Sosyal medyada yılan olarak yayılan heykelciğin aslında balık olduğuna ve önceden ağzından su aktığına dikkat çeken Kültürel ve Doğal Mirası izleme Platformu Sözcüsü ünlü editör arkeolog Nezih Başgelen, İstiklal Caddesinde Galatasaray Lisesi'nin önünden kaybolan heykelin kırılma ihtimalin zayıf olduğunu ve çalınmış olmasının muhtemel olduğunu söyledi.
İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Galatasaray Lisesi’nin İstiklal Caddesi’ne bakan ön kapısındaki tarihi balık heykellerinden birinin yerinde olmaması önce sosyal sonra ulusal medyada gündeme damga vuran haberler arasında yer aldı. TV ve internet haberlerine yılan olarak yansıyan heykelin aslında balık olması da ayrıca dikkat çekici oldu.
Sanat Tarihi Derneği Başkanı Şerif Yaşar, sosyal medyadan kendisine gelen bilgi üzerine olayı basına yansıttı. Şerif Yaşar'ın verdiği bilgilere göre; Okul yönetimi, görgü tanıklarından edindikleri bilgilere göre, 8 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde bir firmanın bariyer indirdiği sırada çarpma sonucu heykelin kırıldığını,kırılan parçaların ne olduğunun ise bilinmediğini belirtmişti.
Öte yandan Beyoğlu Polis Merkezi dahil hiç bir resmi makama konuyla ilgili şikayet ve başvuru yapılmamıştı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı'nın medyadaki haberler üzerine hemen konu hakkında bir dosya açarak yasal takip başlattığı belirtildi.
Kültürel ve Doğal Mirası izleme Platformu Sözcüsü ünlü editör arkeolog Nezih Başgelen, söz konusu heykelciğin yer aldığı tarihi resimleri basına sunarak, kayıp heykelciğin aslında bir çeşme sistemin parçası olduğuna dikkat çekti: "Osmanlı Devleti'nde Sultan Abdülaziz döneminde Fransa ile ilişkilerin sonucu eğitim açısından çok önemli bir mektep olarak açılan Galatasray Lisesi, gerek mimarisi gerekse eğitim içeriği açısından devrinin önemli projelerinden biriydi. Anıtsal görkemli kapısı kadar bu kapının iki yanında yer alan iki simetrik çeşme olduğunu görmekteyiz tarihi resimlere baktığımızda. Döneminde Batıda inşa edilen örneklerine uygun olarak yapılan bu çeşmelerde su, sazan balığını andıran mermer bir heykelciğin ağzından önündeki ondüleli yalağa akıyordu. Eskiden bu çeşmeler insanların rahatlıkla ulaşabileceği bir kotta iken bugün ne yazık ki çok yukarıda kalıyor. Sağdakinin kotu oldukça düşmüş gürünüyor. Eskiden orada bir set olduğunu ve insanların rahatlıkla suya ulaşabildiğini görebiliyoruz. Diğer taraftakinin kotu da yol seviyesinden biraz daha aşağıda. Ama ne yazık ki sol taraftaki geçtiğimiz günlerde ortadan kayboldu"
Balık heykelciğinin kırılmasnın zayıf olasılık olduğuna dikkat çeken Başgelen, "Polis teşkilatı adına bariyer taşıyan bir firmanın heykelciği çapma sonucu kırdığı iddia ediliyor ama gerek önündeki beton elektrik direği, gerekse yükseklik bunun pek mümkün olmadığını düşündürüyor. Bununla ilgili görüntüler varsa bakılıp,incelenerek doğru ortaya çıkarılabilir. Peki bu tarhi parça kırıldı ise neden kırık parçaları ortada yok ve bugüne kadar peşine düşülmedi? Oradaki boşluktan anlaşıldığı kadarı ile heykel adeta bir keski ile sökülerek çalınmış gibi. Kültür ve Turzim Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı'nın medyadaki haberler üzerine hemen konu hakkında bir dosya açarak yasal takinbe başlaması sevindirci. Olaya basının ilgisi de sevindirici. Çünkü konu ne kadar gündemde olursa, heykeli elinde tutanların işi o kadar zorlaşacaktır" dedi.
Nezih Başgelen'in konuyla ilgili açıklamasının tamamını videomuzda izleyebilirsiniz...
arkeolojikhaber