Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinde belediye tarafından Barak Mimarisi ve Kültürünün korunması amacıyla yaptırılan kerpiç yapılar, üniversite öğrencilerinin ders mekanı oldu.

Belediye tarafından ilçeye bağlı Uruş Mahallesi'nde hayata geçirilen projeyle, geleneksel Türk mimarisinde önemli bir yere sahip olan kerpiçin kullanım alanlarının artırılarak, gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.

Bu kapsamda Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Mimarlık Fakültesi öğrencileri, her hafta "Kerpiç teknolojisi" dersi için mahalledeki kerpiç evlere gelerek, burada kerpiç yapımını öğreniyor ve bu geleneksel yapı malzemesinin kullanım alanlarını arttırmak için çalışmalar yapıyor.

Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kerpiçin yüzyıllardın Anadolu coğrafyasında kullanıldığını ve tarihi bir önemi bulunduğunu belirterek, topraktan yapılan bu kerpiçin sağlıklı olduğunu söyledi.

Kerpiçin, insan doğasına uygun bir yapıda olduğunu, kullanıldığı binalarda yazın ve kışın izolasyon sağladığını anlatan Kılıç, insanların kökenlerini, geçmişlerini unutmamaları için Oğuzeli'de kerpiç evleri yeniden hayata geçirme kararı aldıklarını söyledi. Kılıç, "Kısmen de olsa bu yapılara yönelim sağlamak istedik. Kerpiç su, saman ve topraktan yapılan doğal, organik bir malzemedir." dedi.

Kılıç, bölgede geçmişte ev yapımında yaygın olarak kullanılan kerpiçin zamanla yerini betona bıraktığına dikkati çekerek, yaptırdıkları 2 kerpiç evin hem insanlara geçmişlerini unutturmadığını hem de öğrenciler için atölye görevi gördüğünü kaydetti.

Başkan Mehmet Sait Kılıç: Kerpiç yapıları ziyarete açacağız

Mehmet Sait Kılıç, öğrencilerin kerpiç yapımını yerinde gördüğünü ve öğrendiğine değinerek, şöyle konuştu:

"Kerpiçin modern yapı malzemelerinin arasına girmesini hedefliyoruz. Beton ve briketten daha iyi izolasyon sağladığı için ilgiyi arttırmak, insanımızın kendi özüne dönmesini sağlamak istiyoruz. Burası örnek bir uygulama, bu yapıları ziyarete de açacağız. Yerli yabancı turistler buraya gelecek. 'Bu çağda da kerpiçten evler yapılabilirmiş' anlayışını yerleştirmeye çalışacağız."

HKÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Işık da kerpiç yapıların insan sağlığına en uygun yapılar olduğunu ifade ederek, bunun tekrardan topluma kazandırılması gerektiğini belirtti.

Geleneksel yöntemlerle yapılan kerpiçin zaman ve işçilik kaybına yol açtığına dikkati çeken Işık, modern yöntemlerle bu süreci kısalttıklarını belirterek, kerpiçin mimari kültür için önemli bir malzeme olduğunu vurguladı.

Işık, yaklaşık 45 yıldır kerpiç üzerine çalışmalar yaptığına değinerek, "Yapı malzemesinin sanayileşmesinden bu yana mühendisler, mimarlar onun dışındaki malzemeleri tanımıyor. Bu toprak doğal, insan sağlığı için de çok uygun. Kerpiç yapılar kışın soğuk, yazın sıcak olmuyor. Bunun tekrardan inşaat sektörüne kazandırılması lazım." diye konuştu.

Yüksek lisans öğrencisi Sinan Talha Özcan ise belediyenin verdiği imkan sayesinde kerpiç atölyesinde çalıştıklarını, uygulamalı olarak ders işlemenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Kerpiçin kolay elde edildiği için göçebe aileler tarafından yapılmaya başlandığını anlatan Özcan, kendilerinin de modern teknikleri kullanarak kerpiç yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

Gizem Aygün de kerpiç yapılarla ilk defa yüksek lisans sayesinde tanıştığını belirterek, "Nasıl yapıldığını da burada öğrendim. Kerpiçi hiç tanımıyordum. Yaşadığım coğrafyada da hiç karşılaşmamıştım. Geleneksel bir yapı malzemesi ve yararlı olduğunu da burada öğrendim. Nefes alan, kirli havayı temizleyen bir malzemeymiş. Bu benim çok ilgimi çekmişti. Nem oranını dengelediği için böceklenmeyi de engelliyormuş." diye konuştu.

Feride Pelin İnal - AA