Hürriyet gazetesi yazarı Gila Benmayor, İzmir'in Urla ilçesindeki Köstem Zeytinyağı Müzesi’nin kuruluşunu ve özemli özelliklerini yazdı.
Gila Benmayor, “Dünyada eşi olmayan Zeytinyağı Müzesi Urla’da” başlıklı bugünkü yazısında, emekli biyoloji öğretmeni Güler Köstem ve eşi Doç. Dr. Levent Köstem’in Urla’daki Köstem Zeytinyağı Müzesi macerasını anlattı.
“2002 yılında müze zeytinyağı müzesi kurmak fikriyle yola çıkan Levent Köstem, Klazomenai antik şehrindeki işliğe yıllarca emek vermiş araştırmacı, sanat tarihçisi Ali Ertan İplikçi’nin desteğiyle 2017 yılı, kasım ayında Köstem Zeytinyağı Müzesi’ni ziyaretçilere açmış” diyen Gila Benmayor, şöyle devam etti:
“Yaklaşık 15 yılda tamamlanan, Urla, Uzunkuyu köyündeki müzede Dr. Levent Köstem ile sohbet ediyoruz.
Toplam 20 bin metrekarelik bir alan içerisinde yer alan müzenin kapalı alanı 6 bin 150 metrekare.
‘Anadolu topraklarında bugüne kadar kullanılan tüm zeytinyağı çıkartma sistemlerini 1/1 ölçekte sergiliyoruz. Müzeyi kurarken Klazomenai antik şehrinin eski kazı başkanı Profesör Dr. Güven Bakır ve ekibinden destek aldık’ diye anlatıyor.”
“Müzenin Klazomenai’ye komşu olması tabii ki tesadüf değil
Gila Benmayor, “Hatırlatmak gerekirse Klazomenai işliği bugüne kadar dünyadaki kazılarda ortaya çıkartılmış en eski işlik” diyerek yazısını şöyle sürdürüyor:
“Müzenin Klazomenai’ye komşu olması tabii ki tesadüf değil.
Kuracağı müzenin burada olmasını arzu eden Dr. Levent Köstem Ege’yi yıllarca köy köy gezerek zeytin ezme taşları gibi malzemeleri toplamış, eski zeytinyağı fabrikalarını satın almış.
Koleksiyoner belgesine sahip ve topladığı her türlü malzeme için müzelere danışıyor.
Müzeyi birlikte gezerken ‘Müzede tarih boyunca Anadolu topraklarında nasıl zeytinyağı elde edildiğini gösteren 12 tane fabrika var. Müzenin ikinci katında “Sabun Temizlik ve Hijyen Müzesi” ni açmak üzereyiz’ diye anlatıyor.
‘Modern zeytinyağı fabrikamız, depo ve laboratuvar aynı alanda. Çocukların eğitim aldığı toplantı ve sergileme salonlarını da katarsanız dünyada böyle bir zeytinyağı müze kompleksi yok’ diyor.
Tüm dünyada kayıtlı zeytinyağı müzesinin sayısı 26.
Güler ve Levent Köstem birlikte pek çoğunu ya bizzat ya da sanal ortamda gezmiş.
Levent Köstem’e göre, bu müzelerden en güzel iki tanesi Yunanistan’da, Midilli ve Kalamata bölgesinde.
Bunları gezmiş olan Köstem ‘Midilli’de buharlı bir fabrikayı müzeye dönüştürmüşler. Kalamata’daki 450-500 metrekare ancak az malzemeyle çok güzel bir müze çıkmış ortaya. Her iki müzeye ciddi kaynak aktarılmış’ diye anlatıyor.
Yunanistan’daki söz konusu iki müzenin finansmanını Pire Bankası sağlamış.
Pire Bankası Grubu Kültür Vakfı, şimdiye kadar Yunanistan’da değişik temalı dokuz müzeyi finanse etmiş.”
Kalkınma Ajansı üç destek başvurusunu da reddetmiş
“İşte işin püf noktası. Zira Doktor Levent Köstem devletten ya da her hangi bir kamu kuruluşundan mali bir destek almadan zeytinyağı müzesini hayata geçirmiş” diyen Gila Benmayor, yazısını şöyle sonlandırdı:
“İzmir Kalkınma Ajansı İzka’ya müzeyle ilgili yapılan üç başvurunun hiç biri kabul edilmemiş.
Bunu anlamak gerçekten mümkün değil.
Meraklı biri kalkıyor, yıllarca emek vererek bu topraklarda antik çağlardan beri süregelen zeytinyağı elde etme teknolojilerini aynı çatı altında topluyor ve böyle projelere kucak açması gereken kalkınma ajansı desteğini esirgiyor.
Köstem Zeytinyağı Müzesi ‘Engelsiz Müze’ aynı zamanda.
Müze İzmir Belediyesi’nin Engelsiz İzmir Kırmızı Bayrak Yönetmeliği’ne göre yapılmış.
Müzenin kurucusu ortopedist olunca buna önem vermesi beklenir tabii.
Müzeyi gezerken beni en çok etkileyen bölümlerden biri ‘Bilim, Eğitim, Sanat, Tasarım Merkezi’.
Burada okullarla birlikte, beş yaşından itibaren çocuklara, oyunlarla ‘bilim ve teknoloji’ odaklı eğitimleri veriliyor.”