İslam siyaset felsefesi ve Fârâbî uzmanı Prof. Dr. Muhsin Mahdi’nin “İbn-i Haldûn’un Tarih Felsefesi” kitabı VakıfBank Kültür Yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırıldı. Eser, İbn Haldûn araştırmaları için değerli bir referans
Yayınevi: VBKY
Kitabın adı: İbn-i Haldun’un Tarih Felsefesi
Yazar: Muhsin Mahdi
Editör: Dr. Mehmet Yılmaz Akbulut
Çevirmen: Fuat Aydın
Sayfa sayısı: 472
Fiyatı: 68 TL
Arap tarihi, dili ve felsefesi alanında önde gelen otoritelerden Prof. Dr. Muhsin Mahdi’nin “İbn-i Haldûn’un Tarih Felsefesi” ilk kez VBKY ( VakıfBank Kültür Yayınları) tarafından Türkçeye kazandırıldı. 19’uncu yüzyıldan bu yana hem İslam hem de Batı dünyasında tanınmaya başlayan en önemli düşünürlerinden birinin yaşam öyküsünün yer aldığı eser, Batı’da İbn-i Haldun felsefesi üzerine yapılmış ilk doktora tezlerinden biri.
Chicago Üniversitesi profesörlerinden Muhsin Mahdi’nin bu klasikleşmiş eseri, beş bölümden oluşuyor. “Bir Biyografinin Tarihsel Arka Planı ve Bölümleri”nde İbn Haldûn’un düşüncesinin doğuşuna, dönemin Doğu ve Batı Müslüman dünyasına, siyasi ve ilmi kariyerine; erken dönem hayatına ve eğitimine; “Felsefe ve Hukuk” başlığını taşıyan ikinci bölümde ilimler tasnifine, felsefe eleştirisine ve metnini kaleme alırken takip ettiği üslubuna; “Tarihten Kültür İlmine” başlıklı üçüncü bölümde İbn Haldûn’a kadar İslam tarih yazımında yaşanan gelişmelere, “Kültür İlmi: Konusu ve Problemleri” başlığını taşıyan dördüncü bölümde devlet, şehir, ekonomik hayat, tarih ve kültür ilmine, “Kültür İlmi: İlkeleri ve Yönetimi” başlıklı son bölümde ise kültürü doğasına, devlet ve kültür ilişkisine yer veriliyor.
İbn-i Haldûn’un Tarih Felsefesi Kitabından
“İbn Haldûn’un yaşam süresi, 14. yüzyılın üçte ikisini ve 15. yüzyılın ilk on yılının büyük bir kısmını kapsamaktaydı. O, batı Kuzey Afrika’nın ve daha kısa bir süre de Müslüman İspanya’nın ve Mısır’ın siyasi yaşamına aktif bir şekilde katıldı. İbn Haldûn bu bölgelerin muasır tarihine çok yakından muttali oldu. Müslüman Orta ve Uzak Doğu’nun geri kalan kısmında meydana gelen önemli olayları, Bizans’ın Osmanlı Türklerine karşı umutsuz ancak süregiden mücadelelerini ve Batı Avrupa’nın Rönesans’ını biliyordu. Bu bilgileri ister kişisel olarak tecrübe etmiş isterse de muasır tarihsel literatürden, elçilerin, seyyahların ve hacıların anlatılarından toplamış olsun, onun düşüncesi üzerinde derin ve kalıcı bir etkiye sahip oldular.”
Kitabın mütercimi Fuat Aydın.