Adıyaman’da bir rivayete göre 200 yıl önce kavga eden köylüler tarafından, bir rivayete göre savaşta losijtik desteği kesmek için dinamitle havaya uçurulan 1800 yıllık tarihi köprüde onarım çalışmaları sürüyor.
Adıyaman'ın Besni ilçesinde Roma Kommagene dönemine ait tarihi Kızılin Köprüsü'nde yaklaşık bir yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında köprünün orta kemerinin yeniden inşasına başlandı.
Elazığ 8'inci Bölge Karayolları Müdürlüğü ekipleri tarafından 2017'de başlayan restorasyon çalışmalarının 2019'da tamamlanması planlanıyor.
Doksan derecelik rampalı girişe sahip
Göksu Çayı üzerinde Adıyaman merkesine bağlı Gümüşkaya ile Besni İlçesindeki Kızılin Köyleri arasındaki kesme taştan yapılmış, köprü ana kemerin yanlarına inşa edilmiş iki tahliye kemeriyle birlikte toplam üç kemerden oluşmaktadır. M.S. 2. Yüzyıl’da inşa edilen köprü antik dönemde Ostacuscum (Besni) ile Samosata (Samsat) arasında ulaşımı sağlamıştır. Mimari yapısı Kahtadaki Cendere köprüsüne benzemektedir ancak doksan derecelik rampalı girişiyle diğer köprülerden farklıdır.
Orta Kemer dinamitle havaya uçurulmuş
Köprünün orta kemeri bir rivayete göre savaş döneminde stratejik geçişi engellemek için, bir rivayete göre ise yaklaşık 200 yıl önce kavga eden iki köy arasındaki ulaşımı kesmek için köylüler tarafından dinamitle havaya uçuruldu. Patlama sonucu köprünün 32 metre uzunluğundaki orta kemeri tamamen yıkıldı. Yerden yüksekliği 31 metre olan orta kemerin yıkılmasıyla köprü yaklaşık 200 yıldır ulaşıma kapalı.
Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan, gazetecilere yaptığı açıklamada, tarihi köprünün Adıyaman merkeze 55, Besni ilçesine 44 kilometre uzaklıkta bulunduğunu söyledi.
Köprünün Roma yol haritası "Tabula Peutingeriana"da "Ad Pontem Singae", antik kaynaklarda "singas", Arap kaynaklarında ise "Nahr el Azra" olarak adlandırıldığını ifade eden Alkan, şöyle konuştu: "Kızılin Köprüsü, Roma Kommageriana"nın ihtişamlı köprülerinden biri olan Cendere Köprüsündeki yapı tekniklerindeki benzerliklerinden dolayı milattan sonra 2'inci yüzyıla dayanıyor. Köprüyü Orta Çağ'daki bazı Arap yazarlar, dünyanın harikalarından biri olarak tanımlamıştır. Köprünün ayakları çayın iki yakasındaki kayalıklara oturtulmuş, köprüde üç kemer bulunmaktadır. Köprünün orta kemeri, 19'uncu yüzyılın sonlarında çayın iki yakasında bulunan köylülerin anlaşmazlıkları nedeniyle yıkılmıştır."
Köprünün öneminden bahseden Alkan, "Köprü, Göksu çayının iki ana yakasına ayakları dikilerek yapılmıştır. Üç kemere sahiptir. Orta ana kemer, 32 metre açıklığa sahiptir. Bu 32 metre açıklığı, restorasyon yapılmasıyla da daha da önemli hale gelecektir. Bin 800 yıl önce yapılmış köprünün uzunluğu 150 metre, genişliği ise 7.5 metredir. Burada kullanılan taşlar bir ton ile 1.5 ton arasındadır." dedi