Dünya Miras Listesinde İzmir
Dünya Miras Listesinde İzmir
DÜNYA MİRAS LİSTESİ’NDE TÜRKİYE
“Dünya Mirası” UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi’nce belirlenen kriterleri karşılama durumları ile mimari, tarihi, estetik ve kültürel, ekonomik, sosyal, sembolik ve felsefi özellikleri de dikkate alınarak tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı kabul edilen ve korunmaya değer bulunan doğal ve kültürel varlıklardır.
Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal varlıkları dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla UNESCO’nun 17 Ekim – 21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanan 17. Genel Konferansı kapsamında, 16 Kasım 1972 tarihinde “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” kabul edilmiştir. 14.04.1982 tarih ve 2658 sayılı Kanunla katılımımız uygun bulunan bu Sözleşme, 23.05.1982 tarih ve 8/4788 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla onaylanarak, 14.02.1983 tarih ve 17959 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmıştır.
Sözleşmeyi kabul eden üye devletlerin UNESCO’ya başvurusuyla başlayan ve Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) ile Uluslararası Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) uzmanlarının başvuruları değerlendirmesi sonunda tamamlanan bir işlem dizisinden sonra uluslararası önem taşıyan, bu nedenle takdire ve korunmaya değer görülen doğal oluşumlar, anıtlar, sitler vd. aday varlıklara Dünya Miras Komitesinin kararı doğrultusunda “Dünya Mirası” statüsü tanınmaktadır.
2015 yılı itibariyle ülkemizde, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı 13 kültürel, 2 karma (hem kültürel, hem de doğal) olmak üzere 15 adet varlığımız bulunmaktadır.
Dünya Mirası Geçici Listesinde ise, ülkemizin 1 doğal, 57 kültürel ve 2 karma (kültürel/doğal) olmak üzere toplam 60 adet varlığı bulunmaktadır.
DÜNYA MİRAS LİSTESİ’NDE İZMİR
İzmir İlinde yer alan 2 kültürel varlığımız UNESCO Dünya Miras listesine, 3 kültürel varlığımız ise Dünya Mirası Geçici Listesine alınmıştır.
Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı 2014 yılında ve EfesDünya Miras Alanı 2015 yılında Dünya Miras Listesine girmiştir.
Geçici Listede yer alan Birgi Tarihi Kenti (2012) ile Foça ve Çandarlı Kalelerinin (2013) ise kalıcı listeye alınması yönünde çalışmalar sürdürülmektedir.
Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı (2014) :
Helenistik, Roma, Doğu Roma ve Osmanlı Dönemlerine ait katmanları içerisinde barındıran Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı, Pergamon (çok katmanlı kent), Kibele Kutsal Alanı,İlyas Tepe,Yığma Tepe, İkili, Tavşan Tepe, X Tepe, A Tepe ve Maltepe Tümülüsleri olmak üzere 9 bileşenden oluşmaktadır.
Kale Dağı’nın tepesindeki antik Pergamon yerleşimi anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneğini temsil etmektedir. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, Agora ve Gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Helenistik Bergama Krallığının başkenti olan kent, önemli bir eğitim merkeziydi. Daha sonra Roma İmparatorluğunun Asya Eyaleti başkenti olan Bergama, döneminin en önemli sağlık merkezlerinden Asklepion’a ev sahipliği yapmıştır.
Çevresindeki kültürel peyzaj ile birlikte Helenistik ve Roma Dönemlerine ait pek çok istisnai örneği içerisinde barındıran kent, özellikle Roma ve Doğu Roma dönemlerine ait katmanlar üzerinde yayılmış olan Osmanlı dönemi mimarisine ait pek çok cami, han, hamam ve ticari merkez ile de önemini korumuştur.
Efes Dünya Miras Alanı (2015):
Dünya Miras Listesine alınan “Efes” Dünya Miras alanı; Çukuriçi Höyük,Ayasuluk Tepesi (Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii, Artemision), Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evi olmak üzere dört bileşenden oluşmaktadır.
Antik dönemin en önemli merkezlerinden biri olan Efes, tarih öncesi dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca yaklaşık 9000 yıl kesintisiz yerleşim görmüş ve tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti, kültürel ve ticari merkez olmuştur.
Helenistik ve Roma Döneminin üstün kentleşme, mimarlık ve dini tarihine ışık tutan simgeleri barındıran Efes’te farklı dönemlere ait en üstün mimari ve kent planlama örnekleri bulunmaktadır. M. Ö. 8. yüzyıla tarihlenen ve Antik dönemin yedi harikasından biri olarak ünlenen kült merkezi Artemision, Hz. Meryem’in İsa’nın annesi olarak kabul ve ilan edildiği 431 tarihli Ekümenik Konsülün gerçekleştiği yer olan Meryem Kilisesi, İsa’nın havarilerinden biri olan ve Yahya İncili’ni Efes’te yazan St. John’ın mezarı üzerine inşa edilen Bazilika gibi Erken Hristiyanlık dönemine şahitlik eden benzersiz eserleri, günümüzde Hristiyanlar tarafından hac mekanı olarak kabul edilen Meryem Ana Evi ve Beylikler döneminde inşa edilen İslam yapıları ile Efes aynı zamanda dini tarih açısından da bugün hala ayakta olan benzersiz bir birikim sunmaktadır.
