Newgrange mezarındaki DNA analizleri, bu yapının sadece bir mezar değil, aynı zamanda Neolitik dönemdeki güçlü bir hanedanın merkezi olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgular, antik toplumların sosyal yapıları ve inanç sistemleri hakkında daha derinlemesine anlayışlar sunmaktadır.​ Antik DNA üzerinde yapılan yeni analizler, İrlanda'da dört yüzyıllık çiftçiliğin ardından büyük bir kültürel değişimin yaşandığını gösteriyor.

İrlanda'daki Newgrange geçit mezarı, yaklaşık 5.000 yıl önce inşa edilmiş olup, Mısır piramitlerinden ve Stonehenge'den daha eskidir. Kış gündönümünde, güneş ışınları mezarın iç odasını aydınlatacak şekilde tasarlanmıştır. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde anıt, Brú na Bóinne kompleksinin bir parçasıdır ve İrlanda'nın en önemli arkeolojik alanlarından biridir. 

Araştırmacılar, daha önce Newgrange mezarında bulunan erkeğin DNA'sını analiz ettiklerinde, ebeveynlerinin birinci derece akraba olduğunu keşfettiler. Bu bulgu, Neolitik dönemde İrlanda'da hüküm süren elit bir sınıfın varlığını ve bu sınıfın gücünü korumak için ensest ilişkiler kurduğunu göstermekteydi. Bundan dolayı aanıtın bir kraliyet mezarlığı olduğu tahmin ediliyordu. Ancak yeni DNA anazleri bu yorum doğru olmadığoını gösteriyor.

İrlanda kraliyetine ait Taş Devri mezarları göründüğü gibi değil, yeni DNA analizi ortaya koydu

Arkeologlar uzun zamandır İrlanda'daki Taş Devri mezarlarının kraliyet için inşa edildiğini varsayıyordu. Ancak bu 5.000 yıllık mezarlarda bulunan 55 iskeletin DNA'sının yeni analizi, mezarların bir yönetici hanedan için değil, topluluk için yapıldığını öne sürüyor.

İrlanda'nın MÖ 3900 ila 2500 yılları arasında süren Neolitik döneminde, insanlar " megalitik anıtlar" inşa ettiler - insan kemikleri ve yakılmış kalıntılar içeren büyük taş yapılar. Anıtlar açıkça definleri işaretlerken, arkeologlar bunlara kimlerin gömüldüğü ve mezarların ritüeller, törenler veya performanslar için odak noktası olmak gibi başka amaçlara hizmet edip etmediği konusunda tartıştılar.

İlk DNA çalışmaları, bu anıtları inşa eden insanların sığır güden ve tahıl yetiştiren erken çiftçiler olduğunu buldu. Ayrıca bu mezarların ensest evlilikleri olan antik seçkin hanedanlar için inşa edildiği sonucuna vardı. Ancak Cambridge Arkeoloji Dergisi'nde 2 Nisan'da yayınlanan bir çalışma , arkeologların mezarlara gömülen insanların kimliği ve ilişkileri konusunda yanılmış olabileceğini öne sürüyor.

Megalitik anıtlar kraliyet mezarları olmak yerine, insanların farklı mevsimlerde çalışmak, ziyafet çekmek ve ölülerini gömmek için bir araya geldiği yerler olabilir, University College Dublin'de arkeolog olan çalışmanın baş yazarı Neil Carlin Live Science'a bir e-postada söyledi. Ve bu toplum, dört yüzyıllık daha basit cenaze törenlerinden büyük bir uzaklaşmanın ardından mezarları inşa etti, çalışma bunu öne sürüyor.

İlgili: Avrupa'daki Neolitik kadınların ritüel kurban törenlerinde bağlanıp diri diri gömüldükleri, araştırmayla ortaya çıktı

Arkeologlar İrlanda'da dört farklı türde antik mezar tespit ettiler, bunlar arasında Neolitik'in erken dönemlerinde kullanılan üç basit tür ve MÖ 3300 civarında ortaya çıkan "gelişmiş geçit mezarı" adı verilen dördüncü bir tür de vardı. Geçit mezarları, taş bir koridordan girilen büyük bir dairesel höyükten oluşuyordu. Stonehenge ve Mısır piramitlerinden daha eskidirler ve iyi bilinen Newgrange geçit mezarı da dahil olmak üzere birçoğu hala İrlanda manzarasını noktalamaktadır.

Carlin ve ekibi, geçit mezarlarına gömülen bireylerin çoğunun yakın genetik bağları olmadığını belirtti. Araştırmacılar, çalışmada, bu göz önüne alındığında, "bu mezarların, bu mezarlara 'gömülme' erişimini akrabalarıyla sınırlayan bir hanedan soyunun son dinlenme yerleri olduğunu söyleyemeyiz." diye yazdı.

 Kristina Killgrove - Live Science