesinde tarihi İçkale'nin kuzey doğusunda Mervanilerin son hükümdarı Nasırüddevle Mansur ve eşinin türbelerinin yerini tespit etmek için yürüttükleri çalışma sırasında Diyarbakır Surları'ndaki 81 burçtan 71'incisinin Mervani Hükümdarı Ebu Tahir Yusuf bin Dimne'nin sarayı olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Bozan, şu ana kadar 71. burç olarak bilinen yerin, aslında dönemin Diyarbakır Valisi de olan Ebu Tahir Yusuf bin Dimne tarafından yaptırıldığını belgelerle kanıtladıklarını aktardı.
- "Sarayın Osmanlılar döneminde de idare merkezi olarak kullanıldığını düşünüyoruz"
"11. yüzyılın başında yapılan bu sarayın Osmanlılar döneminde de idare merkezi olarak kullanıldığını düşünüyoruz." diyen Bozan, bu alana bakıldığında somut ve net bir şekilde bir saray olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Bozan, "İçkale, yapılan araştırmalarda çok sayıda sarayın olduğunu bize söylüyor ama Diyarbakır'ın içerisindeki en somut, en net ve tartışmasız sarayın burası olduğunu görüyoruz. Amida Höyük'e baktığımız zaman Roma'dan, Artuklu'dan, Akkoyunlardan ve Osmanlı Devletinde Diyarbakır'ın ilk Osmanlı Valisi Bıyıklı Mehmed Paşa döneminde yapılan saraylardan bahsediliyor ama bunların kalıntılarına dair çok az bir bilgiye ulaşabilmişiz. Buraya bakıldığı zaman tartışmasız bir şekilde sarayın yüzde 80-90'ının ayakta kaldığını görüyoruz." dedi.
Sarayın, inşa edilmesinin ardından bir kültür merkezine dönüştüğünü belirten Bozan, bu alanın çok sayıda bilim ve fikir adamının uğradığı bir yer haline geldiğini bildirdi.
Bozan, Diyarbakır Valiliğinin, 5 bin 200 metrelik Diyarbakır surlarının restorasyonu için başlattığı çalışmaların sürdüğünü hatırlatarak, "Buranın bir yaşam alanı olduğu belli. Sarayın, Valiliğin çalışmasıyla açığa çıkarılmasını, onarılarak buradan istifade edilmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Eski hüviyetiyle yeni bir fonksiyonla varlığını sürdürmesi gerekiyor"
Ziyarete gelen kişilerin bu yapının ayakta olduğunu gördüklerini dile getiren Bozan, "Bunun için bir komisyon kurulması lazım. Oluşturulacak bir komisyonun bu sarayı açığa çıkarması için çalışma yapması gerekiyor. Akabinde bu sarayın eski hüviyetiyle yeni bir fonksiyonla varlığını sürdürmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Bozan, Diyarbakır'a gelen Evliya Çelebi ve seyyahların anlatımlarından hareketle sarayın asli fonksiyonuna uygun olarak kullanıldığının anlaşıldığını belirtti.
İslam tarihi araştırmaları yapan Dr. Arafat Yaz ise oluşturulacak bir komisyonun yapacağı araştırmalar ve yürütülecek kazı çalışmaları ile o döneme ilişkin farklı bilgilere ulaşılabileceğini belirtti.
Yaz, "Saint George Kilisesi ile saray arasında toprak altında olan, sarayın devamı olabilecek bir yapı olabilir. Bu alan boş bir zeminmiş gibi görünüyor ama zemin olmadığı, hala dışarıdan yansıyan kemerlerin olduğu net bir şekilde görülüyor. Acilen buranın kazılması ve altındaki yapıların ortaya çıkarılması gerekiyor." diye konuştu.
AA Mehmet Sıddık Kaya