İMO Şube Başkanı Balcı, Kesik Minare’nin eski haline getirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini ve ilerleyen günlerde de Vali Karaloğlu ile bu konuyu görüşmek için randevu isteyeceklerini söyledi
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, Kesik Minare’nin kentin hafızalarından biri olduğunu söyleyerek üzerine kondurulan külahın kaldırılması ve restorasyon adı altında devam eden çalışmaların biran önce durdurulması için Antalya’da bulunan sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, Muratpaşa Belediyesi ve ATAV olarak ortak çalışma yürüttüklerini söyledi. Balcı, Antalya Valisi Münir Karaloğlu’ndan külahın kaldırılması için ilerleyen günlerde randevu talep edeceklerini ifade etti.
Kesik Minare’nin Antalya ile özdeşleştiğini belirten Balcı, “Üstündeki külahın kaldırılması ve Kesik Minare’nin görsel olarak Antalya halkının ve Türk turizminin hafızasında yerini koruması gerekmektedir. Bugüne kadar Antalya ile ilgili hazırlanan yazılı ve görsel dokümanlarda bulunan eski hali mutlaka geri getirilmelidir. Bu konuda meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, Muratpaşa Belediye Meclisi tarafından kurulan komisyon, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) gibi kurumlar olarak hepimiz aynı görüşteyiz. Vali Münir Karaloğlu’ndan Kesik Minare’ye yapılan külahın kaldırılması için ilerleyen günlerde randevu talep edip konuyu görüşmek istiyoruz. Görüşmede olumlu sonuç çıkmadığı takdirde idare mahkemesinde yürütmeyi durdurmak için Antalya kamuoyu olarak dava açmayı düşünüyoruz” dedi.
Balcı: Tartışma sadece Kesik Minare’nin fiziksel yapısının değiştirilmesiyle alakalı değil
Antalya’da tarihi geçmişi olan ve kent hafızasında yer edinen Kesik Minare’nin üzerine külah takılarak yok edilemeyeceğini ifade eden Balcı, “Kesik Minare’nin Kesik Minare olarak kalması gerekiyor. ATAV’ın yakın tarihte tescilini yaptırdığı Antalya’nın tanıtım afişinde de kesik minare, kesik haliyle bulunuyor” dedi. Tartışmanın sadece Kesik Minare’nin fiziksel yapısının değiştirilmesiyle alakalı olmadığını belirten Balcı, “Kaleiçi’nde bulunan yapı, 5’inci yüzyıldan kalma bir Roma tapınağı iken daha sonra Bizans döneminde eklemeler yapılarak kiliseye dönüştürülmüştür. Antalya’yı 13’üncü yüzyılın başında Selçukluların fethetmesinden sonra da kilise, camiye dönüştürülmüştür. Bir süre sonra şehri Hıristiyanlar ele geçirince tekrar kilise olan yapı, Osmanlıların hakimiyetinde cami olarak kaldı. 1896 yılında Kaleiçi’nde çıkan çok büyük bir yangında cami ve külahı da yandı. O tarihten sonra atıl ve metruk kalan ve yanan külahtan geriye kalan yapıya Kesik Minare denir. Sonraki tüm eserlerde yapının adı Kesik Minare ya da Kesik Minareli Camii olarak geçer. Yapı, arkeolojik kültürel bir değerdir ve alan uzun yıllardır açıkhava müzesi statüsündedir” dedi.
Balcı: Burada yapılması gereken Kesik Minare’nin bir an önce eski haline getirilmesi
Kesik Minare’nin 2012 yılında Kültür Varlıkları Koruma Kurulu kararında da Kaleiçi Koruma İmar Planına uygun şekilde ‘açıkhava müzesi’ olarak gözüktüğünü söyleyen Balcı, “Oysa burada yapılan iş, sadece bir külah giydirme değildir, harabe halinde dağınık şekilde bulunan en az 1500 yıllık tarih de yok ediliyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini görmüş yapı kalıntılarının, bugünün hormonlu restorasyon yöntemleriyle yok edilmesidir ki Arkeolojik Mirasın Korunmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi’ne de aykırıdır. Burada yapılması gereken Kesik Minare’nin bir an önce eski haline getirilmesi ve mevcut restorasyonun durdurulmasıdır. Bu alanın mutlaka açıkhava müzesi haline getirilmesi gerekiyor” dedi.
Deniz Topkaya - http://antalyaekspres.com.tr