Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, Son 70 yıllık süreçte çarpık yapılaşma ve tarihi dokuya uyumsuz imar uygulamaları nedeniyle Trabzon şehir merkezindeki Ortahisar ve Yukarıhisar’ın tarihi kimliğini hızla kaybettiğine dikkat çekti ve Osmanlı mimarisi ve tarihi Osmanlı kenti imajı hızla yok oluyor, dedi.
Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz, 2 bin 400 yıllık tarihi ile bir çok medeniyete ev sahipliği yapan kadim şehir Trabzon’un son dönemde tarihi dokuya uyumsuz imar uygulamaları nedeniyle beton binalarla işgal altında olduğunu söyledi.
Yaklaşık 70 yıllık süreç içerisinde buralara yapılan çarpık yapılaşma ve tarihi dokuya uyumsuz imar uygulamalar yüzünden Ortahisar ve Yukarıhisar’ın tarihi kimliğini hızla kaybettiğini kaydeden Erüz, “Trabzon kadim bir kent yani milattan önceki dönemlerde Roma, Bizans, Pontus diye devam eden bir sürecin öncesinde de yerel halkların yaşadığı antik bir kent. Bilinen kayıtlı tarihi 2 bin 400 yıl. Trabzon, net olarak 2 bin 400 yıllık kaydı olan tarihi bir kent. Ondan öncesinin de var olduğunu biliyoruz. Tarihi kentin kalbi, surların içerisinde bulunduğu bölge. Tarihçilere göre en eski bölge Ortahisar. Yani ilk kurulan bölge burası. Daha sonra Yukarıhisarı’n da dahil edildiği söyleniyor. Ancak bu arkeolojik kazılarla netlik kazanacak bir durum. Tarihi kent aynı zamanda yaşayan bir kent olması dolayısıyla Osmanlı döneminde de, Osmanlının Trabzon’u fethiyle birlikte tamamen Osmanlı yönetim bilimi haline getirilen bir bölge. Yani Ortahisar ve Yukarıhisar, Osmanlı devletinin fethinden sonra Osmanlı öncesi belki Bizans döneminde de yönetim merkeziydi. Kommen Devleti zamanında zaten biliyoruz hala kral sarayı dediğimiz bölge, hala ayakta. Burası yönetim merkeziydi. Ortahisarsa, Osmanlı döneminde Osmanlı’nın ilk yönetim merkezi Kanuni’nin doğduğu, Yavuz’un şehzade olarak 17 yıl Trabzon’u yönettiği bölge Ortahisar bölgesi. Sonrasında fetih ile birlikte camiye dönüştürülerek Fatih Camii ismini alan cami, öncesinde bir kraliyet baş kilisesi olsa da onun dışında bu bölgede yapılan hemen hepsi istisnasız Osmanlı dönemine ait eserlerden oluşuyor. Dolayısıyla Ortahisar ve Yukarıhisar tam bir Osmanlı kentidir. Mimarisiyle, tarihi dokusuyla Osmanlı kenti. Ancak bugüne geldiğimizde son 70 yıllık süreç içerisinde çarpık yapılaşma ve tarihi dokuya uyumsuz imar uygulamaları nedeniyle Ortahisar ve Yukarıhisar kimliğini hızla kaybetti. Beton binalar tarafından bölge işgal edildi. Son 10 yılda kentsel dönüşümle birlikte tarihi dokunun da açığa çıkarılması umudu ortaya çıktı ve bizde çok umutlanmıştık. Kanuni’nin doğduğu, Fatih’in fethettiği, Yavuz’un şehzadelik yaptığı Ortahisar ve Trabzon kenti, tekrar tarihi kimliği siluetine bürünecek diye umuyorduk ancak ne yazık ki gelinen noktaya bakıldığında önce Pazarkapıyla büyük bir tarihi liman bölgesini çok hızlı bir şekilde kaybedildi” dedi.
Ortahisar’ın Osmanlı mimarisi ve tarihi Osmanlı kenti imajı hızla yok oluyor
Son yıllarda şehirdeki tarihi yerlerin büyük bir kısmının kaybedildiğini kaydeden Erüz, “Ortahisar’daki Tanjant Yolu üzerindeki izin verilip de yeniden yapılan ve tarihi görünümlü betonarme binalara baktığımız zaman Ortahisar’ın Osmanlı mimarisi ve tarihi Osmanlı kenti imajı hızla yok oluyor. Yani bir süre sonra ’Tarihi görünümlü taş kaplama yapılmış ancak tamamen modern binalar oluşan bir Ortahisar karşınıza çıkacaktır’ diye korkuyoruz. Trabzon’u yöneten Ortahisar Belediyesi başta olmak üzere Büyükşehir Belediyemizden istirhamımızdır, lütfen artık Trabzon’un bir çok yerini kaybediyoruz lütfen Ortahisar ve Yukarıhisar’ı kaybetmeyelim. Orasını Osmanlı’nın dokusuna ruhuna, mimarisine uygun bir imarla restore edelim ve tekrar kale içi tarihi kentlere yaraşır bir şekilde bir kent haline getirelim. Yoksa şu anki yapılan izinlerle yapılan binaların hepsi sadece modern yapıların tarihi görüntüsünden başka bir şey değil. Doğru bir mimarı anlayışı olduğunu da düşünmüyorum çünkü Trabzon’a yakışmıyor. Hiçbir tarihi kente yakışır bir doku gelişmiyor. Bir an önce, bir kent sakini olarak bu bize göre hatalı ve tarihi dokuya yakışmayan yapıları iptal edip onun yerine Osmanlı döneminin Cumbalı, kafesli, göbekli tavanlı mimarisini koyalım, Osmanlı’yı orada hissettirelim. Eğer daha eskiye ait yapılar varsa onları da bir şekilde açığa çıkartıp onları da tarihi antik kent imajını ortaya koyalım" diye konuştu.
Ortahisar’a Osmanlı’ya yaraşır bir şehzade konağı kazandıralım"
"Trabzon eğer Kanuni’nin doğduğu, Fatih’in fethettiği, Yavuz’un şehzadelik yaptığı bir kentse lütfen Ortahisar’a Osmanlı’ya yaraşır bir şehzade konağı kazandıralım" diyen Erüz "Mimarlar Odası’nın yaptığı çalışmalarla Yavuzun şehzadelik yaptığı konağının yeri bilindiği söyleniyor. Osmanlı kayıtlarında yeri mevcutmuş yeri de şu anda boş. Kentsel dönüşümde Ortahisar’ın içerisine mutlaka bir şehzade konağı çevresine de Paşa Konağı ve diğer yapılarda restore edilerek gerçek bir Ortahisar istiyoruz. Tarihi dokuya benzetilmiş betonarme binalarla oluşturulmuş bir Ortahisar istemiyoruz. Çünkü Trabzon’un artık kaybedecek bir tarihi daha kalmadı” ifadelerini kullandı.
İHA