Hadrian Duvarı’nda bulunan taştan oyun tablasının Antik Roma’nın popüler oyunlarından üç zarla oynanan bir nevi tavlayı andıran Latrunculorum ludus için kullanıldığı tahmin ediliyor.
Roma lejyonlarında hayat, Avrupa ve Yakın Doğu’daki insanları hizaya getiren askeri eylemlerle birlikte, sürekli heyecanın var olduğu bir hayat olarak sunulur. Ancak gerçek şu ki, Roma askerlerinin ara verdiği zamanlar da vardı.
Bir zamanlar Roma İmparatorluğu’nun kuzey sınırlarını oluşturan ve günümüzde, İngiltere’nin kuzeyinde yer alan 117 kilometrelik bir sur olan Hadrian Duvarı’nın kazıları esnasında ortaya çıkarılan ızgara şeklindeki oyun tahtalarının da kanıtladığı gibi Romalı askerler, zaman geçirmek için oyun oynuyordu.
Chronicle Live’den Tony Henderson, arkeologların Hadrian Duvarı’nın 14 kalesinden biri olan Vindolanda’daki hamamın arkasında yer alan bir 3. yüzyıl yapısının kazılarını gerçekleştirirken çatlamış bir taş oyun tahtasının gün ışığına çıkarıldığını bildiriyor. Tahtanın muhtemelen hamamda kullanıldığına, ancak kırıldıktan sonra yanındaki binada zemin taşı olarak yeniden kullanıldığına inanılıyor.
Tahtanın neden kırıldığı bilinmiyor ancak alandaki sözcü, bunun renkli bir hikaye olabileceğini söylüyor. “Kaybeden bir Romalının kızgınlık içinde tahtayı devirdiği ve kırılmasına yol açtığı bir sahneyi gözünüzde canlandırabilirsiniz.”
Bu oyun, Vindolanda’da bulunan ilk oyun değil. Burada cam ve taş oyun jetonları ile birlikte, tarihleri 3. ve 5. yüzyıllara dayanan, başka 5 oyun tahtası daha bulundu.
Hadrian Duvarı’nın inşası, Roma İmparatoru Hadrian’ın emriyle MS 122 yılında başladı ve tamamlanması 6 yıl sürdü. Burası, İmparator Antoninus Pius’un burayı terk edip yaklaşık 160 kilometre kuzeye bir çim duvar ördüğü MS 138 yılına kadar, Roma İmparatorluğu’nun en kuzeydeki sınırı oldu. 20 yıl sonra Romalılar, Kaledonyalı bir kavmin saldırılarından dolayı buradan geri çekilmek zorunda kaldılar. Hadrian Duvarı boyunca uzanan surlar, daha sonra yaklaşık MS 400’lere değin Roma güçleri tarafından işgal altında kaldı.
Peki, sınırda duran askerler nasıl vakit geçiriyorlardı? Taşın üzerindeki ızgara tahta, Latince’de “paralı askerlerin oyunu” anlamına gelen, Latrunculorum Ludus denilen bir oyun içindi. Arkeologlar Roma İmparatorluğu’nun dört bir yanında oyun tahtaları ve parçaları bulmalarına rağmen, oyunun nasıl oynandığını henüz tam olarak çözemediler.
Ancient Games adlı bir internet sitesi, ludus oyunundan ilk kez, MÖ 2. yüzyılda bir yazar olan Varro’nun “ızgara üzerinde oynanan bir oyun” olduğu not ederek söz ettiğini bildiriliyor. MS 1. yüzyıldan isimsiz bir yazara ait bir şiir, oyuncuların birbirlerinin taşlarını esir ettiği ve tahta üzerinde ileri ve geri gidilerek oynanıldığına dair ayrıntıları da içeren bir takım detaylar veriyor. Romalı şair Ovid de parçaların, iki oyun jetonu tarafından çevrelenerek esir edildiğini ortaya koyuyor.
Oyun, damanın daha karmaşık bir varyasyonu gibi görünse de, ancak onun resmi kuralları hakkında akıl yürütebiliyoruz. Bu durum, bazı oyun severlerin azıcık olan bu bildiklerimizden bir takım kurallar geliştirmeye çalışmasını engellemiyor; hatta oyunun ticari versiyonları da mevcut.
Bu oyun tahtası, 1970’den bu yana Vindolanda Trust tarafından kazılan Vindolanda’dan bize ulaşan en son haber değil. O zamanlar arkeologlar, lejyonerlerde içinde bölgedeki çamurlu, oksijensiz toprakta hayatta kalan ahşap ve deriden yapılmış ender rastlanan nesnelerin de bulunduğu binlerce eser buldu.
Bunların en ünlü olanı ise, 1973’te arkeologların buldukları yazılı tabletler. 1973’te arkeologlar, binlerce iyi korunmuş ahşap yazılı tablete ulaştı. Bu tabletler, ortalama bir askerin kamptaki yaşamının iç yüzü hakkında bizlere anlayış kazandırmanın yanı sıra garnizonun nasıl idare edildiği hakkında da bilgi veriyor. Buradaki notlar arasında, komutanların askerlerine daha fazla bira göndermesini talep ettiği notlar, sivil bir girişimci kardeşin bir diğerinden askerlerden bir miktar nakit para almasını istediği bir mektup, bir doğum günü davetiyesi ve terfi isteği gibi konuların bulunduğu talepler yer alıyor.
Kazıdakiler geçen yıl, ender bulunan su aygırlarının veya atların, ayaklarında kullandıkları iki dizi demir nesne buldu. Bunlar, son zamanlarda alandaki Roma Ordusu Müzesi’nde sergileniyor. Bunların geçici at nalları mı yoksa bir çeşit kısıtlayıcı mı oldukları bilinmiyor.
Kazıdakiler aynı zamanda, muhtemelen bir kült ritüelinin parçası olan garip, bir çocuk eli büyüklüğünde bronz bir el buldular.
Hiç şüphesiz ileride bundan daha havalı bulgular olacak ve belki de daha fazla oyun tahtası bulunacak.
Vindolanda’daki araştırmacılar, arkeolojik alanın sadece %25’ini kazdı. Şu anki tempoyla tüm alanı ortaya çıkarmak ise 150 yıl alacak.
Smithsonian. Jason Daley. 8 Mayıs 2019 (Çeviri: Gülten İmre)