Doç. Dr. Halil Tekin: Göbeklitepe'deki takvim iddiası bilimsel keşif değil şarlatanlık

Doç. Dr. Halil Tekin: Göbeklitepe'deki takvim iddiası bilimsel keşif değil şarlatanlık

Dr. Martin Sweatman'ın Göbeklitepe'deki D Tapınağının 43 numaralı dikilitaşının önemli bir astronomik kayıt içerdiği, hatta 12 bin yıllık güneş takvimi olabileceği varsayımı kamuoyunda yoğun ilgi gördü ama arkeoloji dünyası makaleyi ciddiye almadı. Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul teoriyi tutarsız bulduğunu açıklamıştı. Dr. Martin Sweatman bir "sahtekâr" ve "şarlatan"dır diyen arkeolog Doç. Dr. Halil Tekin de hem medyaya hem makale sahibine veryansın etti:

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Domuztepe Kazı Heyeti Başkanı Doçent Dr. Halil Tekin'in sosyal medyasında 11 Ağustos tarihinde yaptığı paylaşım: 

GÖBEKLİ TEPE VE TÜRK MEDYASININ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ UTANÇ VERİCİ DURUM

Birkaç gündür ana akım ve internet medyasında "İskoç arkeolog Göbekli Tepe'nin sırrını çözdü" veya "İngiliz arkeolog grubu Göbekli Tepe'de ilk takvimi keşfetti" şeklinde çarpıcı başlıklarla haberler paylaşılmakta; sosyal medyada da bunlar hızla yayılarak önemli bir "keşif" yapıldığı algısı oluşmaktadır. Maalesef, arkeoloji hakkında ciddi habercilik yapan web sayfaları bile bu büyük hatayı yapmaktadır.

Oysa haberciliğin temel prensiplerine sadık kalınsa, bu haberin altındaki sahtekârlık hemen ortaya çıkacaktır. Birkaç saatlik internet araştırmasında işin iç yüzüne ulaşmak mümkündür ki, ben de dün gece vaktimi buna ayırıp aşağıdaki bilgilere ulaştım:

Haberlere konu olan bilgi, Time and Mind (Zaman ve Zihin) isimli süreli derginin 24 Temmuz 2024 tarihinde açık erişimli olarak yayınlanan bir makalesine dayanmaktadır (https://www.tandfonline.com/.../1751696X.2024.2373876...).

Öncelikle bu derginin niteliği hakkında bilgi vermek lazımdır. Söz konusu dergi uluslararası indeksler tarafından (Arts and Humanities Citation Index-A&HCI, Clarivate Analytics) taranmakta olup, H-Indeksi 16 olan bir hakemli dergidir. İlk bakışta etkileyici ve ciddi bir dergi gibi görünmekle birlikte, titiz araştırdığınızda derginin saygın dergiler gibi olmadığı, yani bir bilim alanı üzerine odaklanmayıp arkeoloji, antropoloji, sosyoloji, psikoloji gibi birbirinden uzak alanları aynı torbaya atan ve para karşılığı makale kabul eden bir dergi olduğu ortaya çıkıyor. Eğer bu dergide İngiltere'den açık erişimli bir makale yayımlatmak istiyorsanız KDV hariç 2392 İngiliz Sterlini ödemeniz gerekir.

Bu tür dergiler bilim dünyasında "Yağmacı" (Predator) olarak nitelendirilir. Bu gibi bilimsel yayın sahtekârlıkları üzerine uzun yıllar araştırmalar yapan ODTÜ'den Prof. Dr. Metin Balcı'nın YouTube videosu önerilebilir (https://www.youtube.com/watch?v=r_drE2iVKXw).

Diğer taraftan, bir haftadır Türk medyasında "ilk kez keşfedilen dikili taş" olarak duyurulan "D Binası" içindeki "43 nolu Dikili Taş" eski kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt tarafından 1990'ların sonunda ortaya çıkarılan ve bugüne kadar arkeolog olmadığı halde Antik Uzay Kuramcıları, Annunaki'ciler, Astronomların hiçbir bilimsel dayanağı olmayan "deli saçması" görüşlerinin bilimsel gerçekmiş gibi ilan ettikleri temel dayanakları olan eserdir. Yani Sweatman isimli bu sahtekar da aynı yöntemi uygulamış.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, habere konu olan Dr. Martin Sweatman bir "sahtekâr" ve "şarlatan"dır. Kendisi arkeolog veya antropolog, hatta, tarihçi bile değildir; Doktorasını Kuramsal Fizik üzerine yapan, Edinburg Üniversitesi'nin Kimya Mühendisliği bölümünde "Reader" (sadece İngiltere ve Avustralya'da geçerli bir akademik unvan olup, kürsü sahibi olmayan akademisyenleri içerir) olarak görev yapmaktadır (https://www.eng.ed.ac.uk/about/people/dr-martin-sweatman). Üniversitenin web sayfasında kendisinin uzmanlık alanı olarak Kimya Mühendisliğinde İstatistiksel Mekanikler olarak belirtilmektedir.

Bu şahıs 2023 yılında aynı üniversitede Kimya Mühendisliği bölümünden Prof. Dimitrios Gerogiorgis ile birlikte, yine aynı dergide (Time and Mind) "Göbekli Tepe'deki 43. Sütun'un Analiziyle Antik Yunan Takımyıldızlarının Kökeni" başlıklı bir makale daha yazmıştır.

Aslında bu iki makalenin temeli kendisinin 2018 yılında yayımlanan "Prehistory Decoded" (Tarihöncesi Kod Çözüldü) başlıklı kitabına dayanmaktadır. Bu kitap başka bir "Yağmacı" yayın evi olan Matador'da basılmıştır. Her ne kadar kendisinin kişisel web sayfasında yayın evi Troubador Publishing (Leicester) gösterilse de yayın evinin web sayfasına girdiğinizde 1990'da kurulan yayın evinin 1999'dan beri Matador yayın evi adı altında para karşılığında her türlü kitabı bastığı görülmektedir. Bu şahsın 320 sayfalık kitabını basmak istediğinizde yayın evine 2990 İngiliz Sterlini (indirimli) ödeme yapmanız gerekiyor.

Diğer bir konu ise 24 Temmuz 2024 tarihinde online olarak Time and Mind isimli dergide yayımlanan bu makalenin kısa bir süre içinde nasıl olup da Türk medyasının dikkatini çektiğidir. Acaba bu şahıs veya tanıdığı birileri, bilimsellikten uzak ve tamamı Wikipedia, Google ve Academia gibi internet ortamından yamalı-bohça olarak derlenen bilgileri içeren bu yazıyı Türk medyasının dikkatine sunmuş olabilir mi?

Sweatman'ın üç yayınında kullandığı hiçbir fotoğraf kendisine ait değildir. Yani bu şahıs Göbekli Tepe'yi (hatta Türkiye'yi bile) ziyaret etme ihtiyacı hissetmeden Göbekli Tepe'de çok önemli keşifte (!) bulunmuştur. Söz konusu makale bilimsellikten tamamen uzak ve arkeoloji Lisans öğrencisinin bile yapmayacağı metot hatalarıyla doludur.

Maalesef Türk medyası gazeteciliğin tüm temel kurallarını çiğneyerek bunu haber yapmıştır. Bunu yaparken Göbekli Tepe kazı başkanı, koordinatörler veya Şanlıurfa Müze Müdürlüğü'nden haberi teyit bile ettirmemişlerdir.

Son zamanlarda Göbekli Tepe üzerinden bu türden şarlatanlıkların arttığı göz önüne alındığında, Taş Tepeler Projesi'nin çok değerli uzmanlarının (Şanlıurfa Müzesi dahil) kamuoyunu düzenli olarak bilgilendiren toplantılar yapması faydalı olacaktır. Aksi takdirde ortam Martin Sweatman isimli şarlatanlara kalacak gibi görünmektedir.
Not: Burada kullanılan "şarlatan" sözcüğü Fransızca "charlatan" anlamında olup, bilmediği halde etrafına biliyormuş gibi davranan kişiyi tanımlamaktadır). 

Prof. Dr. Halil Tekin

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar