Koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve teknoloji fuarı "6. Heritage İstanbul", Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleşen açılış konuşmaları ile başladı.
GÜN GÜN HERITAGE 2022 FUAR ETKİNLİKLERİ
Kültürel miras bilincinin artması ve bu mirasın korunması gibi konuları kendisine sosyal misyon edinen ve bu misyon doğrultusunda ürün, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze, teknoloji fuar ve konferansı Heritage İstanbul, üç gün boyunca konferans, söyleşi ve atölye gibi renkli etkinliklerle konularında uzman isimleri kültür dostları ile bir araya getirecek fuar yoğun bir katılımla kapılarını açtı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Marmara Belediyeler Birliği gibi sektörün en önemli kamu paydaşları tarafından desteklenen fuarın açılışında; T.C. Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İtalya Büyükelçisi Ekselansları-Giorgio Marrapodi, İtalya Büyükelçiliği Başkatip /Ticari Ataşe—Gianluca Guerriero , ITA Direktörü Riccardo Landi, İtalya Başkonsolosluğu Ticari Ataşesi-Giovanni Turturiello, İtalyan Kültür Merkezi Direktörü Salvatore Schirmo, İran Başkonsolosluğu Ekonomi Kourosh Jafari, Kosova Başkonsolosu Petrit Prekazi, Hindistan Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Kuveyt Başkonsolosu Mohammad F. M. F Almohammad katıldı.
11-13 Mayıs tarihleri arasında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda ziyarete açık olan 6. Heritage İstanbul, 32’ si yurt dışından olmak üzere 120’nin üzerinde katılımcıyı ağırlayacak. İtalya’nın ülke pavilyonuyla katılacağı fuar, ek olarak Belçika, İsveç, Nijerya, Hollanda, Almanya, İspanya olmak üzere farklı ülkelerden katılımcılara da ev sahipliği yapıyor.
FUARIN AÇILIŞ KONUŞMACILARI
Açılış konuşmasını yapan TG EXPO Genel Müdürü Hasan Cem Şenel: “TG Expo Ekibi olarak, bu yıl altıncısını düzenlediğimiz Heritage İstanbul’un açılışında sizlerle birlikte olmaktan son derece mutluyuz. Heritage İstanbul, bir fuar olmanın ötesinde; ülkemizden dünyaya açılan bir pencere hüviyetiyle, ülkemizin kültürel zenginliğini dünyanın gündemine taşıma, korunup geleceğe aktarılabilmesi için kamuoyu nezdinde farkındalık yaratma görevini üstlenmiş durumda.
Değerli konuklarımız; fuarda yer alan standlarda kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için geliştirilen inovatif ürünler, koruma örnekleri ile özel teşebbüs ve kamunun bu anlamda yürüttüğü çalışmaları görebileceksiniz. Kültürel miras bilincinin arttırılması ve bu mirasın korunması gibi konuları kendisine sosyal misyon edinen ve bu misyon doğrultusunda ürün, hizmet ve teknolojilerin geliştirilmesini hedefleyen koruma, restorasyon, arkeoloji, müze, teknoloji fuar ve konferansı olan Heritage İstanbul, bu anlamda da farklı sektörleri ve çalışmaları bir araya getirerek vazifesini gerçekleştirmektedir.
Heritage İstanbul da bu doğrultuda bizim için çok önemli… Hedefimiz önümüzdeki yıllarda daha da çok katılımcı ülkeyle, daha büyük başarılara imza atmak. Heritage İstanbul’la kültür mirası bilincini dünyanın farklı coğrafyalarına yaymak istiyoruz.
Değerli misafirler, Türkiye’nin kültürel miras alanındaki en önemli organizasyonu olan “Heritage İstanbul’u” “Heritage Middle East” ile bölge kültür başkenti olmayı hedefleyen Abudabi’ye taşıdık. Aynı zamanda, dünyadaki en prestijli platformlardan Herifairs - Avrupa Miras Fuarları ağına dâhil ettik.”
