İsrail'e kaçırılmak istenen Kral Hirodes'in sevgilisi heykeli Filistin emniyet birimlerince ele geçirildi

Filistin'de izinsiz kazı yapılması sonucu bulunan Kral Hirodes'in sevgilisine ait heykelinin İsrail'e kaçırılmak üzere bekletildiği yerde güvenlik güçlerince ele geçirildiği belirtildi.

Filistin Koruyucu Emniyet Birimi tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, istihbarat bilgilerine dayanılarak Tulkerm kentinin kuzeyindeki Zita beldesinde bir eve baskın yapıldığı kaydedildi. Söz konusu evde heykelin bulunduğu ve kaçak kazı yapan 3 kişinin gözaltına alındığı ifade edildi.

İzinsiz kazı yapan kişiler ve İsrail'deki alıcı arasında geçen görüşmelerde heykelin 600 bin dolara satılması konusunda anlaşıldığı belirtildi.

12 santimetre boyundaki heykelin gerçek değerinin yaklaşık 1 milyon dolar olduğu bilgisi verildi.

Bu operasyonun tarihi hazinelerin korunması ve İsrail'in çalmaya ve lekelemeye çalıştığı Filistin tarihinin muhafaza edilmesi için sarf edilen yoğun çabanın bir parçası olduğu kaydedildi.

Bunun yanı sıra Turizm Bakanlığı Koruma Dairesi Müdürü Salih Tuvafşe, "Filistin'e ait yüz binlerce tarihi eser İsrail'e kaçırıldı. Yahudi tarihinden manzaralar şeklinde müzelerde sergileniyor." dedi.

Tuvafşe, "İsrail tarihimizi çalmak için kaçak kazı yapanları yönlendiriyor. 1994'ten beri bu işlem İsrail askerlerinin gözleri önünde gerçekleşiyor. A ve B bölgelerinin kontrolünün Filistin'e geçmesinin ardından birçok kaçakçılık operasyonu engellendi." diye konuştu.

Koruma Dairesi Müdürü Salih Tuvafeşe, C bölgesinde ise kazıların sürdüğünü ve bulunan eserlerin İsrail tarafına kaçırıldığını söyledi.

 Milattan önce 73 yılında doğan Büyük Hirodes Filistin ve Ürdün'deki bilinen en önemli hükümdarlar arasında yer alıyor. 

Yahudi inancına göre Büyük Hirodes Kudüs'te olduğu iddia edilen ikinci Süleyman Tapınağını yaptırmıştı.

İsrail ile Filistin yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Antlaşması" çerçevesinde, Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" ise İsrail yönetimine bırakılırken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idari ve "güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.

A.A. - Musa Özyürek