Hz. İsa’nın defnedildiğine inanılan lahitin etrafındaki mermer kaplama, 60 saatlik çabayla kaldırdı. İlk bulgulara göre mermerden oyulma mezar yatağı koruma amaçlı kireç tabakası ile kaplanmış ve mermer üzerinde bir haç işareti kazılmış.
Kudüs’teki Eski Kent bölgesinde bulunan Kutsal Mezar Kilisesi’ndeki mezarın çevresindeki plakaların kaldırılmasının ardından Atina Ulusal Teknik Üniversitesi’nden bir ekip, çalışmalara başladı.
Mezar, Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde bulunan ve 1555 senesi ya da daha eski bir dönemde mermer ile kaplanan Kutsal Mezar Kilisesi'nin içerisinde bulunuyor.
Arkeologlar nihayet mermer kaplamaları sökerek İsa'nın defnedildiğine inanılan orijinal kaya oyması mezarı incelemeye başladılar. National Geographic'in duyurduğuna göre, araştırmacılar mezarda sürdürdükleri araştırma ile, eğer doğruysa İsa'nın tam olarak nereye ve ne şekilde defnedildiğini öğrenebilmek için bir dizi test uyguluyorlar.
EN KUTSAL SAYILAN ALAN KAZILACAK
Hristiyan geleneklerine göre, Romalıların kendisini çarmıha germesinin ardından İsa yontma kireçtaşı bir mağaranın içerisine defnedilmişti.
Hristiyanların inançlarına göre İsa gömüldükten kısa bir süre sonra tekrar dirildi, ölümünün üç gün ardından kendisini gördüğünü iddia eden bir kadının beyanatından sonra mezara gidenler içerisinin boş olduğuna tanık olarak bu durumu İsa'nın mucizesi olarak yorumladılar.
Hristiyanlık inancının en kutsal yeri sayılan alanda uygulanan yeni kazı, Atina'da bulunan Ulusal Teknik Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi, ekip daha önce Atinalı Akropolis ve Ayasofya'nın restorasyon işlerini gerçekleştirmiş deneyimli bir kadrodan oluşuyor.
Yapılan çalışmalar esnasında mermer yüzeyin altında molozlarla kaplanmış gri bir taş yüzeye ulaşılsa da, ortaya çıkan yeni yüzeyin ne taşından oluştuğu ancak yapılan testlerin ardından anlaşılacak.
4 MİLYON DOLARLIK PROJE
İsa'nın defnedilirken mezarı olarak kayaya oyulan taş bölüm üzerinde ise çeşitli incelemeler yapılacak. Mezar ilk olarak 326 yılında Roma İmparatoru Constantine'in annesi Helena tarafından keşfedilmişti.
Restorasyona katılan National Geographic topluluğundan arkeolog Fredrik Hiebert şöyle söylüyor:
''Mezara döşenen mermeri söktüğümüzde altından bizim için süpriz miktarda materyal çıktı. Uzun bir bilimsel inceleme süreci gerekiyor, fakat sonunda geleneklerde anlatılan ve İsa'nın yattığı söylenen orijinal taş yüzeye ulaşmayı başardık.''
Sürdürülen çalışma ve mezarlık ile yakınında bulunan Edicule (baraka) adlı yapının restore edilerek incelenmeleri 4 milyon dolarlık bir projenin parçası. Çalışmalar için gereken finans Ürdün Kralı II. Abdullah tarafından finanse edildi.
Projenin başındaki isim Profesör Antonia Moropoulou, bilhassa Edicule adlı yapının iyileştirilmesi adına kritik bir zamanda olduklarını söylüyor.
RAHİPLERİN ÇEKİŞMELERİ
Mezar üzerinde yapılan çalışmalar çok sayıda turist ve hacının ziyaretlerinin ardından kilisenin ziyarete kapanması ile uygulandı. Genelde ancak mum ışıkları ile aydınlatılan ortam parlak inşaat ışıkları ve koruyucu madenci şapkalarının lambaları ile aydınlatılarak daha önceden görünmemiş detayların ortaya çıkarılmasına çalışıldı.
Kutsal Mezar Kilisesi 355 senesinde inşaa edilmiş ve Kudüs'ün Eski Kent bölgesinde bulunan Hristiyan mahallesinin kalbinde bulunuyordu. Kilise, Hristiyanlar için büyük öneme sahip altı ayrı yapıdan biri, öteki bazıları ise, Yunan Ortodoks Kilisesi, Roma Katolik Kilisesi, Ermeni Kilisesi.
Genel olarak alanda ve bilhassa kilisede yapılacak çalışmaların önündeki en büyük engel, farklı Hristiyan toplulukların başlarında bulunan ve birbirleri ile rakip konumdaki rahiplerin aralarındaki çekişmeler nedeniyle projeye onay vermemeleriydi.
Bu farklı toplulukların ortak onayı olmadan önce alanda herhangi bir restorasyon ya da kazı çalışması yapmak mümkün değildi.
Kilisenin anahtarı ise 12.yy'dan beri Müslüman bir ailede bulunuyor ve bu aile tarafından himaye ediliyor.
İLK BULGULAR
Hz. İsa’nın defnedildiğine inanılan lahitin etrafındaki mermer kaplama, 60 saatlik çabayla kaldırdı.
İlk bulgulara göre mermerden oyulma mezar yatağı koruma amaçlı kireç tabakası ile kaplanmış. ,
Mezarın üstünde bulunan ikinci bir mermer üzerinde bir haç işareti kazılmış.
Orijinal kaya oyması mezarın el değmemiş durumda olduğu belirtilirken, lahit yüzyıllardır mühürlü olduğu ifade edildi. Araştırmaları görüntüleyen National Geographic, mezarda sürdürülen araştırmada uygulanan testlerle Hz. İsa'nın tam olarak nereye ve ne şekilde defnedildiğinin öğrenilebileceğini kaydetti.
National Geographic’e konuşan arkeolog Dan Bahar, “Kutsal Mezar Kilisesi’nin Hz. İsa’nın gömüldüğü yer olduğu konusunda kesinkes emin olmayabiliriz ama ancak başka bir yerde gömülü olduğuna dair bunun kadar güçlü başka iddia yok ve bu alanın güvenilirliğini reddetmemizi gerektiren bir kanıt da bulunmuyor” dedi.
Arkeolog Fredrik Hiebert, National Geographic'e verdiği röportajda, mezar açılırken heyecandan ayaklarının titrediğini söyledi. Bu mezarın yüzde yüz Hz. İsa'ya ait olduğunu bilemediklerini ama ona ait başka bir mezardan da bahsedilmiğine dikkat çeken Arkeolog Fredrik Hiebert,çalışmaların sonunda ortaya çıkacak bulgularla daha net bilgiler elde edilebileceğini söyledi.
Araştırmalara katılan Antonia Moropoulou ise burasının yıllarca kutsal mekan sayıldığını belirterek, araştırmalar sonucunda gerçek mezar olup olmadığının anlaşılacağını söyledi.
Kaynak: National Geopraphy, Arkeoloji TV, Oda TV,
Çeviri: Şıvan Okçuoğlu - Zülfikar Emin