6. Heritage İstanbul’un açılışında söz alan Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan, “Heritage Middleeast’in ardından Heritage Turquoise fuarını gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”
Murat Akan konuşmasının devamında: “Fuarlar ve etkinlikler antik çağlardan beri alıcının ve satıcının bir araya geldiği arz talep dengesinin kurulduğu yerlerdendir. Antik çağlardan beri pazar yerleri ve agoralarla başlayan bu süreç aslında günümüzde fuarlar ve expolar ile devam etmektedir. Bu etkinlikler günümüzde de sadece fuar olmanın dışına çıkarak tüm sektörü kucaklayan büyük bir organizasyon haline gelmiştir. Kültür mirası alanında bakanlığımızın da desteği ile hem Türkiye hem de İstanbul’u uluslararası önemli bir destinasyon haline getirmek amacındayız. Bununla ilgili uluslararası alanda çeşitli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Bu yıl ikincisini yapacağımız Heritage Middle East 24-26 Ocak 2023 yılında tarihinde gerçekleşecek, Beyoğlu Kültür Yolu projesi içinde yer alan katılımcılardan da birisiyiz, ayrıca Özbekistan Kültür Bakanlığı ile de birleşerek Özbekistan Taşkent’te Heritage Turquoise adı ile bir fuar da düzenlemek istiyoruz. Bunun için çalışmalara başladık, tarihi netleşmemekle birlikte bu projeyi de hayata geçirmeye hazırlandığımızı belirtmek istiyorum. Böylelikle uluslararası markalarımıza bir yenisi de eklenmiş olacak” sözlerine yer verdi.
Arkeoloji ve Sanat Yayınları Başkanı Arkeolog Nezih Başgelen: “Geleceğe taşıyabileceğimiz geçmiş kıymetlerimizin her geçen gün hızla azaldığı bir coğrafyada yaşıyoruz, Heritage İstanbul’un “Geçmişe gelecek sağla’ sloganı her geçen gün önemini arttırmaya devam ediyor. Ülkemizde yapılan kaçak kazılar artık boyut değiştirmiş durumda, tarihi mirasımızı hedef alan bu kazılarda iş makinaları çalışmaya başladı. Bu tahribatı önlemek için Sayın Bakanımıza kontrol etmek için emniyet ve kontrol güvenlik sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söylemek istiyorum. Kültür miraslarımızın korunması, arkeoloji, müzecilik ve kütüphanecilik konularındaki son gelişmelerin ele alınacağı Heritage İstanbul Fuarı ve Konferanslarına katılmaktan ve sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.”
T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: “Ülkemiz, çağlar boyunca birçok uygarlık ve kültüre ev sahipliği yaparak engin bir birikime sahip olmuştur. Ancak; bu birikime sahip olmak bizlere, onu korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak gibi bir sorumluluğu da yüklüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu sorumluluğun bilinciyle hareket ediyoruz. Coğrafyamız üzerinde izleri sürülebilen tüm kültürlerin mirasının varisi ve hamisi olma bilinciyle müzeler oluştururken, arkeolojik kazılar, bilimsel araştırmalar, restorasyon ve konservasyon çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Antalya Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi’nden, Diyarbakır Surlarına, İstanbul’daki eşsiz kültür varlıklarımızdan, Trabzon Sümela Manastırı’na kadar yurdumuzun dört köşesindeki çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz. Bunların yanı sıra, "Ecdada vefa, sanatı ihya" sloganıyla İstanbul'daki türbelerin bakım ve restorasyonunu yapıyoruz. Proje kapsamında 124 tane türbenin ihyasını gerçekleştireceğiz. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin Temmuz 2020’de ibadete açılması ile birlikte gerçekleştirilen restorasyon süreci de bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından takip edildi. Bu kısıtlı sürede tüm yaptıklarımızı ve planlamalarımızı anlatmak oldukça zor ama ben başlık, başlık sizlerle paylaşmak istiyorum. İstanbul’un ilk meydanı olan Ceneviz Meydanı’nınhem sanat hem kültürle anılması için Galata Kulesi’nde restorasyon ve teşhir, tanzim çalışmaları gerçekleştirdik. Yaklaşık 36 bin metrekare kapalı alana sahip Rami Kışlası’nı, kapsamlı restorasyon çalışmalarının ardından kütüphaneye dönüştürüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda her yaş grubuna hitap edecek, ülkenin en büyük peyzaj alanına sahip, dünyanın sayılı kütüphane komplekslerinden birini hakkımızın istifadesine sunmuş olacağız. İzmir Tekel Binalarındaki 10 binanın restorasyonuna başladık. Yıl sonuna kadar, içerisinde Resim ve Heykel Müzesi, Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Türk Dünyası Müzik İhtisas Kütüphanesi, Dijital Kütüphane, sanat atölyeleri, açık ve kapalı etkinlik alanları olacak şekilde çok kapsamlı bir müze ve kültür kompleksini hizmete açacağız. Tüm kültür mirası örneklerinin restorasyonlarını, ‘evrensel koruma ilkeleri’ışığında ele alıp ödenekler elverdiği ölçüde ihya ediyoruz. Bu kapsamda kamusal binaların restorasyonları dışında, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mirasla ilgili olarak da hibeler veriyoruz. Ayrıca yurt dışında bulunan taşınmaz ortak kültür mirasımızın korunmasına yönelik çalışmaları Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile varlığın sahibi ülkenin izni ve imzalanan ‘ikili kültürel anlaşmalar’ çerçevesinde ilgili kurumlarla yürütmekteyiz. Öte yandan Paleolitik’ten Neolitiğe, klasik çağlardan Türk-İslam arkeolojisine uzanan ve yaptığımız düzenlemelerle yılın 12 ayı devam etmesini sağladığımız kazı, araştırma ve arkeolojik faaliyet sayımız geçtiğimiz yıl toplam 670 oldu.Dünyada en çok arkeolojik çalışma yapan ülkelerin başında gelen Türkiye; kazı ve koruma çalışmaları, bilimsel yayınlarıyla birlikte dünya arkeolojisinin en önemli paydaşlarından biri haline geldi. Taş Tepeler ismiyle, Şanlıurfa’da Göbeklitepe ve etrafında başlattığımız yeni hamle, şimdiden bütün dünyanın merakla takip ettiği bir çalışma oldu. Yurt içinden 8 üniversite ve 12 kurum, yurtdışından şimdilik 5 ülkeden, 8 üniversite ve 4 enstitü ile sürdürdüğümüz çalışmalar, ülkemizin bugüne kadar ki en büyük ve en kapsamlı arkeolojik proje oldu. Bütün dünya, bilhassa da neolitik çalışan uzmanlar, buradan gelecek yeni bilgileri bekliyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023 yılında Şanlıurfa’da‘Dünya Neolitik Kongresini’ düzenleyeceğiz ve dünyaya son bilgileri buradan paylaşacağız… Kazılar sonucu ortaya çıkan eserler, çağdaş müzecilik anlayışıyla yapılan müzelerimizde sergileniyor. Son yıllarda attığımız adımlarla, müzecilik alanında da dünyaya yön veren, hedefler gösteren öncü ülkelerden biri haline geldik. Türkiyemiz ‘kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele’ konusunda da rol model olma yolunda ilerliyor. Geçen yıl yurtdışından getirdiğimiz 3 bin 480 eserle, 30 yılın rekorunu kıran Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz, tüm dünyaya örnek olacak çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bakanlığımız ülkemizin evrensel kültür, sanat ve turizm değerlerinin sürdürülebilir korunmasını sağlayarak, dünya turizminden alacağı payı artırmak üzere de çalışmalarını sürdürüyor. Sözlerime son verirken, fuar ve konferanslarda yapılacak paylaşımların tüm kamu ve özel sektör çalışanlarına yeni ufuklar açacağı kanaatiyle tüm emeği geçenleri tebrik ediyor, hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.”
Fuara dair notlar:
Heritage İstanbul Konferansı ve Miras Sohbetlerinde 3 gün boyunca 50 oturum 117 konuşmacı, Atölye çalışmaları 3 gün boyunca 8 oturum 10 eğitmeniyle kültürel miras meraklılarıyla buluşmaya hazırlanıyor. HERITAGE ISTANBUL konferans serisinde toplam 26 oturumda 5 davetli konuşmacı ve toplam 75 konuşmacı yer alacak.
Adnan Erdoğan - Arkeolojikhaber.com