Dr. Canan Parmaksızoğlu, Pontificio Istituto Orientale'de ders verecek

Dr. Canan Parmaksızoğlu, Pontificio Istituto Orientale'de ders verecek

Patrik Bartholomeos'un da mezunu olduğu Vatikan'a bağlı Papalık Şarkiyat Enstitüsünde (Pontificio Istituto Orientale) müfredata alınan "Yeni ve Yakın Çağda Osmanlı İmparatorluğu ile Papalık Devleti Arasındaki İlişkiler" dersini vermeye hazırlanan Dr. Canan Parmaksızoğlu Aksoy, böyle bir dersin kendisine teklif edilmiş olmasından ötürü ülkesi adına gururlu olduğunu ve bu derste kendisinin özellikle Türk tarafının ilişkilere yaklaşımını ve bakış açısını aktaracağını söyledi.

Vatikan'a bağlı eğitim kurumlarından Papalık Şarkiyat Enstitüsü, bu eğitim-öğretim yılında "Yeni ve Yakın Çağda Osmanlı İmparatorluğu ile Papalık Devleti Arasındaki İlişkiler" dersini müfredatına aldı.

Enstitü, söz konusu dersi vermesi için daha önce Vatikan gizli arşivlerinde araştırmalar yapan, 2017'de "Vatikan Arşiv Uzmanı" unvanını alan, Vatikan arşivlerinin 19. ve 20. yüzyıla ait belgelerinin Türkçe kataloglanıp yayımlanmasını sağlayan tarihçi Dr. Canan Parmaksızoğlu Aksoy'a teklif yaptı.

Aynı zamanda Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Görevlisi olan Aksoy, tarihte ilk Müslüman ve Türk akademisyen olarak Papalık Şarkiyat Enstitüsünde ders verecek olmasına ilişkin AA muhabirine konuştu.

Tamamen Doğu araştırmaları üzerine yoğunlaşmış, ekümenik bir kurum. 

Aksoy, Papalık Şarkiyat Enstitüsünün Vatikan Devleti’ne bağlı bir yükseköğretim kurumu olduğunu, 1917 senesinde Papa 15. Benediktus tarafından kurulduğunu belirterek, "Tamamen Doğu araştırmaları üzerine yoğunlaşmış, ekümenik bir kurum. Dolayısıyla farklı dini inançlara sahip Hristiyan öğrenciler burada eğitim görebiliyorlar. Dünyada pek çok nüfuzlu patrik ve kardinal bu okulda eğitim almış. Örneğin, Sayın Patrik Bartholomeos bir Orientale Enstitüsü mezunu." dedi.

Kendisine vermesi için teklif edilen bu dersin tarihte ilk kez Papalık Şarkiyat Enstitüsünün müfredatına girdiğine dikkati çeken Aksoy, "Aslında Osmanlı Devleti, yüzyıllar boyunca Doğu'yu temsil etmiş olmasına rağmen bu dersin müfredata yeni girmesi oldukça ilgi çekici fakat geç de olsa bunun bizim tarihimiz açısından ve ülkemiz için çok olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Bu dersin, burada öğrenim gören geleceğin üst düzey Hristiyan din adamı olacak kişilere nasıl bir katkısının bulunacağı sorusuna Aksoy, "Bu dersle birlikte öğrenciler, ortak tarihimize bizim gözümüzle de bakabilecekler. Tarihimiz, bizim açımızdan buradaki öğrencilere aktarılmış olacak. Osmanlı hakkında bilinmeyenler öğretilecek ve eğer yanlış bilgi varsa bu dersle birlikte bu yanlışları düzeltme fırsatı doğacak. Bu bakımdan çok memnunum. Benim de zaten amacım onlara bizim bakış açımızı verebilmek." yanıtını verdi.

Tarihe objektif biçimde yaklaşmanın önemini vurgulayan Dr. Canan Parmaksızoğlu Aksoy, "Bu dersi alan öğrenciler, ileride yapacakları çalışmalarda bizim tarihimize daha objektif bir biçimde bakabilirler, daha tarafsız çalışmalar yapabilirler. Zaten bu dersi vermeyi kabul etmemdeki en büyük motivasyon, bu oldu benim için." ifadelerini kullandı.

