Yılın 44. haftasının (1 Kasım-7 Kasım) önemli olayları;
1. Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, 172 gün tedavi gördüğü GATA'da 5 Kasım 2006'da vefat ettiSiyasi yaşamında "Karaoğlan" olarak anılan ve "Üçüncü Adam" yakıştırması yapılan Bülent Ecevit, 172 gün boyunca tedavi gördüğü GATA'da, 5 Kasım 2006'da vefat etti. Ecevit, siyasetin son yarım asırlık dönemine damga vuran simge isimlerdendi.
Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1925 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul Amerikan Koleji'nden 1944 yılında mezun olan Ecevit, üniversiteye devam ederken bir yandan da Basın-Yayın Genel Müdürlüğünde İngilizce çevirmeni olarak çalışma hayatına başladı. Sınıf arkadaşı Rahşan Ecevit (Aral) ile 1946'da evlenen Bülent Ecevit, aynı yıl okulu yarım bırakarak Londra Basın Ateşeliğinde görev aldı. 1950'de Ankara'ya dönen Ecevit, çeşitli gazetelerde sanat eleştirmenliği, fıkra yazarlığı ve çevirmenlik yaptı.
Ocak 1954'te CHP Çankaya Gençlik Ocağı'na üye olarak aktif siyasi yaşama adımını atan Bülent Ecevit, İsmet İnönü'nün genel başkanlıktan istifasının ardından toplanan özel kurultayda CHP Genel Başkanlığı'na kadar yükseldi. Bülent Ecevit, siyaset sahnesinde, 1973 seçimlerinden itibaren "Karaoğlan" olarak anılmaya başlandı. Seçimin ardından CHP, MSP ile koalisyon kurarak iktidara gelirken, Bülent Ecevit, 6 Şubat 1974'te ilk kez başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu dönemde Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleştirildi.
Ecevit, cephe hükümetini oluşturan partilerden kopan bağımsız milletvekillerinin de desteğiyle 17 Ocak 1978'de kurulan hükümette 21 ay süreyle yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu. İç çatışmalarla boğuşan CHP'nin oyları, 14 Ekim 1979'da yapılan ara seçimlerde gerileyince Ecevit, 16 Ekim'de hükümetten istifa etti.
- Hamzakoy'da bir ay "misafir" edildi
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine el koyduğu 12 Eylül 1980'de gece saat 03.00'te evinden alınan Ecevit, Rahşan Ecevit ile birlikte Hamzakoy'a TSK'nin misafiri olarak götürüldü. Hamzakoy'daki misafirliği 11 Ekim 1980 tarihinde sona eren Ecevit, 30 Ekim 1980'de CHP Genel Başkanlığından istifa etti. Bülent Ecevit, 3 Aralık 1981'de konuşma ve yazı yasağı getiren MGK bildirisine muhalefetten girdiği cezaevinde 2 Şubat 1982'ye kadar kaldı.
Siyasi yasakların 6 Eylül 1987'deki referandumla kaldırılması üzerine, 13 Eylül'de Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit'ten DSP Genel Başkanlığını devraldı. Kısa süre sonra yapılan genel seçimlerde partisinin iyi sonuç alamaması üzerine görevinden ayrılan Ecevit, 1989'daki olağanüstü kurultayda yeniden Genel Başkan seçildi. Bülent Ecevit, 20 Ekim 1991'de 12 Eylül'den sonra ilk kez Zonguldak Milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
Ecevit, 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başbakanlığında kurulan koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı oldu, 11 Ocak 1999'da kurulan DSP azınlık hükümeti ile 28 Mayıs 1999'da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunda ise yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu dönemde sağlık sorunlarıyla ilgili zaman zaman spekülasyonlar yapılan Bülent Ecevit, 4 Mayıs 2002'de rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. İstifalarla, koalisyon hükümeti TBMM'deki sayısal desteğini yitirirken, erken seçim kararı alındı ve 3 Kasım 2002'de yapılan erken genel seçimlerde yüzde 1,22 oy alan DSP, parlamento dışında kaldı.
Genel başkanlıktan ayrılma kararını 3 Kasım seçimlerinden önce olduğu gibi seçimlerden sonra da zaman zaman dile getiren Bülent Ecevit, 22 Mayıs 2004'te düzenlediği basın toplantısıyla halefini ilan etti ve görevi, Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer'e devretmek isteğini belirtti. DSP 6. Olağan Büyük Kurultayı'nda 1954 yılında CHP Çankaya Gençlik Ocağı'na üye olarak başladığı aktif siyasi yaşamına son veren Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006'da geçirdiği beyin kanamasının ardından GATA'ya kaldırıldı. Ecevit, 174 gün süren tedavi sürecinin ardından 5 Kasım 2006'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Siyasi yaşamında "Karaoğlan" olarak anılan ve "Üçüncü Adam" yakıştırması yapılan Bülent Ecevit, şair yanı ve zarif üslubuyla da siyasette farklılığını hep hissettirdi. Türk siyasetine "Ak Güvercin" ve "Mavi Gömlek" fenomenlerini kazandıran Ecevit, son yarım asırlık döneme damga vuran isimlerdendi.
2. İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremden 91 saat sonra Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından çıkarılan 4 yaşındaki Ayda Gezgin isimli kız çocuğu, depremin sembol isimlerinden oldu