Mezopotamya'nın "altın üçgeni" olarak adlandırılan turizm güzergahının orta noktasında bulunan Diyarbakır'ın Çınar ilçesi, sahip olduğu kültürel ve doğal zenginlikleriyle ilgi çekiyor.
Roma İmparatorluğu döneminde "askeri yerleşim" olarak kullanılan ve yer altı tapınağı Mithras'ın da bulunduğu yaklaşık 3 bin yıllık Zerzevan Kalesi, son faaliyetini binlerce yıl önce gerçekleştiren 1957 metre yüksekliğindeki Karacadağ'dan çıkan lavların oluşturduğu ve yüzlerce volkanik mağaranın bulunduğu "Lav Yolu", Güzelşeyh Kasrı ve vadi yatağı boyunca ağaçlarla çevrili irili ufaklı onlarca şelalenin yer aldığı Karasu Çayı, Çınar'ın ziyaretçi çeken tarihi ve turistik mekanlarının başında geliyor.
İlçenin daha fazla tanıtılması ve turizmdeki payını artırması için çalışmalarını yoğunlaştıran Çınar Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, ilçeye ilgiyi daha da arttırmak için farklı projeler yürüttüklerini dile getirdi.
- "Altın üçgen"in merkezindeki ilçe
Vali Münir Karaloğlu'nun "Mezopotamya'nın altın üçgeni" olarak dile getirdiği turizm güzergahında Çınar'ın merkezi bir konumda olduğunu anlatan Büyüknalçacı, şöyle konuştu:
"Çınar, 'Mezopotamya'nın altın üçgeni' olarak nitelendirilen Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa'nın orta noktasında bulunan bir ilçe. Bu potansiyelini değerlendirerek ilçeyi turizmin gözdesi yapmak istiyoruz. Bölgenin en önemli kültürel miraslarından olan Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı burada bulunuyor. Yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan kiliseleriyle, sığınaklarıyla, kaya sunaklarıyla eşsiz bir bölge ama asıl değerini Mithras Tapınağı'nın bulunmasıyla kazandı. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor. 2019'da yaklaşık 69 bin yabancı turist, 350 bin civarında yerli turist burayı ziyaret etmek için ilçemize geldi."
Zerzevan yerleşkesinin yanı sıra ilçede tarihi ve doğal yapıların da bulunduğunu dile getiren Büyüknalçacı, restore etmeye başladıkları Güzelşeyh Kasrı'nı da en çok görülmesi gereken yerler arasına katacaklarını bildirdi.
İlçelerinde at yarışlarının yapıldığı hipodromun da olduğunu ifade eden Büyüknalçacı, "Karacadağ eteklerinde volkanik püskürme sonucu oluşan Lav Yolu olarak adlandırılan yer var. Bu alanımızın jeopark olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer almasını sağlamak ve halkın gelir kapısı olarak kullanabileceği bir alan oluşturmak için çalışmalarımız başladı." diye konuştu.
Kaymakam Büyüknalçacı, Diyarbakır-Mardin kara yolunda bulunan, vadi yatağı boyunca ağaçlarla çevrili irili ufaklı onlarca şelalenin yer aldığı Karasu Çayı ve vadisi ile Zerzevan Kalesi arasındaki 24 kilometrelik güzergahta doğal yürüyüş parkurunu da mart ayında yapacaklarını dile getirdi.
Çalışmalarında kadınları, çocukları ve işsizliği merkeze alarak projeler ortaya koyduklarını kaydeden Büyüknalçacı, kadın girişimcilere yönelik kooperatifle kadınlara iş imkanı sağladıklarını ve kız çocuklarının eğitime katılımını yüzde 100'e çıkarmak için faaliyetlerde bulunduklarını aktardı.
İlçenin gastronomi alanında da tanıtımını yaptıklarını ve Zerzevan Kalesine has bir tatlı olan "Globi" için de çalışma başlattıklarını aktaran Büyüknalçacı, "Biz bunu Zerzevan tatlısı olarak tescillettik ve kadın kooperatifimiz tarafından üretimini sağladık. Hem onların gündelik hayatta maddi ihtiyaçlarını karşılıyoruz hem de Zerzevan'ın böyle bir tatlısı olduğunu Diyarbakır'a ve Türkiye'ye tanıtımını yapacağız." dedi.
Büyüknalçacı, yöresel ürünlerden Karacadağ pirincini dünyaca ünlü şeflere ve mutfaklara göndererek bu lezzete onları da ortak edeceklerini söyledi.
Karacadağ bölgesinde 3 yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığınca başlatılan menengiç ağaçlarına fıstık aşısı çalışmalarının da meyvelerini vermeye başladığını belirten Büyüknalçacı, yakın zamanda üretimi gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.
AA Bestami Bodruk