Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi Müdürü ve Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Müge Şevketoğlu, define avcılığını “Biraz macera arama isteği, çokça da ‘kısa yoldan zengin olma’ tutkusu, insanları bu yollara yöneltiyor” ifadeleriyle açıkladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Eski Eserler Dairesi Müdürü Fuat Azimli, “Bu tarz kazılar her zaman yapılmaktadır fakat böylesi eylemlerin hem para hem de hapis cezası vardır” diyerek, bahse konu kazıların, cezai yaptırıma da tabi olduğu uyarısını yaptı.
Eski Eserler Dairesi Müdürü Fuat Azimli, bu tarz kazıların her daim yapıldığını fakat elle tutulur bir sonucun da hiçbir zaman alınamadığını belirtirken, “Böylesi eylemlerin hem para hem de hapis cezası vardır. Dairemiz, ancak izin alınmış ve bilimsel içerik taşıyan kazılara izin vermektedir” ifadelerini kullandı.
Şevketoğlu: Define avcılığı bile denemez
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi Müdürü ve Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Müge Şevketoğlu, böylesi çabaların, televizyon filmlerinde gördüğümüz ‘define avcılığı’ olarak dahi değerlendirilemeyeceğini belirtirken, “Biraz macera arama isteği, çokça da ‘kısa yoldan zengin olma’ tutkusu, insanları bu yollara yöneltiyor” ifadelerini kullandı.
“Bunu çoğu kişi bilmiyor ama tarihi eser, bulunduğu yerden koparıldığında değerini önemli ölçüde kaybeder” diyen Şevketoğlu, tarihi değer taşıyan materyal bulma motivasyonuyla hareket eden kişilerin, bu tarz maddeler bulsalar bile zengin olma heveslerinin kursaklarında kalma olasılığının yüksek olduğunu söyledi. Olayın ‘çevre tahribatı’ boyutunun da işin cabası olduğunu vurgulayan Şevketoğlu, “Bu iş, kulaktan duyma sözde bilgilerle bazı yerlerin kazılması şeklinde yapılmaz. Kazı, bir uzmanlık işidir ve uzmanlar tarafından yapılmazsa, tarihi eser bulma ihtimali, çoğu kişinin hayal ettiğinden çok daha düşüktür” uyarısını yaptı.
Gülden Plümer Küçük: Gömü yerleri zarar görebilir
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin (KŞK) Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük ise “Bu tür kazılar, gömü yerlerine ciddi anlamda zarar verebilir” uyarısını yaptı.
“Sadece define veya tarihi eser arayanların değil; inşaat yapanların kazıları da gömü yerlerine zarar verebilir” diyen, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük ise, “Bu tarz kazılar, söz gelimi bir gömü yerini ‘bulunmadan’ ortadan kaldırabilir ve bu da emeğimize ve çalışmalarımıza ciddi anlamda zarar verir” sözleriyle, toplu mezar tarzı yapıların, uzman onayı olmaksızın yapılan kazı çalışmalarıyla ortadan kalkabileceğini, bunun da bilhassa iç savaş yaşanmış bölgelerdeki kayıpların ortaya çıkarılmasına sekte vuracağını savundu.
Kıbrıs Gazetesi
Ali Çatal - www.kibrisgazetesi.com