Gülen Meryem Ana freski ve Gümüşler Manastırı

Gülen Meryem Ana freski ve Gümüşler Manastırı

İlginç mimarisiyle dikkat çeken Gümüşler Manastırı, Gülen Meryem Ana freskiyle de yıllardır çözülemeyen bir gizem içeriyor. Dünyada yüzü gülen tek Meryem Ana tasviri bu kilisede yer alıyor.

Niğde kent merkezine 6 kilometre mesafedeki Gümüşler beldesinde, tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmeyen ancak 8. yüzyıl ile 12. yüzyıl arasındaki dönemde yapıldığı tahmin edilen Gümüşler Manastırı, Kapadokya bölgesinin en iyi duvar resimleri olarak nitelendirilen iç süslemeleri, kayadan oyma rahip odaları, mutfak, saklama küpleri, iki katlı yer altı şehri ile acil durumlarda saklanmak üzere yapılmış gizli bölmelerle dikkati çekiyor.

Yaklaşık 1,5 kilometrelik alanda uzanan kayadan oyma yerleşim yerindeki manastır, ören yeri, kilise ve kayadan oyma yerleşim alanlarıyla ön plana çıkan yapı içerisinde en çok, Anadolu'da tek örnek olduğu bilinen "Gülen Meryem Ana" freski ilgi çekiyor.

Gülen Meryem Ana freski gizemini koruyor.

Manastır içindeki Yunan haçı planlı kilisedeki bazı duvar resimleri çökme sonucu bozulsa da "Gülen Meryem Ana" freski gizemini koruyor. Fresk, ziyaretçilerini bekliyor.

İl Kültür Turizm Müdürü Basri Akdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Niğde-Kayseri yolu üzerinde bulunan Gümüşler Manastırı ve ören yerinin iyi korunması özelliğiyle Kapadokya bölgesinde ayırt edilebilen önemli yapılardan olduğunu söyledi.

Manastır ve etrafındaki yerleşim yerlerinin aynı zamanda hayvan barınağı ve çeşitli iş sahaları olarak kullanıldığını belirten Akdemir, "Kare planlı orta avlu 14x14 metre boyutlarında, avlu duvar yüksekliği ise 14 metre. Avlu, dört yönde kaya oyma yapılara açılıyor ve tüm yapılar avluya açılırken gizli geçitlerle bölmelerin birbirleriyle bağlantıları bulunuyor. Manastırda yapılan çalışmaların tamamlanmasıyla açığa çıkan mezar sayısı 30'a ulaştı. Avluya girişte bir karış çapındaki delik yer altı şehrine uzanıyor. Girişin solunda küçük bir oda, oradan da tehlike anında saklanmak için inşa edilmiş 7-8 kişinin sığabileceği iki katlı yer altı şehri var." diye konuştu.

Kapadokya'nın en iyi duvar resimleri Gümüşler Manastırında

Akdemir, giriş kapısının tam karşısında kuzeydeki kilisenin tavanının kubbe görünümde olduğuna işaret ederek, kilisenin 3 apsisinde Hz. İsa, annesi Hz. Meryem ile Hristiyanlığın başlangıç dönemi ileri gelenlerinin yer aldığı duvar resimlerinin bulunduğunu anlattı.

Kapadokya bölgesinin en iyi duvar resimlerinin bu kilisede olduğunu vurgulayan Akdemir, "Orta cephe apsiste 3 şerit halindeki resimlerin en üstünde tahtta Hz. İsa, sağında iki melek ve İncil yazarlarından Lukas'ın sembolleri, boğa ve diğer resimler, orta bölümde Hz. Meryem ve havarileri, en altta da Kayserili Büyük Basileios, Nyssa'lı Gregorios, Naziyanz'lı Gregorios freskleri bulunuyor." dedi.

- "Gülen Meryem freski Anadolu'da tek örnek"

Hz. İsa'nın taht üzerinde yer alan resminin sağ ve solunda Hz. Meryem, melekler ile dönemin önemli sayılan sembolleri ile 12 havarinin portreleri görüldüğünü aktaran Akdemir, şöyle devam etti:

"Sol apsiste yer alan Gülen Meryem ve kucağında İsa freski Anadolu'da tek örnek olarak nitelenmektedir. Ana apsisteki Meryem figürü, iki ayrı yerden baktığımızda, sizi aynı bakış noktasıyla izliyor görünümü vermekte. Hz. İsa'nın doğumunun müjdelenmesi, İsa'yı dadılarının yıkaması, İsa'ya hediye sunumu, Hz. Meryem'in İsa'yı azizlere tanıtması, baş melekler Gabriel ve Mikael'in Hz. Meryem'e tanrı selamı iletmesi fresklere yansıyan görüntülerdir. Narteksin üstündeki bir odanın duvarlarında yer alan av sahneleri ve çeşitli hayvanların resmedilmesi uzmanların Kapadokya'da örneğinin görülmediğini belirttikleri önemli bir ayrıntıdır." ifadelerini kullandı.

Duvar resimlerinin İngiliz arkeolog-restoratör Michael Gough tarafından 1960'lı yıllarda restore edildiğini ifade eden Akdemir, şunları kaydetti:

"Gülen Meryem Ana figürü muhtemelen 1960'lı yıllarda yapılan onarımlarda tadilat hatası diyebileceğimiz şekilde ortaya çıkmış ama yurt içi ve dışında Gülen Meryem Ana Freski olarak bilinir. Burası üç defa bakım ve onarımdan geçiriyor. Öncesinde böyle bir şeyin olup olmadığına dair bir bilgi yok ama 1960'lı yıllarda yapılan restorasyon sırasında böyle bir tadilat hatasının olduğu bilinir ancak bu yine de halk arasında Gülen Meryem Ana olarak bilinmesinin önüne geçilememiş."

Abdullah Özkul- AA


Benzer Haberler & Reklamlar