İnsanlığın ve sömürgeciliğin tarihi Darüsselam Müzesi'nde

Darüsselam Ulusal Müzesi, Tanzanya'nın milyonlarca yıl önceye dayanan tarihini ve Batı'nın kanlı sömürgeciliğinin aşamalarını gözler önüne seriyor.

Darüsselam Ulusal Müzesi, hem Tanzanya topraklarındaki insanlık geçmişini hem de sömürgecilik döneminin izlerini gözler önüne seriyor.

İnsanlığın en eski yerleşim alanlarından olan Tanzanya toprakları, asırlardır farklı güçlerin egemenlik mücadelesine sahne oldu.

İngiliz sömürgesi yöneticisi Harold MacMichael tarafından 1934 yılında kurulan müze zaman içinde yapılan ek binalar ve sanat galerileriyle Tanzanya tarihi hakkında geniş bilgi veren bir merkeze dönüştürüldü.

Müzede en ilgi çekici yerlerinden biri milyonlarca yıl geriye uzanan canlı kalıntılarının bulunduğu sergi. Sergilenen kemikler ve canlı kalıntılarının bazıları ise asıllarının kopyası.

Çok sayıda misyonerin fotoğraflarının da sergilendiği, bölgedeki Hristiyanlaştırma çabalarına yer verilen müzede tarihi haritalar görülebiliyor.

Darüsselam Müzesi'nde ayrıca Alman, İngiliz sömürgeciliği ve bağımsızlık dönemine ait kalıntılar da farklı bölümlerde sergileniyor.

Müzede, sömürge döneminde basılan paraların ve silahların yanında dönemin yöneticilerinin fotoğrafları da bulunuyor.

- Canlı çeşitliliğini görmek mümkün

Darüsselam Müzesi Müdürü Achiles Bufure, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 bölümden oluşan Tanzanya Ulusal Müzesi'nin ülkenin ilk ve en büyük müzesi olduğunu söyledi.

Arkeolojik bulguların yanı sıra canlı çeşitliliğini yansıtan bir bölümün müzeye eklendiğini kaydeden Bufure, Tanganika anakarası ve Zanzibar'ın bağımsızlığının anlatıldığı özel bir galerinin de ziyaretçileri beklediğini belirtti.

Bufure, eski Devlet Başkanı Jakaya Kikwete'nin 2011'deki katkılarının ardından müzenin bir kültür evi görevi görmeye başladığını dile getirdi.

Bazı aylar müzeyi ziyaret edenlerin sayısının 3 bini bulduğunu belirten Bufure, çocuk, kadın ve gençlere yönelik özel bir ziyaretçi programı üzerinde çalışıldığını aktardı.

Ülkenin geçmişi

Müslüman Arapların 7'nci yüzyılın ortalarında Doğu Afrika'nın Hint Okyanusu sahillerine gelmesiyle İslamlaşmaya başlayan bölgede çok sayıda şehir devletleri kuruldu.

Arapların yanında çok sayıda Şiraz kökenli İranlı Şii'nin de göçtüğü Tanzanya'da Şirazlılar sultanlık dahi kurdu. Şirazlılar, 12'nci yüzyılın sonlarında hakimiyet alanlarını kuzeyde Zanzibar ve Pembe adaları, güneyde ise Mozambik ve Süfale adalarına kadar genişletti.

Şehir devletleri iç bölgelerdeki yerlilerle ticari ilişkileri sayesinde elde ettikleri fil dişi, bakır ve canlı hayvan gibi malları başta Arap yarımadası olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine ulaştırdı.

Portekizliler 200 yıl bölgeyi elinde tuttu

Doğu Afrika kıyılarına 16'ncı yüzyılın başlarından itibaren gelen Portekizli seyyahlar ise bölgedeki Portekiz sömürgeciliğini başlattı.

Vasco da Gama'nın teşvikiyle harekete geçen Portekizliler, sahil şehirlerinin yanı sıra Zanzibar ve Kilve'yi işgal etti.

Camilerin büyük bir kısmını yıkan ve kendilerine karşı koyan Müslümanları öldüren Portekizliler, Doğu Afrika sahillerindeki Müslümanları yaklaşık iki asır boyunca işgal altında tuttu.

Osmanlı donanma gönderdi

Tarihi kaynaklara göre, Müslümanların başkaldırması sonrası Osmanlı Devleti tarafından da bölgeye destek amaçlı bir donanma gönderildi ancak Portekizliler bölgeden temizlenemedi. 17'nci yüzyılın sonlarında Umman Sultanlığı'nın düzenlediği seferler ise başarıya ulaştı ve Mozambik hariç tüm kıyı Portekizlilerin elinden kurtarıldı.

İngiltere ve Almanya gibi sömürgeci güçlerin 19'uncu yüzyılın sonlarında ele geçirmek için kıyasıya rekabet ettiği ülke, Almanya ve İngiltere arasında bölündü. 1890'da, Tanzanya anakarası Tanaganika Almanya'ya, Zanzibar ve Pembe adaları ise İngiltere'ye verildi.

Yüz binlerce insan katledildi

Alman sömürgeciliğine karşı Ebuşiri b. Salim el-Harsi gibi bazı Müslümanların öncülüğünde isyan edildi ancak başarılı olunamadı.

İsyanda yüzlerce kişi Almanlar tarafından Bagamoyo kasabası kıyılarında kurulan darağaçlarında asıldı.

Bagamoyo, Kilve ve Maji Maji isyanları ve çatışmalarda katledilen Tanzanyalıların sayısının 200 bin ile 300 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. 20'nci yüzyılın başlarında tamamıyla İngilizler'in eline geçen Tanganika anakarası, Zanzibar ve Pembe adaları 1947'de Birleşmiş Milletler Cemiyeti'ne bırakıldı.

Bağımsızlık tarihine ışık tutuyor

Sömürgecilere karşı ilk ciddi direnişin 1920'li yıllarda başladığı ülkede, 1929'da Tanganyika Afrika Cemiyeti ve ardından 1934'te Tanganyika Müslüman Cemiyeti kuruldu.

İlk olarak grevlerle başlayan direniş daha sonra ülkenin bazı bölgelerinde silahlı direnişe evrildi.

Tanganyika Afrika Milli Birliğinin kurucusu Julius Nyerere, Birleşmiş Milletler'in kanuni muhattabı sayıldı ve 9 Aralık 1962'de Tanganyika Cumhuriyeti ilan edilerek 43 yıllık İngiliz sömürgeciliğine son verildi.

Nyerere hükümeti kurduktan sonra devlet başkanlığı makamına oturdu.

Shavili dilinde Baba wa Taifa yani Milletin Babası olarak adlandırılan Nyerere'nin hayatı ve gezileri ise müzede ayrı bir bölümde muhafaza ediliyor.

Ülkedeki kültürü ve bağımsızlık mücadelesini anlatan diğer önemli müzeler arasında Köy Müzesi, Nyerere Anıt Müzesi, Aruşa Deklarasyonu Müzesi ve Maji Maji Anıt Müzesi bulunuyor.

AA Tayfun Aktaş


Benzer Haberler & Reklamlar