Giresun'un Yağlıdere ilçesine bağlı Tekke köyünde Yavuz Sultan Süleyman'ın Trabzon Valiliği sırasında hocalığını yapan Hacı Abdullah Halife'ye vakfedilen külliyenin ayakta kalan bazı binaları ile aralarında Kanuni Sultan Süleyman'a ait bir fermanın da bulunduğu tarihi eserler, köylüler tarafından 500 yıldır özenle korunarak nesilden nesle aktarılıyor.
GİRESUN : Yağlıdere ilçesine bağlı Tekke köyü sakinleri, Yavuz Sultan Süleyman'ın Trabzon Valiliği sırasında hocalığını yapan Hacı Abdullah Halife'ye vakfedilen külliyenin ayakta kalan bazı binaları ile aralarında Kanuni Sultan Süleyman'a ait bir fermanın da bulunduğu tarihi eserleri, 500 yıldır özenle koruyor.
Yavuz Sultan Selim'in Trabzon Valiliği yaptığı dönemde, annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılan ve oğlunun hocası Hacı Abdullah Halife'ye vakfedilen külliyenin, cami, değirmen ve misafirhanesi, günümüze kadar ayakta kalmayı başardı.
Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı ile yine Kanuni ve Yavuz Sultan Selim dönemine ait bazı tarihi belgeler, Hacı Abdullah Halife'nin yakınları olan köylüler tarafından özenle korunurken, köyde oluşturulan müzede de orijinal belgelerin kopyaları sergileniyor.
Giresun İl Özel İdare Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Fatsa, uzun süredir Hacı Abdullah Halife ve tekkesiyle ilgili araştırmalar yürüttüğünü belirterek, tekkeyle ilgili Celal Bayar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gazanfer İltar ile hazırladıkları kitabın yayımlandığını söyledi.
Hacı Abdullah Halife'nin 1400'lü yıllarda babasıyla Yağlıdere bölgesine geldiğini ve bölgenin Türkleşmesi ile İslamın yayılmasında önemli roller üstlendiğini dile getirdi.
Fatsa, Hacı Abdullah Halife Külliyesi'nin Orta ve Doğu Karadeniz'de kurulan belki de en büyük ahi tekkelerinden biri olduğuna işaret ederek, yüzyıllar boyu burada yetişen din bilginlerinin, kanaat önderlerinin, Türk İslam kimliğinin bölgede sürmesine katkı sağladığını anlattı. Fatsa, "Yavuz Sultan Selim ve annesi Gülhabar Hatun, 16. yüzyılda Karadeniz Bölgesi'nin Safevi etkisinde kalmasını önlemek için bu tür tekkelere, yani Sünni meşrepli tekkelere büyük destek sağlamış. O nedenle Hacı Abdullah Halife Vakfı, Yavuz Sultan Selim ve oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından sürekli desteklenmiştir." dedi.
Günümüze kadar önemli tarihi eserler ulaştı
Fatsa, külliyenin cami, tekke, çeşme, değirmen, fırın ve misafirhaneden oluştuğunu belirterek, 15. yüzyılın sonları ile 16. yüzyılın başlarında tesis edilen bu yapılardan cami, değirmen, misafirhanesinin yanı sıra Hacı Abdullah Halife'nin kendi evinin bir kısmı ve türbesinin günümüze kadar korunarak kaldığını aktardı.
Tekke, fırın ve çeşmenin bugüne ulaşamadığını dile getiren Fatsa, "1486 yılında yapılan cami içerisindeki orijinal doku korunuyor. İl Özel İdaresi ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla caminin tarihi yapısı korunarak restoresine başlandı. Yine minarede orijinal olarak yeniden yapılacak. Yine günümüze kadar gelen diğer yapıların da restore edilmesi için projelendirme çalışmaları sürüyor." diye konuştu.
Mehmet Fatsa, Hacı Abdullah Halife Vakfı'na ait bir çok tarihi belgenin de yer aldığını, bunlardan en önemlisinin Kanuni Sultan Süleyman'a ait ferman olduğunu vurgulayarak, "Hacı Abdullah Halife Vakfı'na ilişkin orijinal belgeler var. Yavuz Sultan Selim dönemine ait önemli belgeler mevcut. Yine Kanuni Sultan Süleyman'ın bir fermanı da yer almakta. Bu belge köylüler tarafından korunuyor. Yine vakfa ait bazı belgeler devlet arşivlerinde yer almakta." değerlendirmesinde bulundu.
Köylüler tarihi belgelere gözü gibi bakıyor
Tekke köyü muhtarı Ömer Şen de Hacı Abdullah Halife'ye ait köyle ilgili en eski külliyeye ait tarihi eser ve belgeleri gözleri gibi koruduklarını söyledi.
Hacı Abdullah Halife'ye ait tarihi belgeleri köyde oluşturdukları müzede sergilediklerini ifade eden Şen, şöyle dedi:
"Külliyeye ait günümüze kadar ulaşan tarihi binaların ayakta durması için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bakım ve onarımları için gerekli girişimlerimiz olmakta. Caminin restorasyonu başladı. Diğer eserlerin bakım ve onarımı için de girişimlerimiz sürüyor. Yine o döneme ait bazı belgeler mevcut. Bunlarını köylüler olarak çok özel koruyoruz. Yine kendilerine ait bazı eşyaları da bu müzede misafirlerimiz ziyaret edebiliyor. Geçmişten günümüze gelen bu tarihi yapı ve eserleri gelecek nesillere aktarmak en büyük hedefimiz."
Şen, Hacı Abdullah Halife'yi her yıl, türbesinin bulunduğu Tuğlacık köyüyle ortak düzenledikleri etkinlikle andıklarını da belirterek, önümüzdeki yıl anma programının 19. kez gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.
AA Atakan Çıtlak