Edirne'de, Tunca Nehri kenarında bulunan soğan boğumlu ve taş külahlı minaresiyle ilgi çeken Gazi Mihal Camisi, 6 asırdır güzelliğini koruyor.
Osmanlı'nın kuruluş döneminde büyük hizmetlerde bulunmuş akıncı ailesi Mihaloğulları'ndan Gazi Mihal Bey tarafından 1422'de inşa ettirilen cami, zaman içinde deprem ve afetlerden etkilenmesine rağmen günümüzde özgün yapısını muhafaza ediyor.
Gazi Mihal Köprüsü'nün yanı başında bulunan tarihi eser, kentteki zaviyeli camilerin en güzel örnekleri arasında yer alıyor.
Tamamen kesme taşla yapılan cami, tek kubbe ve tek minareden oluşuyor. Soğan boğumlu taş külahlı minaresi, kentteki örneklerinden ayakta kalanlarından en iyisi olarak öne çıkıyor.
Alçı mihrabındaki yıldızlar ve geometrik bölmelerden oluşan alanlarda özgün süslemeleri bulunan caminin, deprem ve su basmalarından dolayı zarar gördüğü biliniyor.
1953 yılındaki depremden etkilenen cami, 1990'lı yılların sonunda onarılarak eski güzelliğine kavuşturuldu. Caminin bahçesinde Gazi Mihal Bey ve ailesinin mezarları da yer alıyor.
- "Edirne'nin sayılı camilerinden"
Cami imamı İsmail Gök, caminin Osmanlı mimarisinin kentteki güzel örneklerinden olduğunu söyledi.
Kesme taştan yapılan caminin soğan şeklindeki minaresiyle dikkati çektiğini vurgulayan Gök, şunları kaydetti:
"Camimiz 2. Murat zamanında 1422'de Gazi Mihal Bey tarafından yaptırılmış kentin güzide eserlerindendir. İki yanında tabhanesi bulunan cami bu yönüyle zaviyeli cami özelliği taşımaktadır. Soğan şeklindeki minaresi ilgi çekicidir. Bu minare tarzıyla Edirne'mizin sayılı camilerindendir. Cami 1953 yılındaki depremde oldukça hasar görmüştür. 45 yıl ibadete kapalı kalan cami 1998 yılında onarıldıktan sonra eski güzelliğine kavuşmuş ve ibadete açılmıştır."
Gök, camiyi yaptıran ve adını veren Gazi Mihal Bey'in Osmanlı'ya önemli hizmetleri olduğunu sözlerine ekledi.
AA Gökhan Zobar