DNA'larından Hindistanlıların kökleri araştırıldı

DNA'larından Hindistanlıların kökleri araştırıldı

Arkeogenetikçiler bugünkü halkları kullanarak Hintlilerin nüfus kaynaklarını tespit etmeye çalışıyor. Araştırmacılara göre Hint popülasyonlarının kökenleri 50 bin yıl boyunca Afrika, İran ve Orta Asya'dan gelen göçmenlere dayanıyor. Yani Türkler de Hindistan nüfus yapısını etkileyen son göçlerin içinde yer alıyor olabilir.

Hint Yarımadası, dilleri, kültürleri ve dinleri farklı toplumların yaşadığı oldukça zengin genetik çeşitliliğe sahiptir. Bu halkların kökenleri nereye dayanmaktadır? Bu konu, akademisyenler ve bilim adamları arasında süren önemli bir tartışma alanı. Huddersfield Üniversitesinden bir öğrencisi, genetik kanıtlar kullanarak, tartışmayı bitirmeye yönelik bir adım sayılabilecek önemli bir makaleye imza attı. Hint Alt Kıtası genetik kronolojisinde cinsiyete dayalı dağılımlar ağır basıyor (A genetic chronology for the Indian Subcontinent points to heavily sex-biased dispersals) başlıklı makale Evrimsel Biyoloji Dergisinde (journal BMC Evolutionary Biology) yayınlandı.   Hint nüfusunun kökenleri konusunda Arkeogenetik araştırmalarda önemli bir sorun yaşanıyor: Kaynak eksikliği... Hindistan'da DNA örnekleri sağlayabilecek antik iskelet kalıntıları çok az.

Huddersfield Üniversitesi'nin verdiği bilgilere göre; yukarıda sözünü ettiğimiz makaleyi kaleme alan Marina Silva ve onunla birlikte araştırmaya imza atan yazarlar ( Marisa Oliveira, Daniel Vieira, Andreia Brandão, Teresa Rito, Joana B. Pereira, Ross M. Fraser, Bob Hudson, Francesca Gandini, Ceiridwen Edwards, Maria Pala, John Koch, James F. Wilson, Luísa Pereira, Martin B. Richards ve Pedro Soares) da bu yüzden iskeletler yerine canlı insanlara odaklanmış durumda.
  Güney Asya'da bazı genetik soyların çok eskilere dayanıyor. Tespitlere göre en eski topluluklar Afrika'dan gelen avcı-toplayıcılardı. İlk göçler 50.000 yıl önceydi. Daha sonraki en büyük yerleşim dalgası Son Buzul Çağının sonra erdiği ve erken dönem çiftçiliğin yayıldığı 10.000-20.000 yılları arasında İran yönünden geldi.   DİLLERİ KAFKASYA'DAN GÖÇLER ŞEKİLLENDİRDİ

Analizlere göre; Mitokondrial DNA'da en açık şekilde hangi parkurları izlediği görülebilen X kromozonu. Yani dişilerin tespiti daha kolay.
Erkeklik kromozonları ise dişilerden hayli farklı görünüyor. Erkeklerin çoğu tartışmalı bir şekilde, Orta Asya'dan gelen 5.000 yıl öncesine ait güçlü bir göç sinyaline sahip.   Bu, Kafkasya'nın kuzeyinde, Karadeniz ve Hazar Denizleri arasındaki otlaklarda yaşayan Bronz Çağı halklarının gelişine işaret gibi görünüyor.  Onlar erkek egemendi, doğayla içiçeydiler, atı evcilleştirmişlerdi. Nihai olarak klasik Hindu dili Sanskritçeyi konuşuyorlardı ki dilbilimcilere göre bu dil Latince ve Klasik Yunanca'dan daha fazla konuşuluyordu.
  Marina Silva'ya göre aynı kaynaktan gelen göçler Avrupa dillerinin yerleşimini şekillendirdi.   arkeolojikhaber.com   arkeoloji, arkeoloji haber, arkeoloji haberleri,


Benzer Haberler & Reklamlar