Aksoy, Enstitüde Osmanlı tarihi çalışacak öğrencilerin Türkçe arşiv belgelerini okuyabilmeleri için yine kendisinin vereceği Türkçe dili dersinin de bu dönem müfredatta yer aldığı bilgisini paylaştı.

Aksoy, Papalık Şarkiyat Enstitüsünde uzun bir aradan sonra Türkçe dersinin de verildiğine dikkati çekerek, "Böylelikle Papalık Şarkiyat Enstitüsünde yaklaşık 60 sene sonra ilk defa Türkçe öğretilmiş oldu. Türkçeye büyük bir ilgi var. Dersleri anlatırken zengin kültürümüzden ve tarihimizden alıntılar yaparak anlatmaya çalışıyorum. Tabii bu da Türkiye'ye karşı bir ilgi ve merak uyandırıyor. Amacım da bu zaten. Bu öğrenciler, daha sonra bizim metinlerimizi, tarihi kaynaklarımızı da okuyarak az önce bahsettiğim gibi tarihe bizim açımızdan bakmış olacaklar ve daha tarafsız bir bakış açısına sahip olacaklar. Bu dersi de bu sebeple kabul ettim." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Vatikan Büyükelçiliğinin, yıllar önce Papalık Şarkiyat Enstitüsü ile tanışmasını sağladığını anlatan Aksoy, "Senelerce üzerine çalışıp doktoramı yaptığım konuda bir Papalık kurumundan ders verme teklifi almaktan dolayı büyük bir gurur duydum. Tabii bu, bana çok büyük bir sorumluluk yüklüyor çünkü buradaki tek Türk'üm ve ülkemi temsil ediyorum." ifadelerini kullandı.

Canan Parmaksızoğlu Aksoy, Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş'ın da Papalık Şarkiyat Enstitüsündeki bu gelişmeleri desteklediğini ve bundan memnuniyet duyduğunu kendisine söylediğini aktardı.

Aksoy, aynı zamanda Türkiye'nin Belgrad Büyükelçisi Hami Aksoy'un eşi olması sebebiyle Enstitüdeki derslerini belirli aralıklarla Roma’ya gelerek bizzat vereceğini, bazen de çevrim içi olarak uzaktan gerçekleştireceğini ifade etti.

Papalık Şarkiyat Enstitüsü Rektörü Prof. David E. Nazar da müfredatlarında ilk kez böyle bir ders vermeleri ve bunu da Dr. Canan Aksoy'a teklif etmeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Papalık Şarkiyat Enstitüsünün adında geçen "Doğu"dan kastın Bizans, ardından da Osmanlı İmparatorluğu olduğuna dikkati çeken Prof. Nazar, şunları kaydetti:

"Sadece kiliseden ya da politikadan değil, coğrafyadan tarihe, Orta Doğu ile ilişkilere kadar, Akdeniz'e, Türkiye'ye, Rusya'ya, Etiyopya'ya, Hindistan'a kadar geniş bir coğrafyanın üzerinde duruyoruz. Bizim için sadece bir kitapta yazan şeyi okuyup anlamak yeterli değildir. Bunların hepsini kitaplardan okuyabiliriz lakin bunları bölgeden gelen insanlardan dinlemek, burada olduğu gibi örneğin, bir Türk kadını, Türkiye hakkında konuşabilir ki onun aktaracaklarını kitaplarda bulamayız."

Prof. Nazar, enstitülerinde 6'sı modern, 6'sı eski dil olmak üzere 12 dilde eğitim verdiklerini dile getirerek, Türk dilinde verecekleri eğitimin, Şarkiyat Enstitüsünün tarihinde bugüne kadarki büyük bir boşluğu doldurmak için fırsat olduğunu anlattı.

Dr. Canan Parmaksızoğlu Aksoy'u uzun yıllardır tanıdıklarını ifade eden Rektör Prof. Nazar, burada ders verecek olmasından büyük memnuniyet duyduklarını ve bunun kendileri için büyük bir onur olduğunu söyledi.

Prof. Nazar, "Türk entelektüelleri, hocaları burada, Şarkiyat Enstitüsünde her zaman var olmalılar." dedi.
 


Benzer Haberler & Reklamlar