BirgiTarihi Kenti (2012):
İzmir İli, Ödemiş İlçesi’nde yer alan Birgi, sırasıyla Frig Uygarlığı (MÖ.750-680), Lydia Uygarlığı (MÖ.680-546), Pers Krallığı, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans İmparatorluğu hakimiyeti altında bulunmuştur. Kent Anadolu Beylikler döneminde, 13. ve 14. yüzyılda Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmıştır. 1426 yılında ise kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçmiştir.
Birgi, kendine has geleneksel mimari dokusunu günümüze kadar koruyabilmiş ender yerleşim yerlerinden biridir. Konakları, camileri, türbeleri, medreseleri, hamamları, çeşmeleri ve daha birçok eseriyle, beylikler döneminden başlayıp günümüze ulaşmış çok sayıda tescilli yapıya sahiptir.
Tarihi yerleşimde geleneksel mimari dokuyu en iyi biçimde yansıtan iki mimari yapı; ahşap süsleme ağırlıklı mihrabı ve minberiyle döneminin en başarılı örneklerden biri olan Ulu Cami ile ahşap işçiliği ile dikkat çeken Çakırağa Konağı’dır.
Foça ve Çandarlı Kaleleri (2013):
2013 yılında “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” kapsamında Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan 7 kaleden 2’si İzmir İlindedir. Cenevizliler döneminde önemli bir ticaret limanı olan ve kentin savunmasında önem taşıyan Foça Kalesi ile sağlamlığı ve görkemli yapısıyla dikkat çeken Çandarlı Kalesi listeye girmiştir.
Cenevizliler, 11. ve 15. yüzyıllar arasında Akdeniz, Karadeniz, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Avrupa’da ticaret kolonileri kurmuş ve kıyılarda kaleler inşa etmiş veya eski kale kalıntılarını onarıp kullanmışlardır. Tarih boyunca önemli ticaret yollarının kavşağında yer almış Anadolu kıyılarında da Cenevizlilerin bir dönem kullandığı birçok yerleşim bulunmaktadır. Bu yerleşimler arasında bulunan İstanbul Boğaz’ının Karadeniz çıkışında Anadolu Kavağı’nın hakim bir tepesi üzerinde yer alan Yoros Kalesi ve bir kale yapısı olmamasına rağmen Cenevizlilerden kalan kentsel savunma sistemindeki önemi nedeniyle Galata Kulesi, Karadeniz’de özellikle Cenevizliler döneminde ticari canlılığın merkezi olmuş Amasra Kalesi, Sinop Kalesi ve günümüzde de Ceneviz Kalesi olarak adlandırılan, denizcilik ve ticarette önem taşıyan Akçakoca Kalesi ile Foça ve Çandarlı Kaleleri “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” kapsamında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştır.
Foça Kalesi; Foça, 12 İon kenti arasında en önemli merkezlerden birisi olup, Pers, Makedonya, Ceneviz ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Foça Kalesi 11-12. yy’larda kent korumasını güvence altına almak amacıyla stratejik bir noktada inşa edilmiştir. Cenevizliler kaleyi Bizanslılardan alarak yeniden inşa etti. Phokaia (Foça), 1455 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilince kalenin surları onarıldı ve kuleler eklendi. Kalenin girişindeki bir kitabede onarımın 1538-1539 yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu olan Sultan Mustafa Han’ın koruması Silahtar İskender Ağa tarafından yapıldığından bahsedilmektedir. Ayrıca kalenin bugün açık hava tiyatrosu olarak kullanılan bir kayıkhanesi vardır.
Çandarlı Kalesi; Çandarlı, İzmir’in Dikili ilçesinde bulunan bir sahil kasabasıdır. Çandarlı Kalesi’nin bulunduğu alan arkaik dönemden kalmadır, fakat kalenin yapım tarihi tam olarak belli değildir. 13. ve 14. yy’larda Cenevizliler Foça’da hâkimiyetlerini sürdürürken Çandarlı’yı da kontrol altına alıp bu limanı ticaret amacıyla kullanmışlardır. Cenevizliler, güvenli bir ticaret limanı olan Çandarlı sayesinde etkilerini arttırabilmişlerdir. Bu kale, Cenevizliler tarafından restore edilmiştir. Burada Ceneviz etkisinin çok fazla olduğunu belirtmek gerekir. Bir dikdörtgen şeklindeki Çandarlı Kalesi; günümüzde beş kulesi, yağmur olukları, kapılar ve duvarları ile oldukça iyi bir şekilde korunmaktadır.
-------------------------------------------
Bunların yanı sıra İlimizde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girebilecek değerde önemli tarihi ve kültürel pek çok varlığımız bulunmaktadır. İlk etapta Tire Kentsel Alanı ve Agora Örenyeri’nin listeye alınması önem arz etmektedir.