Arkeogenetik araştırmalarına göre soyu tükenmiş Neandertal ve Denisovan insansı türlerine ait DNA'ların insan genlerinde varlığını sürdürdüğü tespit edilmişti. Son araştırmalar henüz fosili bulunamayan ve varlığı sadece genlerden tespit edilebilen iki 'insansı tür' daha olduğunu işaret ediyor. İşte kayıp ırkları işaret eden genlere dair araştırmalar.

Afrika'dan Çıkış teorilerinde göre Homo Sapiens dahil insanımsı ve insansı türler, kıtadan değişik zamanlarda ayrılarak, Avrupa ve Asya'ya oradan da Amerika kıtasına göçmüştü. Bu türlerden Neandertal ve Denisovan insansı türleri ile Homo Sapiens arasında akrabalık ilişkileri kurulduğu biliniyordu. Ancak şimdi Homo Sapiens ile akrabalık ilişkisi bulunan iki hayalet tür daha olduğu tahmin ediliyor. Hayalet türlerin varlığı fosillerle kanıtlanamadı ama genler üzerinde yapılan araştırmalar ve taş aletlerin varlığı onları işaret ediyor.

2018 yılı sonunda ve 2019 yılı ortalarında gerçekleştirilen iki araştırmaya göre; Homo sapiens DNA’sı Neandertal ve Denisovan insansılaerının yanı sıra iki “hayalet türün” de DNA’sını içeriyor.

İlk araştırma Science dergisinde 2018 yılının Aralık ayında yayınlandı. Araştırma; Cezayir’in Ain Boucherit bölgesinde yapılan arkeoloji kazılarında 1.9 ile 2.44 milyon yıl öncesine uzanan taş aletleri içeriyordu. Oldowan denilen taş alet kültürünün izleri Afrika'dan Çıkış teorisine göre; Homo sapiens henüz Afrika’dan çıkmamışken, kıtanın kuzeyinde taş aletleri kullanan türlerin varlığına yorumlanıyordu.

Bilim insanlarına göre iki olasılık vardı:

1-Homo sapiens Doğu Afrika’dan dünyanın diğer bölgelerine (haliyle ilk olarak Kuzey Afrika’ya) sanılandan daha erken bir zamanda ulaşmıştı.

2- Homo sapiensin kullandığı taş aletleri kullanan başka bir insansı tür Kuzey Afrika’ya daha erken ulaşmıştı.

Konu hayli tartışmaya açık ve her tür yoruma izin veriyor. Anak insansı türlerin sanılandan daha fazla olduğunu gösteren genetik araştırmalar, diğer insansı türlerin varlığını kanıtlar mahiyette.

Bayesian Çıkarımları adı verilen derin öğrenme algoritmaları içeren istatistiksel yöntemle gerçekleştirilen gen araştırmaları “üçüncü intogresyon” adı verdikleri bir hayalet türü gösteriyor. Yani Homo Sapiens, Neandertal ve Denisovan insansı türlerinin dışında varlığı tespit edilen ama henüz bilinmeyen bir insansı türle de çiftleşmiş görünüyor.

Bu hayalet insansı türü henüz tanımlanamadan bir başka hayalet insansı tür daha tespit edildi.

İkinci hayalet türe ait genler, Endonezya’daki Flores adası yerlilerinde bulundu. İki hayalet türün DNA verileri Denisovan ve Neandertal DNA’sı gibi Homo sapiens DNA'sından çok farklı idi.

Varlığı tespit edilen ama Bilinmeyen ilk insansı türe EH1 adı verildi. İddiaya göre bu tür, Denisovan ve Neandertal geninden eşit derece uzakta yer alıyor. Tüm Asya ve Avustralya-Papua popülasyonları EH1 ile çifleşti ve bugün %2.6 ile 3.4 arasında genlerini taşımaya devam ediyorlar.

EH1 geninin halen Avustralya Aborjinleri, Doğu Asyalılar ve Andaman Adaları’nda bulunması, EH1’in zamanında Hindistan’ın kuzeyinde yerleşik olduğuna işaret ediyor.

EH2 adlı nesli tükenen ikinci insan türü ile Homo Spiens'in Flores adasında bir araya geldiği tahmin ediliyor. Kayıp ırkın genetik izleri sadece Homo floriensis ırkının tespit edildiği Liang Bua Mağarası civarında yaşayan insanlarda ortaya çıkarıldı. Genetik mirasın, insan ve EH2 karşılaşmasından bu yana geçen 50,000 senede korunduğu tahmin ediliyor.