1600 yıllık sinagogda bulunan mozaikte, Eski Ahit’te Vadedilmiş Topraklar’ı keşfe gönderilmiş iki casus olduğu tahmin edilen yer alıyor.
İsrail’in kuzeyindeki 1600 yıllık sinagogda, Eski Ahit’te Vadedilmiş Topraklar’ı keşfe gönderilmiş iki casusu gösteren mozaik bulundu.
Mozaikte, iki casus sırığa asılmış bir üzüm salkımını taşırken gösteriliyor, bu sahnenin Eski Ahit’in dördüncü kitabı olan Çölde Sayım’la ilişkili olduğu düşünülüyor. Kitapta, Musa İsrailoğulları’nın her kabilesinden seçilen 12 casustan Kenan topraklarını keşfe çıkmalarını istiyor. Çölde Sayım 13:17-13:23’e göre Musa, Kenan ülkesini araştırmak üzere keşif görevine gönderdiği casuslara orada yaşayan halkın az mı çok mu, toprak verimli mi kıraç mı öğrenmelerini ve orada yetişen meyvelerden getirmelerini söylüyor.
Mozaikte, Çölde Sayım 13:23’te yer alan “Üzerinde bir salkım üzüm olan bir asma dalı kestiler. Adamlardan ikisi dalı bir sırıkla taşıdılar. Yanlarına nar, incir de aldılar.” ifadeleri tasvir ediliyor.
Mozaik, arkeologların İsrail’in Celile bölgesinde yer alan antik Yahudi köyü Hukkok’daki sinagogda keşfettiği yaklaşık bir düzine mozaikten yalnızca biri. Mozaiklerdeki detaylar ve genişlikleri köy sakinlerinin MS 5. yüzyılın başlarında, bölge Hristiyan Roma’nın hâkimiyetindeyken, zenginleştiğini işaret ediyor.
Kazıyı yöneten, Kuzey Carolina Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden Profesör Jodi Magness verdiği bir demeçte “Hukkok sinagogunun zeminini dekore eden mozaikler o dönemdeki Yahudiliğe dair anlayışımızı kökten değiştiriyor. Antik Yahudi sanatının anikonik yani tasvirsiz olduğu düşünülüyordu. Fakat, renkli ve figürlü sahnelerle bezenmiş bu mozaikler, Geç Roma ve Bizans dönemlerinde Yahudiliğin dinamizm ve çeşitlilik gösterdiğinin yanı sıra zengin bir görsel kültüre sahip olduğunu da doğruluyor” diyor.
Magness’in ekibi ilk mozaikleri 2012’de bulmuştu. Grubu, o tarihten beri, İsrail Eski Eserler Müdürlüğü ve Tel Aviv Üniversitesi’nden arkeologlarla birlikte, neredeyse her yaz başka mozaikler de keşfetti. Bu bulgular arasında filler, cupidler ve hatta Büyük İskender’in yanı sıra Nuh’un gemisi, Kızıldeniz’in yarılması, Babil Kulesi, Samson ve tilkiler gibi Eski Ahit’ten sahnelerin betimlendiği sinagog mozaikleri de bulunuyor.
Magness’in belirttiğine göre arkeologlar bu yıl, sinagogun kuzey kısmındaki mozaiklere odaklandı ve üzüm salkımı taşıyan iki casusu gösteren mozaik bu kısımda keşfedildi. Yakınında bulunan diğer bir panoda bir genç, ip üzerinde bir hayvanı yönlendirirken gösteriliyor; bu tasvirin Eski Ahit İşaya 11:6’da geçen “Onları küçük bir çocuk güdecek” ifadesiyle ilişkili olduğu düşünülüyor.
Arkeologlar doğu koridorunun kuzey ucunda, “Amen sela” yazan İbranice bir ibare buldu. Eski Ahit’te çokça geçen “Sela” kelimesinin tam olarak ne anlama geldiği bilinmemekle birlikte farklı yorumlamaları bulunuyor.
Bu dönemden antik sinagogların Eski Ahit’ten sahneler içeren sanat eserlerini barındırması görülmemiş bir şey değil. Magness, “Burada sıra dışı olan sinagogumuzdaki sahnelerin zenginliği ve çeşitliliği. İsrail’de, çeşitli sahnelerle, böyle dekore edilmiş bir başka sinagog daha yok. Ve sinagogumuzdaki bu sahnelerden birçoğu diğer hiçbir antik sinagogda bulunmuyor” diyor.
O dönemde birçok insan okuma yazan bilmediği için eğitici bir işlev de üstlenen mozaiklerin sinagogu güzelleştirmek için yapılmış olması muhtemel.
Magness, “Bu anlatıları görmek halkı Kutsal Kitap hakkında bilgilendirmenin bir yoluydu. Okunan dualardan ve ilahilerden bazıları mozaiklerde görülen sahnelerle alakalıydı.” diyor.
Mozaikler ayrıca siyasi bir stratejinin de malzemesi olmuş olabilir.
Magness’in bildirdiğine göre “Yahudiler ve Hristiyanlar aynı miras üzerinde hak talep ediyordu, iki taraf da [o dönemde] gerçek İsrailoğulları’nın kendileri olduğunu iddia ediyordu. Bu mirasa üzerinde hak talep etmenin bir yolu da dini yapılarını bu tür sahnelerle süslemek.”
Live Science (Çeviri: Perrin Margaryan - Arkeofili.com)