Amerika'ya kaçırıldığı kanıtlanan büstün iadesi için yapılan diplomatik sonuçlar olumlu sonuç verdi Roma İmparatoruna ait heykel başının İtalya'ya iade edilemsi konusunda ABD'deki müze ile anlaşmaya varıldı.
Cleveland Sanat Müzesi (CMA), Küçük Drusus (Drusus Minor) orlak bilinen Roma Kayzeri Drusus Julius Caesar'ın büstünü İtalya'ya iade etti.
Cleveland Sanat Müzesi ile İtalya Kültürel Miras ve Faaliyetleri ve Turizm Bakanlığı arasında yapılan anlaşma gereği M.S. 1. yüzyılın başlarıa tarihlenen Drusus Minor'un (Drusus Julius Caesar, M.Ö. 13 - MS 23) mermer büstü İtalya Cumhuriyeti'ne gönderildi.
2004 yılında Paris'te düzenlenen açık artırmada satılan heykel, mülkiyet hakkı olmadığı raporundan sonra CMA tarafından 2012'de satın alındı. Müzenin heykeli almasını sağlayan raporda, büstün Kuzey Afrika'dan getirildiği iddia edilyordu.
Ancak İtalya, heykelin İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Napoli yakınlarındaki arkeolojik alandan yasadışı olarak çıkarıldığını fark ederek, müze ile temasa geçti.
İtalyan Jandarma Teşkilatı Carabinierin yardımı ile büstün 2. Dünya Savaşı yıllarında kaçırıldığı doğrulanınca, CMA yetkilieri, heykeli İtalya'ya nakletmeye razı oldu.
Julius Caesar Drusus kimdir?
Tiberius Drusus Claudius Julius Caesar Nero, Julius Caesar Drusus, Drusus Julius Caesar adları ile tanınan Roma Kayzeri (d. MÖ 13- ö. 14 Eylül 23), İmparator Tiberius'un ilk karısı Vipsania Agrippina'dan olan ilk ve tek oğludur. Nero Claudius Drusus adıyla doğmuştur ancak tarihçiler tarafından Drusus II, Drusus Caesar ve Genç Drusus olarak da adlandırılır.
Sert mizacına rağmen, Drusus hem askeri hem de politik alanda başarılıydı. 13 yılında, Augustus tarafından kurulan ve Senato'un günlük işlerini düzenleyen Senato komitesinin etkili bir üyesi haline geldi. Ancak, Drusus sadece Claudian ailesi ile akrabalık bağına sahipti ve bu sebeple Tiberius, Augustus tarafından Germanicus'u evlatlık edinmeye zorlanınca Drusus veraset sırasından çıkartılmış oldu. Augustus'un 14 yılında ölümünün ardından Drusus Pannonia'daki bir isyanı bastırdı. 15 yılında Konsül oldu ve ayrıca 17 yılından 20 yılına kadar Illyricum eyaletini yönetti. 21 yılında babası Tiberius ile birlikte tekrar Konsül seçildi ve hemen ardından sadece İmparatorun ya da onun varisinin taşıyabildiği tribunicia potestas unvanını aldı.
Drusus 4 yılı civarında kuzeni Livilla ile evlendi ve kısa bire süre sonra bu evlilikten kızları Julia doğdu. Daha sonra 19 yılında ikiz oğulları Tiberius Gemellus ve henüz bebekken 23 yılında ölen kardeşi Tiberius Claudius Caesar Germanicus II Gemellus doğdu. Aynı yıl Germanicus ölünce Drusus tahtın varisi haline geldi; her ne kadar Germanicus'un karısı Agrippina Tiberius'un onu Drusus'u varis ilan edebilmek için öldürttüğünden süphelendiyse de bunun aslı yoktu.
İkizlerin doğumundan önce Livilla'nın, Tiberius'un Praetorian Prefect'i Sejanus'la bir ilişki yaşamış olması muhtemeldir. Ayrıca tabiatı itibarıyla sinirli birisi olan Drusus, aniden ortaya çıkan bir tartışma nedeniyle Sejanus'a yumruk atmış ve onu yüzünden bıçaklamıştı. 23 yılı itibarıyla Sejanus'a olan antipatisi bir sır olmayan Drusus, Tiberius'un varisi olarak görülüyordu. Gerek kişisel nedenler gerekse gücün el değiştirebilmesi için Sejanus'un Drusus'u ortadan kaldırması gerekmekteydi. Antik kaynaklar (Tacitus, Suetonius ve Dio Cassius) onun Sejanus'un suç ortağı olan karısı tarafından zehirlenerek öldürüldüğü konusunda hemfikirdirler. Eğer Drusus gerçekten öldürüldüyse bu, içki içme konusunda oldukça ünlü olan birisi için kimse bundan şüphelenmediğinden dolayı ustaca yapılmış olmalıydı. Sejanus 25 yılında Livilla ile evlenmek istediyse de bu istek Tiberius tarafından reddedildi.
Sejanus 18 Ekim 31 tarihinde devrildi. Birkaç gün sonra Sejanus eski karısı Apicata Tiberius'a, Drusus'un Livilla'nın bir komplosu sonucu zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden bir mektup yazdıktan sonra intihar etti. Drusus’un saki'si Lygdus ve Livilla'nın doktoru Eudemus işkence edilerek sorgulandılar ve anlaşılacağı gibi Apicata’nın iddialarını doğruladılar. Aynı yılın sonunda Livilla güya kendi öz annesi Antonia tarafından açlığa terk edilerek öldürüldü.
Drusus, gladiator dövüşleri için gayretli ve coşkulu bir seyircisiydi. Aslında en keskin kılıç olan "Drusian" ondan sonra adlandırılmıştır. Drusus bir keresinde Sejanus'la bir kavgaya girişmişti. Praetorian muhafızlar'la (muhtemelen yine Sejanus'la) yapmış olduğu önceki kavgadan sonra ironik bir şekilde praetorian'ların koruyucu tanrısı ile aynı adı taşıyan "Castor" lakabını almıştır.