Hitit figürleriyle taşlara hayat veriyor

Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti çevresinden topladığı taşlara, bıçak ve testere kullanarak Hititlere özgü sembol ve figürler işleyen Mustafa Atila, antik kenti ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere sattığı eserleriyle hem geçimini sağlıyor hem de bölgenin tanıtımına katkı sunuyor.

Hititlerin başkenti Hattuşa'ya ev sahipliği yapan Çorum'un Boğazkale ilçesinde yaşayan Mustafa Atila, antik kentin çevresinden toplayıp bıçak ve testere yardımıyla Hititlere özgü sembol ve figürler işlediği taşları satarak ekmeğini taştan çıkarıyor.

Hitit medeniyetine 450 yıl başkentlik yapan Çorum'un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti, her yıl on binlerce yerli ve yabancı ziyaretçinin turizme verdiği katkının yanı sıra yöre halkının geçimine de destek oluyor.

İlçe halkından bazıları bölgede 114 yıldır devam eden arkeolojik kazılarda işçi olarak çalışırken, bazıları da Hititlerle ilgili hediyelik eşya satarak gelir elde ediyor.

Tarihi kentin sakinlerinden Mustafa Atila da Hititlerin hüküm sürdüğü topraklardan topladığı taşları bıçak yardımıyla Hititlere özgü sembol ve figürlerle süsleyip satıyor.

Çocukluğunda antik kentin bekçiliğini yapan babasına yemek götürürken bölgeyi tanıma fırsatı bulan Atila, özellikle Yazılıkaya Açık hava Tapınağı'nın bulunduğu alanda kayalar üzerinde gördüğü Hititlerin tanrı ve tanrıçalarının kabartmalarını topladığı taşların üzerine işliyor.

Taşlara bıçakla Hitit tanrıları ve krallarının kabartmalarını yapan, bölgedeki önemleri eserlerden Aslanlı Kapı, yeşil taş ve Hitit surlarının taştan eserlerini çıkaran Atila, bunları Hattuşa'yı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlere satarak hem geçimini sağlıyor hem de Hattuşa'nın tanıtımına katkı sunuyor.

- "Ekmeğimi taştan çıkarıyorum' atasözü sanki benim için söylenmiş"

Atila, taşlara şekil verip üzerine Hititlerin tanrı ve tanrıçalarının resimlerini işlediğini, 4 bin yıl önce Hititler döneminde kayalara işlenen birçok resim ve figürü taşlara kazıdığını söyledi.

Uzun yıllar antik kentte bekçilik yapan babasına yemek götürürken bölgede çok vakit geçirdiğini anlatan Atila, "Babam burada 28 yıl bekçilik yaptı. Çocukluğumda ona yemek getirirken antik kentin her yerini gezip gördüm. Hititlerin kayalara işlediği kabartmaları görünce, 'Ben de bunlara taşlara işlerim' dedim. 20 yıl önce yapmaya başladım. Bu işin eğitimini almadım ama şu anda orijinallerinden daha iyi işçilik sergilediğime inanıyorum." dedi.

Kullandığı taşları doğadan topladığını belirten Atila, şöyle devam etti: "Hititlerin eserlerini taşa işleyerek sanat eserine dönüştürüyorum. Taşların üzerine çoğunlukla Hitit aslanı, en büyük tanrıları olan fırtına tanrısı Teşup, güneş tanrıçası Arinna başta olmak üzere Hititlerin 12 tanrısı ve kraliyet ailesini işliyorum. Testere ve bıçak kullanıyorum. Bir taşa şekil vermek, onu işlemek 1 ya da 1,5 günümü alıyor. İşçiliğine ve taşın büyüklüğüne göre fiyatları değişiyor. En çok satılanlar, yeşil taşlar. Hititler yeşil taşı kutsal olarak kabul ediyormuş. Büyük Tapınak'ta bulunan ve Mısır'dan hediye olarak geldiği söylenen yeşil taşın kutsal taş olduğuna inanmışlar. Ona benzer taşlar da kullanıyorum. Ziyaretçiler yeşil taşı gördüğü zaman onu anımsattığı için hatıra olarak alıyor."

Atila, Boğazkale'nin küçük bir ilçe olduğunu belirterek "Belki de Türkiye'nin en küçük ilçelerinden biri ama ilçe halkı olarak ülke ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Kazandığımız parayı ilçemizde harcıyoruz. Başka bir geçim kaynağım yok. Sadece bundan geçim sağlıyorum. Ekmeğimi taştan çıkarıyorum. Bu atasözü sanki benim için söylenmiş." ifadelerini kullandı.


AA Gazi Nogay

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar