Ortaçağ kehanet edebiyatı örneklerinde İzlanda'yı konu edinen mısralar, 10. asırdaki Eldgjá yanardağı lavlarının adanın Hıristiyanlaşma sürecini hızlandırmak için kullanıldığını gösteriyor.
Cambridge Üniversitesi liderliğindeki bir grup araştırmacı ve Ortaçağ tarihçileri, ağaç halkalarından ve buz çekirdeklerinden edinilen bilgilerle bölgede çok şiddetli volkanik patlamanın kesin tarihini belirledi.
İzlanda'daki Eldgjá Yanardağının 10. yüzyılda gerçekleşen patlamasının adadaki ilk yerleşimler sonrası gerçekleştiğine dikkat çekildi.
Araştırma sonuçları Science Daily'de Oppenheimer, C., Orchard, A., Stoffel, M., Newfield, T. P., Guillet, S., Corona, C., … & Büntgen, U. imzaları ile yayaınlanan "The Eldgjá eruption: timing, long-range impacts and influence on the Christianisation of Iceland. Climatic Change," başlıklı makalede yayınlandı.
Kenahet, pagan tanrılarının sonunu ve tek tanrının gelişini müjdeliyor
Tarihlendirmeden sonra araştırmacılar, İzlanda’nın en meşhur Ortaçağ kehanet şiirlerinden birinin Hıristiyanlığı özendirmek için patlamanın tasvirini ve hatırasını kullandığı çıkarımında bulundu. Şiir, pagan tanrılarının sonunu ve tek tanrının gelişini betimliyor.
10. yüzyılda gerçekleşen Eldgjá patlaması blav taşkını olarak biliniyor; uzun süren volkanik patlamayı takip eden büyük lav akıntılarının yüzeyi yutmasına eşlik eden bsülfürik gaz sisinden oluşan nadir patlama türü. İzlanda’da bu tip patlamalar sık gerçekleşiyor. Sonuncusu 2015 yılında gerçekleşmiş ve 1400 kilometre uzaktaki İrlanda’da hava kalitesini etkilemişti.
Eldgjá lav taşkını, Viking ve Keltlerin 854 civarlarında başlayan yerleşimlerinden itibaren bir yüzyıl kadar Güney İzlanda’yı etkiledi ancak bugüne kadar patlamanın kesin tarihinin bilinmemesi olası etkilerinin araştırılmasını önledi. Bu patlama yaklaşık 20 kilometreküp lavın püskürdüğü muazzam bir olaydı, yani İngiltere’yi baştan aşağı kaplayabilecek bir miktar.
Araştırma ekibi, Eldgjá patlamasının tarihini; Grönland’da hala volkanik patlamanın kalıntılarını taşıyan buz çekirdeği kayıtlarını kullanarak kesin olarak belirledi.,
Volkanik hareketlilik 939 baharında başladı
Buz çekirdeklerindeki ipuçlarını kullanan araştırmacılar patlamanın 939 baharında başladığı ve en erken 940 sonbaharında son bulduğu sonucuna ulaştı.
Cambridge Coğrafya bölümünden araştırmanın baş yazarı Dr. Clive Oppenheimer, “İzlanda’ya yerleşen ilk iki veya üç jenerasyon doğrudan bu patlamayı deneyimledi. İzlanda’ya çocukken gelen ilk dalga göçmenlerin bir kısmının patlamaya tanık olmuş olması da muhtemel.” diyor.
Eldgjá patlaması için bir tarih belirledikten sonra araştırmacılar patlamanın etkilerini araştırmaya koyuldu. İlk olarak, Avrupa boyunca bir sülfürik gaz bulutu yayıldı. Bu periyot İrlanda, Almanya ve İtalya kayıtlarında özellikle kankırmızı ve zayıflamış güneş ışığı görünüşü ile kayıt altına alınıyor.
Ardından Kuzey Yarımküre’deki ağaç halkalarından izlenebildiği üzere toz bulutu, yer yüzeyine ulaşan güneş ışığı miktarını azalttığı için iklim soğudu. Ağaç halkalarının taşıdığı izlere göre patlama son 1500 yılın en soğuk yazlarından birine neden oldu. Geneva Üniversitesi Yerbilim Bölümünden ortak yazar Profesör Markus Stoffel’e göre “940’ta, yazın ortalama sıcaklığının 2°C düşüşünün en belirgin olduğu bölgeler Orta Avrupa, Kanada’nın Rocky Dağları, Alaska ve Orta Asya’ydı.”
