İlk insanımsı türlerden sayılan Hominin türünün iklim değişikliklerinden etkilenerek kuraklık etkisiyle mekan değiştirdiği sanılıyordu ama oksijen izotoplarına dayalı son araştırma bu türün iklim değişikleri ile baş edebildiğini gösteriyor.
Oxford araştırmacıları, günümüzde yaşayan ve fosil memelilerden elde edilen oksijen izotoplarının analizi ile; ilk insansı türlerden sayılan, insanımsı Hominini türünün, iklim değişikliğinden kaynaklanan çevre değişiklikleriyle baş edebildiklerini keşfettiler. Daha önceki bilimsel tezler, Hominini insanımsı türünün iklim değişiklikleri yüzünden yaşadığı alanlardan uzaklaştığını savunuyordu.
Oxford araştırmacıları, milyonlarca yıl önce Afrika'da yaşanan iklim değişiklerinin insanımsı türe etkilerini anlayablmek için iri memelilerin dişlerinden alınan oksijen izotopları ile fosilleşmiş dişlerden alınan oksijen izotoplarının oranlarından yararlandılar.
Araştırma sonuçları PNAS - Proceedings of the National Academy of Sciences - (Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri) dergisinde, Scott A. Blumenthala,1, Naomi E. Levinb, Francis H. Brownc, Jean-Philip Brugald, Kendra L. Chritze, John M. Harrisf, Glynis E. Jehlec, and Thure E. Cerlingc imzalarıyla ve Kuraklık ve Hominin ortamları (Aridity and hominin environments Hominini) başlığı ile yayınlandı.
İnsanımsı Hominin türü yaklaşık 7 milyon yıl önce Afrika'da görülmüş ve milyonlarca yıl varlığını sürdürmüştü. Evrim teorisine göre oluşturulan soy ağacında homo cinsi ile pan cinsinin nesli tükenmiş ortak atası kabul ediliyor. Homininlerin terleme ve dik yürüme gibi pek çok farklı özelliğini bulunduğu düşünülüyor.
PNAS dergisinde yayınlanan araştırmada, Afrika'nın çevre manzarasının tropik otların yayılmasıyla değiştiğinin bilindiği belirtiliyor ancak hem bu değişikliğin neden gerçekleştiğini söylemenin hen de iklim değişikliğinin insansılarının evrimini nasıl etkileğini çözmenin zor olduğuna dikkat çekiliyor.
"Açıkçası, yağmur fosilleşmiyor ve etkileri fosilleşmeleri de olumsuz etkiliyor" diyen Oxford ekibi Kuzey Kenya'da Turkana Gölü yakınında bulunan fosilleşmiş hominin kalıntılarını ve onların taş aletlere yansıyan davranış izlerini de dikkate alarak, otobur memelilerin diş analizlerinde hareketle araştırmayı gerçekleştirdikleri belirtiliyor.
Dört milyon ile on bin yıl önceki zaman didli arasında Hominin fosillerinin ve aletlerinin bulunduğu alanda gerçekleştirilen araştırmada günümüz zürafalarının ve su aygırlarının dişleri ile onalrın atalarının fosilleşmiş dişlerinden elde edilen oksijen izotop oranları kullanılmış.
Oksijen izotop oranları ile korelasyona dayalı yöntemde modern hayvan dişlerinden alınan numuneler ile 30'dan fazla arkeolojik kazı alanından elde edilen fosillerde alınan numulerdeki oranlar karşılaştırılmış.
Doğu ve orta Afrika'daki kurak iklimde çok miktarda su buharlaşıyor. Ancak oksijen-16 denilen tür oksijen-18'e göre daha ağır ve vücuda yiyeceklerle girdiğinde genellikle dişlerde kalan tortularda bulunabiliyor. İklim araştırmacıları fosilleşmiş dişlerdeki oksijen izotop oranlarını ölçerek geçmişte yaşaşan kuraklık oranı hakkında fikir sahibi olabiliyorlar.
Yapılan incelemelerde Homininlerin Doğu Afrika'da hem nemli hem de kurak ortamlarda hayatta kalabildikleri anlaşılıyor. Bu sonuç, insanımsı türüm iklim değişikliği ile baş etmede başarılı olduğunu ve hayatta kalabilecek yöntemler keşfedebildiğin kanıtlıyor. Oxford Üniversitesi Arkeoloji Araştırma Laboratuvarı'ndan Dr. Scott Blumenthal, "Araştırmacılar uzun süredir, kuraklık sonucu Hominin türünün daha yaşanabilir ortamlara geçtiğini ve onların kalıtımsal değişikliklerinin uzun vadede insan evrimindeki temel dinamimlere neden olduğunu düşünüyordu. Böyle uzun vadeli bir eğilimin ve göçün kanıtını bulamadık. Bu araştırmada iklimin değiştiğini kanıtladık ve her iki iklimde de Hominin türünün hayatta kalmayı başardığını gördük. İklim değişiklerinin evrimsel değişikliklere neden olduğunu da biliyoruz. Bu da bize göre hayli önemli bir bulgu" dedi.
arkeolojikhaber.com