Ardından araştırmacılar iklimin soğumasının toplumu nasıl etkilediğini görmek için Ortaçağ kayıtlarını inceledi. Georgetown Üniversitesi Tarih ve Biyoloji Bölümü’nden eş yazar Dr. Tim Newfield, “Muazzam bir patlamaydı ama yine de ardından bu kadar çok tarihi kaynak kalmasına çok şaşırmıştık.” diyor.
“Eldgjá’nın uyanışı ile kalabalık bir insan kitlesi zorluklarla boğuşmaya başladı. Kuzey Avrupa’dan Kuzey Çin’e kadar insanlar uzun, zor kışlar ve şiddetli bahar-yaz kuraklıkları yaşadı. Çekirge istilaları ve besi hayvanı ölümleri oldu. Kıtlık her yerde yaşanmadı ama 940’ların başında Almanya, Irak ve Çin’de açlık ve bundan dolayı büyük çapta ölümler olduğunu okuyoruz.”
Oxford Üniversitesi İngiliz Dili Fakültesi’nden eş yazar Profesör Andy Orchard’a göre: “Eldgjá patlamasının genç İzlanda kolonisinin üzerindeki etkileri yıkıcı olmuş olmalı. Toprağın terk edilmiş olması ve şiddetli kıtlıklar oldukça muhtemel. Ancak İzlanda’da bu dönemden kalma bize doğrudan etkileri aktaracak yazılı kaynaklar yok.”
İzlanda’nın Hıristiyanlaşacağı kehaneti
Ancak İzlanda’nın en ünlü Ortaçağ Şiiri Voluspá (‘Kadın Kahinin Kehanetleri’) patlamanın etkilerine dair izlenimler içeriyor. 961’e kadar tarihlenebilecek şiir, İzlanda’nın pagan tanrılarının sonu ve yeni, tek tanrının geleceği kehanetinde bulunuyor. Başka bir deyişle, 11. yüzyıla girerken açıkça görünür olan İzlanda’nın Hıristiyanlaşmasının kehanetinde bulunuyor.
Şiirin bir kısmı yanıcı infilakların gökyüzünü aydınlattığı ve güneşin kalın kül bulutları ve buhardan görünmez olduğu korkunç bir patlamayı tasvir ediyor.
“Güneş siyaha dönmeye başladı, kara suya batıyordu; parlak yıldızlar gökyüzünden saçıldı. Buhar yaşamı besleyen şeylerle birlikte püskürdü, alevler cennete kadar yükseldi.”
Aynı zamanda, şiir devasa bir patlamadan sonra beklenecek soğuk yazları da betimliyor. Araştırmacılar bu betimlemeleri yerleşimlerin başlamasının ardından İzlanda’da meydana gelmiş en büyük patlama olan Eldgjá ve onun ardında bıraktığı manzaralarla ilişkilendiriyor.
Eski tanrıların dünyasının yanıcı sonu
Şiirin gelecekle ilgili imgelemi eski tanrıların dünyasının yanıcı sonunun altını çiziyor. Araştırmacılar bu satırların, İzlanda’nın 10. yüzyılın son zamanlarında yaşadığı büyük dini ve kültürel değişimi hızlandırma amacıyla patlamanın yürek burkan etkilerini yeniden hatırlattığını belirtiyor.
Oppenheimer, “Patlamanın kesin tarihlenmesiyle Ortaçağ kaynaklarındaki pek çok öğe muhtemel sonuçlar olarak göze çarpıyor. Avrupa’da görülen atmosferdeki sıradışı sis, şiddetli kışlar, soğuk yazlar, yetersiz hasat ve gıda kıtlığı bunlar arasında.” diyor.
“Ancak en çarpıcı olan neredeyse şahit olunmuş gibi bir üslup ile patlamanın betimlendiği Voluspá’dır.”
Pagan tanrıların sonunun ve tek bir tanrının onların yerini alması kehanetinin şiirde yorumlanması, bu korkunç patlamanın anılarının İzlanda’nın Hıristiyanlaşmasını hızlandırmak için kasten provoke edildiğini ortaya koyuyor.
Pınar Günler - Arkeofili.com